Koruyucu

524 59 26
                                    


"Ne yaptığını--"

"Sen ne yaptığını sanıyorsun!?"

Youngbae aniden yakama yapışınca Chaerin şaşkınlıkla geri çekildi.

"Kalmam gerekiyor! Bunu biliyorsun!"

"Böyle mi?! Böyle mi kalacaksın?!" Youngbae kükrerken kafamı salladım.

"Anlamıyorsun--"

"Hani'yle evlenip kalabilirdin!"

"Hiçbir işe yaramazdı!"

"Ama yaşıyor olurdun! Ne sanıyorsun---Sence şimdi Jiyong ne istersen yapmana izin mi verecek?! Gerizekalının tekisin!"

"Hani kim?"

"Oh--Sen Chae misin?" Youngbae'nin arkasında beni azarlamak için sırada bekleyen Hani söyledi.

"Tamam eğlenceli gecenizi böldüğüm için özür dilerim ama-- ne bok yediğini sanıyorsun?"

"Beyinsiz!"

"Ah..işte başlıyoruz." Daesung bize doğru geldiğinde Hani mırıldandı.

"Ölmek mi istiyorsun?! Sana onun tehlikeli olduğunu söyledim! Onun koruyucusu olmadan önce bize sorduğunu hatırlamıyorum! O lanet çubuğu suratına basacaktı Seungri!--Beni bırak!" Seunghyun onu geri çekince kollarının arasında debelenmeye başladı.

"Burada ne oluyor?" Aniden Jiyong'un sesi duyulduğunda herkes konuşmayı kesti.Youngbae hemen yakamı bıraktığında tekrar emin olmuştum, bunlar kabiledeki en cesur iki erkekti ama yine de Jiyong'tan çekiniyorlardı.Tam da bu yüzden onun koruyucusu olmak istemiştim, hissedebiliyordum, eğer artık bir şeyleri değiştirmek istiyorsam adımlarımı kendim atmalıydım.

"Senin duracağın yer--" Lider parmağıyla yan tarafını işaret ederken söyledi. "--burası."

Gözlerimi kaçırdıktan sonra yutkunup hızla işaret ettiği yere yöneldim.Doğru şeyi yapmak istemiştim ve doğru seçimi yaptığımı düşünüyordum, ama bu ondan korkmadığım anlamına gelmiyordu.

"Liderin koruyucusu olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyor, Jiyong.Ona bir şans daha ver, o sadece bir çocuk." Youngbae aniden söylediğinde şaşırmıştım. 

"Ne?" Jiyong gülüp Youngbae'ye doğru bir adım attığında Youngbae'nin başını eğdiğini gördüm.

"Üzgünüm." Hızla özür dilediğinde ne kadar sinirli olduğunu farkettim.Kendimi onun bana göz kulak olamayacağı bir yere koymuştum ve bu onu çileden çıkarmıştı.

"Çocuğu önemsiyor Jiyong, onu ciddiye alma." Seunghyun beni liderin önünde eğilirken gördüğünde endişelenmemiş gibi söyledi.Yalan söylüyordu çünkü Youngbae'nin lideri sinirlendirmesini önlemeye çalışıyordu.

"Eğer hiçbir şey bilmiyorsa ona bir iyilik yapıp öğret." Sinirli bir tonda söylediğinde ürperdiğimi hissedebiliyordum, yüzünü görmüyordum ama sesi bile tüylerimin havaya kalkmasına neden oluyordu.

"Anlaşıldı." Youngbae hala yere bakarken söyledi.

"Kardeşin nerede?" Aniden kız kardeşime sorduğunda Chaerin'in yutkunduğunu gördüm.

"Göle gittiğini gördüm efendim."

Başıyla onayladıktan sonra bana döndüğünde hızla kafamı tekrar eğdim, onunla göz göze gelmeyi istemiyordum çünkü ödümü koparıyordu.Bir şey söyleyip söylemeyeceğini bilmiyordum ama sonunda başka bir şey söylemeden göle yönelmişti.

Siyah KuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin