√ 23.BÖLÜM

37.6K 1.9K 230
                                    

"Oh be! Sonunda!"dediğinizi duyar gibiyim.
Keyifli okumalar.


Küçük aralıklı sokaklardan geçerken arabadaki nefes seslerimiz kalbime huzuru nakış nakış işledi. Gelen mesaj kalbimde bir baskı oluştururken ne yapmam konusunda hala daha kararsızdım.

Aslında içten içe biliyordum, bu son şansımdı.

Sevdiğim adamın gözüne baka baka yalan söylemek, gerçekleri saklamak kolay değildi. Her geçen gün kalbime bir baskı kuruyordu, içten içe kalbimi çürütüyordu. Her acının bir sınırı olmasına rağmen sanki, bu acı hiç geçmeyecekmiş gibi geliyordu.

Araba yavaşlayıp durdu, gözlerim Duhan'ı buldu.

"Geldik mi?" dedim. Etrafımızda bir eve, otele ya da bir pansiyona dair bir şey göremedim. Gözlerim etrafı kolaçan ettikten sonra tekrar Duhan'ı buldu.

"Daha değil," deyip gülümsedi. Gözlerim dudaklarında oluşan içten gülümsemesine takıldıktan sonra kısılan gözlerini buldu. "Biraz daha yolumuz var." diye devam etti.

"O zaman niye durduk?"

"Küçük bir gezinti yapacağız sevgilim. Ondan sonra istediğimiz yere ulaşmış olacağız." Kapıyı açıp inmesi ile ben de arabadan indim. Ulaşmak istediğimiz yeri bilmememe rağmen sessizliğimi korudum.

Adımlarımızı birbirimize doğru atarken arabanın kilit sesi yankılandı sessizlikte. Ellerimiz birleşince Duhan'ın adımlarına eşlik ettim.

Çevreme dikkatle bakarken ileride bir sandal çarptı gözüme, üstelik adımlarımız sandala doğru ilerliyordu. Heyecanlanmıştım ve adımlarım hızlandı. Çocuklar gibiydi içim, kıpır kıpır. Gözlerim Duhan'ı bulurken bana kocaman bir gülümseme ile baktığını fark ettim. Gözleri kısılmış, dişlerinin beyazlığı gözlerimi kamaştırıyordu. Dudağının sağında ve solunda oluşan gamzelerine bakıp ben de gülümsedim.

Adımlarımız bu sefer daha hızlı eşlik ediyordu sessizliğe. İskeleye yaklaşınca suyun sesi içimdeki heyecana huzur kattı.

Sandala atlayıp bir ayağını sandalın kenarına koyup ayakta durabilmek için destek aldı. Ellerini bana uzattı, "Hadi sevgilim." dedi. Ellerine tutunduktan sonra saçlarımın havada savruluşunu, vücudumun Duhan'ın sıcaklığına sarıldığını hissettim.

Ben sandala oturduktan sonra Duhan sandaldan iskeleye atladı. Ben doğa harikası suyu izlerken iskeledeki adım sesleri ile bakışlarım Duhan'la buluştu. Elindeki bavullarımızı tek tek sandala yerleştirdikten sonra tam karşıma oturdu ve küreklere ellerini yerleştirdi biraz güç uygulayıp harekete geçmemizi sağladı.

Gözlerimi kapatıp huzuru dinlemek istedim. Sandala çarpan su naif ama etkiliydi. İnsana huzuru yaşatıyordu. Rüzgâr saç tellerimden birkaç tanesini alıp götürmek ister gibi uçuşturdu. Gözlerimi açıp gök mavileriyle göz göze geldim. Uçup giden hayallerimden kırıntılar dolmak isterken aklıma onları silkeledim. Sandalın kenarına yaklaşıp ellerimi suya uzattım. Islak ve serin su tenime çarptığında mutluluğum arttı, yüzümdeki gülümseme içten bir kıkırtıya dönüştü.

Sandalın kenarına elimi koyup kurumasını bekledim. Hafif nemli hâle gelince elimi rüzgâr nedeniyle dağılan saçlarıma götürüp düzelttim.

"Hâla nereye gideceğimizi söylemedin?" Gözlerimi Duhan'a dikip soruma cevap almaya çalıştım.

"Sonunda suskunluğunu bozdun," yüzüne muzip bir gülümseme kondurdu. "Çok klişe olacak ama gidince görürsün sevgilim."

Minik Kalpler Senfonisi  •TAMAMLANDI•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin