Yazma İpuçları

İlham Alın Serisi | Ne Okumak İstiyorsanız Onu Yazın - @M_Rise

Bu bölüm Wattpad'deki "Av" serisinin yazarı @M_Rise tarafından hazırlanmıştır.

Ne okumak istiyorsan onu yaz.

Benim yazmaya başlamam tamamen bu düşünceyle oluştu. Okumak istediğim şeyin farkındaydım, fakat bir türlü istediğim tadı verecek bir kitaba rastlayamıyordum. Sonra ne okumak istiyorsam onu yazmaya karar verdim, böylece o aklımdaki sahneleri hayata geçirip kendimi mutlu edebilecektim.

Yazmaya önce kendiniz için başlamanız gerek. Başkaları için yazmaya başlanırsa, ne o hikâye size tat verir ne de karşıya kitapta olması gereken hissiyatı geçirebilirsiniz.

Hayal dünyanıza sınır koymayın. Orası sizin dünyanız, orada kuralları siz koyuyorsunuz.

Nasıl bir dünya oluşturmak istiyorsanız önce onu düşleyin, sonra karakterleri oluşturun. Karakterleri bir kâğıda veya deftere yazın ve diğer karakterlerle ilişkilerini de listeleyin. Oluşturduğunuz dünyanın özelliklerini belirleyin. Hava durumu nasıl, etrafta neler var? bunu belirleyin ve onları da kağıda ya da bir deftere not edin.

Sonra yolda müzik dinlerken, bir yerde yemek yerken veya nerede olursanız, ne yapıyor olursanız olun, aklınıza gelen herhangi bir sahneyi telefonunuzun not kısmına yazın. Ertelemeyin. Onlar kurgunun belirli noktaları olabilir ve siz de o noktaları birleştirerek bir kurgu düzeni oluşturabilirsiniz.

Mesela ben, ilk önce aklımda dönüp duran üç sahneyi kâğıda yazmıştım. Sonra hikâyenin ana noktasını, temel taşını oluşturup yazdım. Özellikle bu kısım çok önemli. Ana noktayı belirlemeniz gerekiyor. Olaylar nereye bağlanacak? Bu soruya bir cevap bulup düğüm kısmını yazdıktan sonra asıl hikâyeye başlayın. Sonra, ne yazsam da bu sahneler birleşip bir bütün oluştursa diye düşünürken diğer sahneleri ortaya çıkardım.

Kısacası, önce aklınıza ne geliyorsa yazın. Sonra onları birleştirmeyi deneyin.

Karakterleri kendi çevirinizden esinlenerek de oluşturabilirsiniz, tamamen hayalinizde de oluşturabilirsiniz. Ben iki şekilde de karakterler yazdım, iki türlü de eğlenceliydi. Fakat yazma işinde ilk seferinizse, çevrenizden esinlenerek kurguya başlamanız bence daha kolay olacaktır.

Başkaları bunu nasıl eleştirir, başkaları bunu beğenir mi diye düşünmeyin, o zaman istediğinizi elde edemezsiniz. Siz böyle bir hikayeyle karşılaşsaydınız okumak ister miydiniz? bunu düşünün.

İlk yazdığınızda estetik kaygılar önemli değildir. Önce iyisiyle kötüsüyle bir dünya oluşturun, hikâyeyi artık sağlam bir şekilde oluşturduktan sonra düzenleme kısmına geçin.

Yazdıklarınızı bir okuyucu gözüyle okuyup yanlışlarını değerlendirin. Dil bilgisi, estetik açıdan önemlidir. Mükemmel derecede bilmenize gerek yok, ama elinizden geldiğince düzenlemede özen gösterin.

Yazmak, sizi özgür kılar.

Her şey sizin elinizdedir.

Bunun tadını çıkarın. Yazmayı görev haline veya sorumluluk haline getirip kendinizi sıkarsanız, soğursunuz. Bunun olmaması için başkalarını düşünmeden yazmanız gerekiyor. Eğer yazdıklarınızı yayınlarsanız eleştirel yorumlar elbette size yararlı şekilde yol gösterebilir. Fakat her kafadan bir ses çıkacağını da unutmayın. Kötü eleştiriler sizi yıldırmasın, herkesi memnun edemezsiniz.

Önce kendinizi memnun edin.

Kısıtlanmayın.

Şu zamana kadar hemen hemen her şey yazıldı, çizildi. Hayal dünyaları benzeşebilir. Önemli olan sizin olan bir şeyi kendinize göre nasıl uyarladığınız. Bu sizi özgün kılar.

Yazmak için yazmak asla yeterli değildir. Bir yerden sonra çakılırsınız.

Yaşamak için yazın.

Kitap okuyor gibi değil de film izler gibi bir tat bırakmayı deneyin.

İlham alma konusuna gelince... Ben rüyalarımdan yola çıkarak bu işe başladım. Sahneleri oluşturmamda ise şarkıların çok büyük etkisi var. Yolda giderken kulaklıkla müzik dinleyerek kafamda oluşturdum birçok sahneyi.

Okula giderken, uzun yollara giderken mutlaka kulaklıkla müzik dinleyin ve o sırada hayal edin. Filmlerde bile müzikler insanı o sahneye adapte eder, aklınızdaki sahneleri de bir film sahnesi gibi düşleyin. O zaman kendi sahnelerinize adapte olabilirsiniz.

Bence kokular da çok önemli. Yağmur sonrası toprak kokusu, bahar aylarında portakal çiçeği kokusu, yazın sahil kokusu, ormanlık alanlar... Bunlar da size farklı hissiyatlar oluşturup yazma isteğinizi arttıran düşüncelerle doldurabilir.

Bence yazmak içten gelen bir şeydir. Yazmak için yazamazsınız, bir süre sonra ilerlemediğini görünce bırakırsanız. O yüzden lütfen içinizden geliyorsa yazın.

Sonra kimsenin sizi durdurmasına izin vermeyin.

Yükselin.

- M. Rise 

#NeredeYazıyorum etkinliği kapsamında yazarlarımızın sizler için çektiği #WattpadKöşem videosuna Instagram hesabımızdan ulaşabilirsiniz.