1.BÖLÜM

11.4K 527 140
                                        

Beni penguen gibi papyonla doşaştırcak kız kesinlikle bu değildi. Kesinlikle bu değildi de niye bu salak smokin üzerimde sabahtan beri koşturup duruyordum! Az önce nasıl bir günah işlediğinin bile farkında olmayan imam , son kez yanıma yaklaşıp

"Hayırlı olsun oğlum . Allah mesut etsin" dedi sanki bana acıyarak. O da anlamıştı belki kim bilir. Belki de buradaki herkes anlıyordu da kimse bana belli etmemeye çalışıyordu.

"Allah razı olsun..." diye yalvardım resmen sesimde gizlediğim tınıyla. Utanmasam çocuk gibi ağlardım yanlız çekildiğim, gözüme en kuytu gözüken köşede. Babam arkadaşlarıyla muhabbette belki bilmem kaçıncı turunu atıyordu. Gözlerimden fışkıran nefretimin sesi olsaydı, onu da bu saçmalığa göz yuman buradaki herkesi de sağır edebilirdi. Ama ben gık bile çıkartamıyordum... Bağırsam çağısam , feryat figan kendimi yerlere atsam...Neye yarar... Artık herşey olup bitmişti. Artık evlenmiştim!...

Gözlerimi her şeyden habersiz veya habersizmiş gibi davranan şu kuru kalabalığa diktim. Sanki herkes beni aptal yerine koyuyor gibiydi. Sonra benim gibi bir köşede sessizce oturan -maalesef- karıma sabitledim bakışlarımı tiksinerek. Beyaz gelinlikle annemin şişko kedisi pamuğa benziyordu... Allahım intihar sebebi bile olabilirdi... Sonra omuzuma dokunan şevkat dolu bir el... Benimle aynı noktaya aynı ifadeyle bakıyordu. Belki de burada beni anlayan tek insan, annem... Yaşlı gözlerle bana döndü

"Yapma oğlum , beni daha çok kahrediyorsun böyle..." , narin pamuksu ellerini omuzumdan alıp avuçlarımın arasına aldım

"Özür dilerim anne , ama yemin ederim elimden fazlası gelmiyor" derken rimeline karışıp bir yaş düştü yanağına belli belirsiz bir çizgi halinde.
"Ah oğlum ah.. Yaktı baban başını..." diye sitem ederek üzerindeki ağarlığı atmaya çalışıyordu. Ya ben... Ben ne yapayım ? Sitem etmeye dahi gücüm yok gibiydi... Şuan en ihtiyacım olan şey bi mucizeydi... Sitem dolu bir ses de arkamdan doğru geldi , tabi tamamen bizimkinden farklı bi sitem...

"Ölü evi mi burası? Ne yas tutar gibi bi köşeye çekildiniz...!"diye ablam azarladı annemle beni. Bunu yapmayı kendinde bir hak görüyordu ! Nasıl ablaydı hala anlamış değilim, kardeşi acı çekerken o nasıl bu kadar vefasız olabilirdi. Bide abla için anne yarısı derler. Hıh pabucumun annesi...!

"Sen burada bulunduğuma dua et..." diye aynı ifadeyle bakışlarımı yine şişko gelinime çevirdim. Ne yazıkki artık gelinimdi oydu...

"Bak bak bak.... 'İnsanları dış görünüşüne göre yargılamak kitapları kapağına göre yargılamak gibidir' diyen bay çok bilge insan nereye kayboldu?!" bezmişlikke soludum , onu ikna etmek neredeyse imkansızdı. Çünkü bir katır gibi inatcıydı. Yine de ona yenilecek değildim.

"Yeter artık! Hiç bi dediğimi hatırlamazsınız , bi bu mu kaldı aklınızda!" ablam işaret parmağını havaya kaldırıp sesini o tanıdık ciddi tonuyla fısıltı halinde bağırdı

"Asıl sana yeter! Ukalalığın luzmu yok! Kes sesini ve bu durumu kabullen. Kimse boğazına zorla bıçak dayamadı. Kendi rızanla oldu herşey.Kız o kadar tanışmak için seni çağırdığında bin tane bahane üreteceğine gitseydin ne kadar iyi bi insan olduğunu bilirdin! "

"Tanımadığı birisiyle evlenecek kadar ahmak olduğunu biliyorum ya yeter! Ayrıca babam onun babasını öl-..." devamını getiremedim. Ellerimi saçlarıma geçirip diplerinden sıktım. Nefesim daralıyor , içine düştüğüm bataklık biraz daha beni içine çekiyordu. Boğazımdaki düğümü zoraki içime çektim. Devam etsem kortuğum başıma gelecek ağlayacaktım.

"Hem de şişko!" diye değiştirdim konuyu. Ablam bıkkınlıkla gözlerini kapadı.

"Şu kıza şişko deyip durma! Tamam biraz balık etli ama ne farkeder! Hem kalbi hem kendi çok güzel gelinimizin..." dedi ikna etmeye çaba göstererek. Sanki içimi kazımıştı son kelimesi... Gelinimiz.... Yani bizim... Ailenin bir ferdi sıfatına girmişti maalesef ,biz istesekte istemesekte. Annem ve Yüsra ne kadar istemiyorsa , ablam ve babam bi o kadar istiyordu onu. Ya ben? Ben istiyormuydum yoksa istemiyor mu? Ondan bir insan olarak nefret etmiyorum ama karım olarakta istemiyordum yanımda. Az önceki halimden bi anda sıyrılıp pes ettiğim ve belki bu zamana kadar çıkan en yorgun sesimle adeta yalvardım

"Abla ben o kızı istemiyorum..."

Sanki beni duymuyordu. Yada duymazdan geliyordu bilmiyorum. Nasıl yüreğimden çıkıp sesime vuran yorgunluğumu duymamıştı bir türlü anlayamıyorum. Bendim onun kardeşi, o kız değil! Neden benden taraf çıkmak yerine ondan çıkıyordu ki! Alaycı bir sırıtışla

"Şimdi mi aklına geldi benim ahmak kardeşim..." dedi. Eline koz geçmişti bi kere. Benimle kedinin fareyle oynaması gibi oynayacaktı! Onu tanımaya çalışır gibi gözlerimi kıstım. O hala aynı alaycı ifadeyle bana bakıyordu.

"Seni...Seni tanıyamıyorum..." dedim. Böyle değildi evvelden , bakışları bi değişikti bu olaylar olduğundan beri. Yıldızımız hiçbir zaman barışmamış olabilirdi ama en azından bana önceden arka dururdu. Benimde istediğim buydu. Bana sadece arka durmasını istemiştim, arka durmasa bile yanımda durması da yeterdi. Lakin o ne arka durdu ne yanımda , bu olayların ta en başında karşıma geçmeyi seçmişti anlamsızca.
" Bu yaşta bunadın mı ? Hatırlatayım ben ablan şuradaki de karın..." diye burnuyla onu gösterdi . Bu hali beni iyiden sinir ediyordu.

" Bunamadım! Ama keşke bunamış olsaydım. En azından bu saçmalığın farkında olmazdım !" dedim dişlerimin arasından. Alaycı halinden bir anda sıyrılıp salt bir öfkeyle üzerime bir adım yaklaştı.

"Delinin zoruna bak... Gül gibi kızla evlendin daha Allah'tan belanı mı arıyorsun?"

"Çok beğendiysen al senin olsun!"

"Aaaaa, artık çok geç. Hem Türkiye Cumhuriyeti adına hem Allah katında karın o senin. Bir daha söyleyeyim mi? Karın... Kaaa-rııın..."

Bişey söylemedim, söyleyecek bir laf bırakmamıştı bana. Haklı... Dediği gibi artık çok geç. Herşey için. Hakettim bunu , kendi ellerimle kendi başımı yaktım. Kendi kendime bile acımıyorum. Acıyamıyorum...Bakışlarımı kaçırıp yine O'na baktım omuzlarımı düşürüp kabullenerek

"Evet karım...!" diye mırıldandım. Burdan kurtulmam lazımdı. Odama gitmek için hızla merdivenlere yöneldim. Burası artık fazlasıyla limon tadı veriyordu. Ablamın arkamdan nereye diye sitem etmesini duymazdan gelerek adımlarımı hızlandırdım.Merdivenlere varmadan Yüsra arkamdan yetişip bana çağırdı

"Abi?...." gözlerimi devirip ona döndüm. "Efendim prensesim?" doğduğundan beri evdeki herkes ona prensesim diye seslenirdi. Evin en küçük ferdi olması hepimizin kıymetlisi durumuna sokmuştu onu
" Babam seni çağırıyo misafirleri yolcu etmen gerekiyormuş..." boynumda idam ipi görevini gören papyonu gevşeterek "tamam" dedim başka çarem olmadığı için . Yanından geçerken Yüsra
"Abi?" dedi sesi titreyerek. "Abi neden?"
"Ne neden prensesim?"
" Neden o salak kızla evleniyorsun? Allahın şişkosu! yanına yakışmıyo bile!" diye içini kustu adeta . Benim söyleyemediklerimi söylese de daha fazla üzmemek için " Hey dur bakalım ufaklık, sakin olalım. Ne bu öfke..?" diye kolumu omuzna atarken kendimi gülmeye zorladım. Hızla kolumun altından çıktı.
"Yapma abi! Seni tanıyorum...Sende istemiyosun adım gibi eminim... Bunu neden yaptın hala anlamışta değilim. Ama olan oldu bi kere..." derken ağlamamak için kendini sıktı
" Aslında neden oduğu yada nasıl olduğunun bi önemi yok biliyormusun...Çükü sen onunla artık evlendin." Yüzünü avuçlayıp baş parmağımla yanağını okşadım"Özür dilerim."
"Neden?"
"Seni üzdüğüm için. Hepsi benim hata-"
"Hayır kendini suçlama, bütün suç o salakta... Eğer seninle evlenmek istemeseydi bunlar olmazdı. Hangi aptal davalık olduğu adamın oğluyla evlenmek ister ki! Ancak para delileri... Onun tek derdi birazcık para! Bu yüzdende kendini resmen sattı. Tabi yetmedi babamın verdiği paralar...! Tek suçlu o!" Yutkunamadım... Ağzından dökülen sözler acı gercekleri tokat gibi suratıma çarpıyordu.

" Yapacak birşey yok..." diye kabullendiğimi onu inandırmak istedim.

" Senin yerinde olsam onu evlendiğine pişman ederdim! Bu hikayede tek üzülen neden sen olacaksın ki! Madem şeytan öyle yada böyle yanacak bu tek başına olmamalı! Kendini resmen satan bi kıza çok bile iyilik ettik... " Sustum...Sadece susarak alt kata indim.

İlk bölümümüz hayırlı olsun canlaaaar... Umarım her biriniz beyenirsiniz🤗 Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum...

TOMBALAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin