Bana gözlerini ayırarak baktığında gidip dolap kapaklarını hızlıca kapattım ve Elif'i kolundan çekerek önce odadan, sonra da evden çıkardım. O söylene söylene yanımda yürürken de telefonumu çıkarıp onu yok saydım. 

Belkileresıgınanadam: Temmuz.

Belkileresıgınanadam: Yaktım.

Renklerindenarınankadın: Neyi?

Belkileresıgınanadam: Abayı.

Renklerindenarınankadın: Seviyesiz espriler bunlar Gölge, yapma...

Belkileresıgınanadam: Çok memnuniyetsizsin be güzelim.

Belkileresıgınanadam: Evlenince ne yapacağım ben seninle?

Renklerindenarınankadın: Evleneceğimizi kim söyledi?

Belkileresıgınanadam: Ben.

Renklerindenarınankadın: O zaman tamam.

Belkileresıgınanadam: Ah, bu kadar kolay mıydı yani?

Belkileresıgınanadam: Bilseydim en başından söylerdim...

Telefona doğru göz devirip içine girdiğimiz markette Elif'in peşine takıldım. Abur cuburları kucağına doldurup kasaya doğru ilerlediğinde ona da göz devirdim. "Sepet diye bir şey var biliyor musun? Aldıklarımızı taşımamız için acayip yardımı oluyor."

"Hah ha!" dedi bana bakmadan. "Çok konuşma da kahve bulup al, evde hiç yoktu. Sonra gece başımın etini yeme benim."

"Vay be, nasıl da tanımışsın beni." dedim sırıtarak. "Gözlerim yaşardı, hakkımdaki şeylerle ilgilenen tek kişinin Gölge olduğunu sanıyordum."

"İlgilenmiyorum ki." dedi omuz silkip. "Kafein bağımlılığını fark etmeyen insan anguttur. Seninle on beş dakika geçiren bir insanın bunu anlamaması imkansız."

Bir kez daha göz devirip reyonların arasında kahve aramaya koyuldum.

Renklerindenarınankadın: Bana ilk yazdığın zamanlarda şey diyordum hep:

Renklerindenarınankadın: O kadar kız varken neden benim gibi bir aptalı seçti acaba?

Renklerindenarınankadın: Meğer sen benden daha betermişsin...

Belkileresıgınanadam: Normal olanla işimiz yok çok şükür.

Belkileresıgınanadam: Bana biraz arızalısı lazımdı.

Belkileresıgınanadam: En arızalı olanı buldum ama olsun, halledeceğim.

Renklerindenarınankadın: Övüyor musun, sövüyor musun belli değil he.

Belkileresıgınanadam: Övecektim aslında, nasıl oldu da sövmeye kaydım bilmiyorum.

Belkileresıgınanadam: Boş ver, unut gitsin.

Belkileresıgınanadam: Ben seni seviyorum.

Belkileresıgınanadam: Önemli olan bu.

"Yeter, bak şimdiden uyarıyorum seni; gece boyu da böyle telefona gömersen o kafanı, çok kötü şeyler olur." 

Elif'in sitem ve biraz da tehdit dolu sözleriyle kafamı telefondan kaldırıp önümüzde uzanan yola baktım. "Ne olur mesela?"

TEMMUZ |TextingOù les histoires vivent. Découvrez maintenant