Üçüncü Bölüm: Üçüncü Kısım

1.6K 136 47
                                    

Caroline Bingley'nin ona karşı gösterdiği soğukluğun temelde çekemezliğe dayandığına Elizabeth artık inanç getirmişti. Onun için şimdi Pemberley'ye çıkıp gitmesinin Caroline'ı hiç de hoşnut etmeyeceğini düşünmekten kendini alamıyor ve yeniden karşılaştıkları zaman onun ne ölçüde nazik davranacağını merak ediyordu.

Konağa vardıkları zaman, uşak onları, kuzeye bakan ve bu yüzden yaz aylarında pek serin olan bir salona aldı. Pencereler ve camlı kapılar doğrudan doğruya bahçeye açıldığı için, evin hemen arkasındaki çimliğe serpiştirilmiş duran ulu meşe ve kestane ağaçlarıyla gerideki koruluk tepelere bakıyordu ve insanın içini açan bir görünümü vardı.

Salonda Bayan Darcy, yanında Bayan Hurst, Bayan Bingley ve nedimesi oturmaktaydı. Bayan Darcy onları çok nazik karşıladı. Sıkılgan tutumu aslında utangaçlıktan ve yanlış bir iş yapmak korkusundan doğduğu halde, çevresindekilerin üzerinde bir gurur ve kendini beğenmişlik etkisi bırakabilirdi. Hele kendi kendine güveni olmayan kimseler üzerinde... Neyse ki Bayan Gardiner'la yeğeni, kızın çekimser duruşunun içyüzünü anlıyor ve ona acıyorlardı.

Bayan Hurst'le Bayan Bingley, onları yalnızca biraz diz kırarak selamladılar. Sonra salona birkaç dakika için sıkıntılı bir sessizlik indi. Zaten bu gibi sessizlikler her zaman sıkıntılıdır. Bu sessizliği ilk bozan, Georgiana Darcy'nin nedimesi Bayan Annesley oldu. Kibar, güzelce bir kadındı. Ve bir konuşma konusu yaratmak için gösterdiği çaba, onun Caroline'la ablasından daha görgülü olduğunu ispatlıyordu. Böylece o ve Bayan Gardiner, ara sıra Elizabeth'in de yardımıyla konuşmayı sürdürdüler. Georgiana'nın, yüreğim olsa da ben de karışabilsem, der gibi bir bakışı vardı. Gerçekten de, ara sıra, işitilmek tehlikesinin en az olduğu bir sırada, kısacık bir cümle söylemek ataklığını gösteriyordu.

Elizabeth çok geçmeden Caroline'ın kendisini göz hapsine aldığını gördü. Hele Georgiana'ya bir şey söylemeye kalkışsa, Caroline hemen kulak kesiliyordu. Neyse ki Elizabeth onlardan biraz uzakta oturmuştu da her zaman söze karışmak zorunluluğu yoktu. Çünkü kafası kendi düşüncelerine iyice dalmıştı. Her an salona erkeklerden biri veya birkaçı girecek diye bekliyordu. Evin efendisinin de bunların arasında olmasını hem istiyor hem de bundan korkuyordu. İsteğinin mi, yoksa korkusunun mu daha baskın olduğunu da kestiremiyordu. Böylece, belki çeyrek saat Caroline'ın sesini bile duymadan oturduktan sonra, Elizabeth onun, soğuk bir ses tonuyla evdekilerin hatırını sorduğunu işitti. Kendi de onunki kadar soğuk bir sesle kısa bir yanıt verdi ve sonra sustu.

Bu ziyarete renk katan ikinci şey, hizmetçilerin, soğuk et, pasta ve nefis taze meyve tepsileriyle içeri girmeleri oldu. Ama bunu sağlayabilmek için Bayan Annesley' nin bir süre kaş göz ederek Bayan Darcy'ye ev sahiplik görevini anımsatması gerekti. Şimdi artık salondakilere iş çıkmıştı. Konuşmasalar bile yemek yiyebilirlerdi. Tabaklarda piramit biçiminde yığılmış duran nefis üzümler ve şeftaliler onları çok geçmeden masa başına çekti.

Az sonra da Elizabeth, evin efendisinin gelmesinden korktuğunu mu, yoksa bunu dilediğini mi anlayabilmek olanağını buldu. Çünkü Darcy içeriye girmişti. Ve ilkin onun gelişine sevindiğini sanan genç kız çok geçmeden, keşke gelmeseydi, diye düşünmeye başladı.

Darcy, Bay Gardiner ve daha birkaç konuğuyla birlikte balık tutmak için ırmak boyuna inmişti. Ama Bay Gardiner'dan, hanımların o sabah Georgiana'yı görmeye niyetlendiklerini öğrenince hemen koşup gelmişti. Onu görür görmez, Elizabeth çok yerinde bir düşünceyle, olduğu gibi, rahat davranmaya karar verdi. Salondakilerin hepsinin kendisiyle Darcy'den kuşkulanmış olduklarını sezmek, genç kızın bu kararını iyice uygulamasını da güçleştiriyordu. Genç adam içeri girer girmez herkes onu göz hapsine alıvermişti. Onun ne yapıp edeceğine karşı duyulan merak en açık ve belirgin biçimiyle Caroline Bingley'nin yüzünden okunuyordu. Bununla birlikte genç kız, Darcy'yle konuşurken tatlı tatlı gülümsemekten geri kalmıyordu; çünkü ondan henüz umudunu kesmiş değildi. Ağabeyi içeri girdikten sonra, Georgiana da konuşmaya katılmak için daha çok çaba göstermeye başladı. Darcy, kız kardeşiyle Elizabeth'in iyi dost olmalarını istiyordu. Ve onları birbirleriyle konuşmaya özendirmek için elinden geleni yapıyordu. Bunu Elizabeth kadar Caroline da anlamıştı. Öfkenin verdiği gözü karalıkla, ilk fırsatta, biraz alaycı bir sesle sordu:

Aşk ve GururHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin