İKİNCİ BÖLÜM / İKİNCİ KISIM

7.2K 669 333
                                    

Devamı geldi bile...;) 

Siz keyifle okuyun, ben de Can'ı bir yoklayayım...Galiba bana biraz küstü...;) 

Sizleri seviyorum!



                      İKİNCİ BÖLÜM / İKİNCİ KISIM


"Denemeye var mısın?"

Dünyada kaç kişi bu kadar tuhaf şartlarla böyle bir teklif almıştır bilemiyordum,ama kendimi bunun bir rüya olmasını dilerken buldum.Hiç olmazsa rüyamda tereddüt etmeden elimi uzatıp,anında "varım" derdim.

Ama rüya değildi ve heyecandan midem buruluyordu, elim ayağım da buz kesmişti.Kafamın içi arı kovanından beterdi.Yarım yamalak düşünceler uçuşuyor,çarpışıp,her yöne savruluyorlardı ve bir tane bile sağlıklı fikir üretemiyordum.

Ama dur bir dakika...

Hani ben onu kesin gönderecektim...

Niye heyecan yapıyordum ki...

İşte tam sırasıydı."Git" dersem,gideceğinden emindim.Söylediklerinde dürüst olduğuna neden bu kadar inanmıştım bilemiyordum,ama şöyle bir düşününce,neden yalan söylesindi ki...Mesela dün gece geldiğinde bana her türlü kötülüğü yapabilirdi,tamamen savunmasızdım çünkü.Oysa sadece perdeleri kapatıp,ağızımı etkisiz kılmakla yetinmişti.

Peki,ya deliyse...

Tanrım,neden olmasındı...

Kendi ağızıyla ağır yaralandığını ve tam o sırada aşık olduğu kız tarafından terk edildiğini söylemişti.Böyle bir travma yaşamış birine nasıl güvenebilirdim...

Aklım bir anda o kıza kaydı.Nasıl da bencil ve acıması olmayan bir şıllıkmış yahu...Kesin sevmemiştir zaten gece gelenimi...

Oha!Bana da bak!Nereden "benim" oluyormuş ...Nasıl da sahipleniyorum elin herifini...

Buna bir son ver Yasemin!Yolla gitsin,sen de kurtul,seni korumaya çalışan arkadaşların da rahat etsin...

Ama...

Aması vardı işte...

İçimden bir şeyler uzanıp,benim karar vermemi sabırla bekleyen bu yaralı ruhlu adamı sarmalamak ,onu avutmak istiyordu.

Sonuçta, alışılagelmemiş yöntemlerle de olsa,gerçek aşkın saf halini arayan biriydi.Aynı şeyi ben de aramıyor muydum?Yıllardır kimseyi yanıma yaklaştırmamamın nedeni,yanılmak ve tekrar acı çekmek korkusu değil miydi...

Ve bu açıdan düşününce,yöntemi o kadar da delice görünmüyordu.Hatta hatasız işleyebilirdi.Hem adam ,illa da sevgili olalım demiyordu ki.Ancak aramızda bir şeyler gelişirse,gün ışığında görüşmeye başlayabileceğimizi ileri sürmüştü.Yani karanlıkta sadece konuşup,zararsızca flört edebilirdik.

Gün ışığı deyince...Acaba engelli miydi...Ya da o yaralanmadan yüzünde izler mi kalmıştı...

Engelli olduğunu sanmıyordum.Evime bu kadar profesyonelce girmesini hesaba katarsak,tam tersi,bu konuda eğitimli biri gibi görünüyordu.Öyleyse kesin yüzünde bir şeyler vardı.Zaten "yüzüm benim lanetim" demişti.

Peki,ya karanlıkta ona kapılırsam ve yüzü gerçekten de iğrenç çıkarsa...Bunun ne kadar önemi olabilirdi acaba...Ve böyle bir şeyi kaldırabilir miydim...

Öfff,gerçekten yeter!

Sinirim bozulmuş bir şekilde doğrulup,oturdum.

"Delinin biri olabileceğinden korkuyorum."dediğimde,afallayıp kaldım.

GECE GELEN AŞK ("GELEN AŞK" SERİSİ 1) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin