18 : don't know you anymore

2.2K 258 295
                                    

Elinde eldivenleri ve bilardo sopası ile koltuğa kalçasını yaslayan kişiden ikinci ses çıktı. Oraya döndüm. Yay kaşları çatıktı ve koyu renk saçları karışmıştı. Doğrudan bana bakıyordu.

Kaşlarını daha çok çatarak, gözlerimin içine bakarak gergince sordu. "Yeni çift mi?"

Bu Mark'tı.

Boğazım düğümlendi ve hiçbir şey yapamadım. Gözlerime öyle tuhaf bakıyordu ki ne demem gerektiğini çözemiyordum. Kızgınlık? Hayal kırıklığı? Öfke? Siyah gözleri keskin bir şekilde kalbime saplanırken ellerimle eteğimin uçlarını tuttum.

Hay sıçayım. Yukhei Mark'ın gelmeyeceğini söylemişti.

"Öf hayır, Donghyuck uyduruyor." Yukhei ellerini silkeleyerek bilardo tarafından çıktığında onu onaylarcasına başımı salladım. "Millet, bu SeoNeul. Sınıf arkadaşım ve şeyim..."

"Arkadaşı." Cümlesini tamamladım ve çantamı çıkarıp kenara koydum. Yukhei yanıma geldi ve bize bakan kişilere dönerek bana tanıtmaya başladı.

"Sarımsı saçlı olan Renjun, elinde gitar olan Jeno ve onun yanında duran Jaemin. Bizden bir yaş küçükler. Donghyuck da var, tanıyorsun zaten." Onlara gergince el sallayınca güldüler.

"Jungwoo, normalde 98'li ama okula geç başladı." Yakışıklı çocuk hafifçe gülümsedi. "Memnun oldum."

"Ben de," dedim gergince. Yukhei Mark'a döndü.

"Bu da Mark."

Jungwoo lafa atladı. "Tanışıyorsunuzdur zaten. Aynı okuldasınız."

Mark'la göz göze geldik. Hafifçe kaşlarını çatarken kalbim küt küt atıyordu. Bana anlamsız gözlerle bakıyordu. Kırmızı, kurumuş dudaklarını araladığında aceleyle cevap verdim.

"Hayır!" Kesik bir nefes aldım. "Hayır, tanışmıyoruz."

"Neyse, tanışmış oldunuz," dedi Yukhei omuzlarını silkip.

Gözlerimi Mark'dan ayırmadan önce siyah deri eldivenleriyle elindeki bilardo sopasını sıktığını gördüm. Arkasını dönüp bilardo bölümüne ilerlerken Yukhei beni siyah koltuklara götürüp oturttu. Yanıma oturup diğerleriyle sohbete başladığında aklım hâlâ ne bok yediğimdeydi.

Şimdi ona ne gibi bir açıklama yapacaktım?

Jungwoo da karşımıza kurulurken Donghyuck Mark'ın yanına, diğerleri de müzik aletlerinin yanına gitti. Yukhei ve arkadaşı çok derin bir sohbete dalarken kafamı sıkıntıyla oflayarak geriye, koltuğa yasladım.

Nasıl geri zekalı olunur? Evet, sorunun cevabına direkt Park SeoNeul yazsanız zaten dünya alem anlardı.

"Eee, SeoNeul," dedi Jungwoo. "Dersler falan nasıl? Hangi üniversiteyi istiyorsun?"

Zıkkım.

İçimden acayip seni ilgilendirmiyor demek geliyordu, hatta demek için ağzımı açmıştım ki durdum. Bunlar Yukhei'nin yakın arkadaşlarıydı. Gözlerinde piç kurusu gibi görünmek istemiyordum.

"Üniversiteye gitmeyeceğim."

Birden bire hepsi bana döndü, Yukhei bile. Çünkü bundan haberi yoktu. Çünkü ailemle aramdaki sıkıntıdan haberi yoktu. Kimsenin. Kimse neden yalnız yaşadığımı, neden okuldan kayıp işe gittiğimi bilmiyordu. Bilmelerine de gerek yoktu. Hayatımda kalıcı olmayacaklardı. Onlar üniversitelerinde kendilerine yeni arkadaşlarını, yeni sevgililerini bulup eğlenceyle senelerini geçirirken, ben lise biter bitmez ya adam gibi iş bulmayı, ya da bu şehirden daha uzak bir şehre gitmeyi planlıyordum.

FetishHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin