DİVANE- BÖLÜM 1-

368K 9.5K 4.4K
                                    

Medya: Kuzey Aslanel
• Yıldızımızı doldurmadan geçmeyelim lütfen, keyifli okumalar.

Lütfen karakterler zihninizde nasıl canlanıyorsa onu düşünerek okuyun, medyaya koyduğum kişide diretmiyorum.

(Kitabıma şans verdiğin için teşekkürler, tarih bırakırsanız sevinirim.)

Bu hikaye 2018 de yazılmaya başlanmıştır, kurgu ve karakterlerle ilgili herhangi bir kötü eleştiri ve olumsuz yorumu 18 yaşımda tecrübesiz bir şekilde yazmamı hesaba katarak yapmanızı rica ediyorum. Hala düzenlemeye ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Platonik aşık bir genç kızın hayat hikayesini ve mahalle aşkını sizlere yansıtmaya çalışacağım... Sevgiler.

•••

DİVANE

Görüntüler acıyla kavrulan irislerimin arasında gittikçe bulanıklaşırken gözlerimin dolduğunu anlamam uzun sürmedi. Kahretsin... Yine aynısı olmuştu işte, bugün onun için ağlamayacağım dediğim, sayısını hesap edemeyeceğim kadar çok ve geride kalan günler gibi hazin sonum gerçekleşiyordu. Ağlıyordum. Sanki bilerek yapıyordu bütün bunları, isteyerek canımı yakıyor gibiydi. Kendime verdiğim geçersiz, boş sözler gözlerimden yaş olarak süzülmeye başlarken saklandığım köşedeki ağacın dalını hırsla sıktım. Katlanmak gün geçtikçe beni tüketiyordu. Çektiğim ızdırap artık beni yok ediyordu. Resmen acı çekiyordum.

Aşkın bu denli zor olabileceğini hiç düşünmemiştim.

Aşkım büyüdükçe acım artıyordu, acıyı çektikçe ise aşkım daha kuvvetleniyordu. Sonsuz bir girdabın içinde benliğimi bulmaya çalışıyordum, her saniye daha fazla acının içinde kaybolarak hemde.

Koluma dolanan bir çift elle yavaşça arkamı döndüm. Simge üzgün ve endişeli gözlerle bana bakıyordu, abisi karşımızda mahallenin tabiri caizse belalısı Canan'la dip dibeydi dakikalardır. Bizde durmuş onları izliyorduk, kendime bu aptal acıyı çektirmekten zevk alırcasına izliyordum.

"Azra yapma böyle, söz vermiştin ağlamak yoktu." Dedi yanıma yaklaşırken. " Abim işte ne bekliyorsun ki? Sen ondan daha iyilerine layıksın emin ol." Diyerek bana destek olmaya çalıştı ama içi boş bir teselliydi bu, kendisi de biliyordu.

Onun da elinden halime üzülmek dışında birşey gelmiyordu. Kimse Kuzey'e karışamazdı ki, kardeşi olsa bile. Canan'ın yanından koparıp onu bana getiremezdi. Aşk istediğimle yaşadığım şey değil, ulaşamadığıma duyduğum histi sanki.

Ben kimdim peki? Kuzey'in kız kardeşinden farksız gördüğü, yıllardır süregelen bir aile dostunun kızı, kardeşinin arkadaşı, hatta gerçek sayılacak kadar kız kardeşi.

Acı gerçekler yüzüme tokat gibi çarparak ruhumun çaresiz yarasını kanatmaya devam ediyordu.

Tekrar arkamı döndüğümde Canan gözlerinin içi gülercesine hevesle Kuzey'e bir şeyler anlatırken, Kuzey'de büyük bir ilgiyle dinliyor ve arada onu yanağından, boynundan öpüyordu. Bekledim, izledim, biraz daha bekledim. Birlikte oldukça mutlu görünüyorlardı... Bu görüntüye daha fazla katlanamayacağımı anlayınca eve dönmek için hızla yürümeye başladım. Simge'de hemen yanımda sessizce benimle ilerliyordu. Daha doğrusu bana yetişmeye çalışıyordu. Gözlerimdeki yaşları her zaman ki gibi silmek kazağımın kollarına kalmıştı.

Yalnızdım, ruhumun ve kalbimin bu yalnızlığı müebbetti.

Kuzey'i içimden silip atabileceğime inancım öylesine yoktu ki, kendi sonumu yalnızlık diye yazıyordum.

DİVANE ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin