Sabah kalktığımda aralık perdeden gördüğüm gökyüzü yeni aydınlanıyor gibi mavi ile gri karışımıydı. Kuşlar cıvıldıyordu ve oda sessizdi. Hareket ettiğimde yorganın hışırtısı dışında ses çıkmadı. Gözlerimi ovuşturdum.
Neredeyim ben ya?
"Ne..."
Doğruldum. Etrafıma bakınırken yabancı oda bana tanıdık gelmeye başladı.
En son bara gitmiştim. Mark ile karşılaşmıştım. İçmiştim. Ağlamıştım.
"Hayır..." Yüzümü ellerime gömdüm. Saçlarımı çekiştirdim. Ayağa kalktım. "Hayır hayır..."
Odadan çıkıp koridorda ilerlemeye başladım. Ev sessizdi, sadece saatin sesi geliyordu. Ve hafif bir horlama.
Salona açılan koridoru bitirdiğimde koltukta yatan kişiyi gördüm.
Dün Mark'ı öpmüş, önünde kusmuş, önünde ağlamıştım. Evine gelip onun giysileriyle onun yatağında uyumuştum.
Ve Mark'ın sevgilisi vardı.
Kendimi orospu gibi hissediyordum. Sevgilisi olan bir çocuğa sülük gibi yapışmıştım. Elimi alnıma bastırıp gözlerimi kapadım. Hâlâ yorgundum, uykum vardı ve başım çatlayacak gibiydi.
Fakat Mark'ın koltuğa sığmaya çalıştığı halini ve düşen yorganını görünce oraya ilerlemeden edemedim.
Yerden beyaz yorganı alırken onu inceledim. Dudakları hafifçe aralıktı ve kurumuştu. Koyu renk saçları darmadağınıktı. Kısa kirpikli gözleri kapalı, burnu kızarıktı. Anlaşılan şifayı tek ben kapmamıştım.
Bir eli karnının üzerinde, diğer eli koltuktan sarkıyordu. Bacakları koltuğa sığmadığı için dizlerini kırmıştı. Hafifçe horluyordu.
Şu an çok şirindi. Onu yorgana sarıp sarılmak istiyordum.
Öff, kes sesini.
Yorganı üzerine atıp hızlı adımlarla odaya geri girdim. Yorganın içine kendimi kapatıp çatlayan başımı umursayamadan gözlerimi kapadım. Ve uykuya dalana kadar aklımdan Mark'ı çıkarmaya çalıştım.
***
"UYAN! SEONEUL! ÇABUK KALK!"
Bedenim sarsıldığında korkuyla gözlerimi açtım. Mark başımda duruyordu. Kollarını sıvamıştı ve son derece telaşlı duruyordu.
Daha ne olduğunu soramadan beni kolumdan tutup kaldırdı. Tökezlerken onu durdurdum. "Neler oluyor? Tanrım, sakin ol."
"Annem ve babam! 2 gün sonra gelmeleri gerekiyordu!"
"Eee?" Dedim gerinerek. Sandalyenin üzerindeki giysilerimi alıp elime tutuşturdu.
"GELDİLER! AŞAĞIDALAR VE EVDE BİR KIZ OLDUĞUNU GÖRÜRLERSE BENİ SİKERLER!"
Hassiktir.
"Sıçtık."
"Çabuk giyin. Asansöre binecekler. Telaşla inip tüm katlara bastım!" Beni kenara itip yatağı düzeltirken kalbim küt küt atmaya başladı. Ama bu heyecan sıçmışlık heyecanıydı.
"GİYİNSENE!"
"ÇIK ODADAN GERİ ZEKALI!" Ben de bağırdığımda telaşla odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fetish
Fanfictionikimizin hayatı da karanlık iken, neden benimle ışığı aramak istiyorsun? © dububaoziㅣmark lee angst start: 20.11.17 finish: 06.05.18 ▪Bu kitap kapağı Balaccie'nin büyü dükkanından satın alınmıştır.