Korku

332 84 55
                                    


'"konuşmak bir mana ise susmak binbir mana . Herkes konuşmasına konuşur lakin yürekli olana"
Mehmet Akif Ersoy...

Sabah namaza uyandığımda hepsi uyuyorlardı -acaba bir gün bensiz de uyanabilecekler mi?- .
Kalkıp elimi yüzümü yıkadım . Sonra da kızları uyandırdım. Abdestimi alıp namazımı eda ettim .

Kızlar kahvaltıya bende yatağa geçtim ve kısa uykumun tadını çıkarmaya çalıştım . Ama sadece çalıştım .
Çünkü Deren sağolsun uykuma devam etmeme izin vermedi. Kâh çekmece, kâh kapı sesi derken uyukum kaçtı.

Benide uyandırmayı başardılar . Çıkacakları zaman başladı Beril yok yemeğini ye , evden dikkatli çık , karşıdan karşıya geçerken iyice bak vs.

Sonra hepsini yolcu ettim . Bende bu boşluktan yararlanıp Kur'an okumaya karar verdim.
Abdestimi tazeledim ve aldım elime o kutsal kitabı. Huzurdu kesinlikle . Biraz da anlamını okuduktan sonra saate baktım . Öğlen 12 'ydi.

Banyoya geçip bi duş aldım ve çıktım. Dolabın başına geçtim ve karıştırmaya başladım.
Gri diz kapağımın altında biten , kısa yırtmaçları olan bir tunik çıkardım. Altına siyah pantolon ve siyah bir şal . Hepsini üzerime geçirdim .

" Tamamım ben ya " dedim. Çantamı aldım ve çıktım . Tabiki kırmızı converselerimi giydim . Spor ayakkabı seviyorum doğrusu , güzel ve rahatlar.

Durağa geçtim. Otobüsün gelmesiyle kartımı okutup ilerledim. İlerlemez olaydım .

O Safa hoca değil mi ? Ya zaten baya rezil olmadım mı ben dün ?
Zaten en sonda oturuyor . 'Takma o kadar ' dedi iç sesim. Vallahi ilk defa içim dışıma uydu.

Önlerde boş yer olduğunu gördüm . Bu bir kaç gündür gördüğüm en güzel şey 'oleyyy' diye de içimden bı güzel sevindim . Geçip oturdum .

Aklıma bizimkiler - ailem- geldi . Acaba ne yapıyorlar .
En çok da yiğenlerimi özledim . Bir kız iki erkek yiğenim var ama hepsinin yeri bir başka eşek sıpalarının.

Düşüncelerimden ayrılıp Tam önümde, kapının önünde durmuş bir çare sesini duyurmaya çalışan teyzeye şöyle bir baktım. Tonton teyze " yavrum biriniz şuna basıverin yav " dedi isyan edercesine.

Oturduğum cam kenarından kalktım . Teyzenin yanına gitmeye yeltendim . Tam geçip yanına gideceğim sırada biriyle çarpıştım .
' Ya hayır, nolur düşündüğüm kişi olmasın ' diye içimden bı güzel duamı ettim .
Gözlerimi yavaş yavaş açtım ve yere baktım 'oh be ' dedim içimden . Birkaç kitap vardı .
Ne kitap mı? Yapma yaa.

Çarptığım kişiye bi de bakayım dedim ve sakince kafamı kaldırdım.
Yeniden 'oh be ' dedim içimden . Bi kıza çarpmışım.

Kızdan özür diledikten sonra teyzeye yardım ettim ve onu yerime oturttum.
Geriye kalan yolculuğuma ayakta devam ettim. Safa hoca dışarıya bakmaktan beni hiç görmemişti. Yani inşallah görmemiştir.

Okula gelmeden iki durak önce indim . Çünkü Safa hocayla aynı yerde inmek istemiyorum.
Dün rezil olduğum yetmemiş gibi bir de bugün rezil oldum.
O değil ben bu adamın dersine nasıl giricem . Neyse ki ilk ders onun değil . Sesimi çaktırmam diye düşündüm ve okula yürüdüm.

***

"Ders bitmiştir." Dedi Safa hoca . Demesiyle toparlanmaya başladım . Aff burası ne ara bu kadar dağılmış.

Vallahi ben yapmadım . İki ders önce Deren buradaydı. Hep onun suçu gıcık evde birini bile yapmaz daha doğrusu yapamaz. Beril'in kızacağını bilir.

Telefonumun titremesiyle elimdekileri masaya bıraktım . Cebimdeki telefonu çıkarıp arayana baktım.

Dikenli Gül arıyor...( Hale)
Açıp kulağıma götürdüm " efendim canım" dedim

İmtihan'ımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin