Deniz karşımda durmuş beni dinlerken ben ilk defa onur yürüyüşüne gidecektim ve onunla gitmek istiyordum
-4 haziranda onur yürüyüşü var deniz beraber gidelim lütfen olur mu?
diyerek boynuna atladım heyecandan şaşırmış olacak ki yarım ağız gülümseyip tek kaşını kaldırarak
-Evren sen ne çabuk açıldın da resmen zorla konuştuğun kişiye sarılıyorsun ama geliyorum
dalga geçtiğini biliyordum ama bu çocuk beni sinirlendiriyordu ben şimdi nasıl arkadaş olayım sonra uzaylı konuşuyormuş desin
-Bir daha sarılmam özür dillerim benimle gelmek zorunda değilsin
dedim alayla saçlarımı karıştırarak düşünmeye başladı iç sesimde yine uzandı konuya "hay ebenin evren hay ebenin dostum ne yaptığını sanıyorsun deniz malıyla o onur yürüyüşüne gidilecek" iç sesimin amerikan dublaj özelliği varmış amına koyayım deniz bile dalga geçtiğimi anlamıştır iç sesim direk küfüre geçiş yapıyor ebesine kaydığım ya nereden bulaştı bu iç ses bana ben iç sesimle içimden konuştuğumu sanarken deniz kahkahalara boğulup gülme krizine girdi gamzeleri o kadar belirginleşmişti ki
-ne oluyor lan neye gülüyon bu kadar
dedim korkarak bakarak bunun üzerine daha fazla güldü zorla gülmesini bastırarak bana döndü
-senin iç sesin var ve amerikan dublajı ile mi anlaşıyorsunuz?
yine başladı gülmeye piç ses işte piç iç değil piç sesli konuşuyormuşum o an öyle utandım ki
-sana ne ya ben iç sesimle mutluyum
birden bana sarılarak ne güzel bir iç ses o dedi kendimden uzaklaştırmaya çalışırken daha fazla sarıldı resmen boğuluyordum öksürmeye başladım öyle öksürdüm ki beni uzaklaştırdığında kıpkırmızı olmuş olmalıyım ki
-ölme lan sakın ölme
diye söylenmeye başlamıştı bir yandan öksürüp bir yandan endişelenmesini izlemek o kadar komikti ki nefesimi düzene soktuğumda başına bir tane geçirip
-ölüyordum amına koyayım insan hiç mi düşünmez
yapmacık bir sinirle söylendim elerine bakıp dudak büzerek
-özür dillerim sadece çok komik görünmüştüm ve sarılmak istemiştim
dediğinde o kadar tatlı olmuştu ki koca bebek işte üstüne basa basa bu halini biraz daha izlemek için
-boğmak
dedim bu lafıma gözlerini kocaman açarak baktı
-saçmalama amacım bu değildi biliyorsun
uzatmanın bir anlamı olmadığı için konuyu değiştirerek
-yarın 4 haziran gidiyoruz öyle değil mi?
-evet
-ilk defa gideceğim
-bende öyle heyecanlı mısın?
-evet biraz fazla olabilir
dediğimde tebessüm etmişti babamın arabasını gördüğümde
-babam geldi sonunda
diyerek sevindiğimi görünce mal mı amk bu bakışlarını attı bakışlarımızı anlayabiliyorduk babam bize yaklaşınca denize dönüp
-selam deniz nasılsın?
dediğinde nerden tanışıyorsunuz demek için ortaya atıldım
-nerden tanıyorsun baba?
-annesi iş arkadaşım biz hani bir ara ev arıyorduk ya annesi buldu burayı o ara denizle olan fotoğraflarını göstermişti bana telefonunda
ağzım bir karış açılırken
-ve benim bunlardan hiç haberim yok
diyerek sitem ettim denızde ortaya atılıp
-annem sizden bahsetmişti mehmet bey iyi biri diye karşı apartmanda olduğunuzu da söylemişti ama evrenin sizin oğlunuz olduğunu bilmiyordum
dediğinde sevecen tavırlarla konuşuyordu
-ne meraksız bir insansın deniz sen ben olsan baya soru sorardım
-evren sen niye dışarıdasın?
deniz benden önce atılıp
-anahtarları evde kalmış
babam bana dönerek
-evren kaçıncı bu kaybediyorsun ya evde unutuyorsun sen göbek bağı yap kaybetmezsin belki o zaman
dediğinde deniz kaldırıma oturarak gülmeye başladı
-baba insan evladını aşağılar mı?
-oğlu evren olunca aşağılar tabii deniz bizde yemek ye sende istersen dışarıdan bir şeyler sipariş edelim
-olur tabii anneme haber vereyim muhtemelen bir şey demez zaten
-peki hadi içeri girelim
diyerek kapıyı açtı içeri girdik ve ben direk odama koştum
-canımmm odammm sen kaç saat oldu yalnızsın böyle
-evren mal mısın odana duyduğun özlemi insana duymazsın insafsız
dedi ve yatağıma zıplayıp uzandı.
Bölüm sonuu uzun bölüm bence bu üşendim yeter fjkmvönfd
VOCÊ ESTÁ LENDO
Yakalandın (Gay)
Ficção AdolescenteÇok konuşuyorsun dudaklarım susturabilirmiş gibi görünüyor.