5 : the most important thing

2.4K 323 186
                                    

Karşımdaki kim miydi? Mark Lee.

"Hey," dedi şaşkınlığını belli etmemeye çalışarak. Boş sınıfa baktı, tekrar bana döndü. "Tek başına burada ne yapıyorsun?"

Elinin körünü.

Donup kalmış bedenimi salarken omuzlarımı silktim ve tüm oyunculuk yeteneğimi kullanarak gözlerine baktım. "Hiçbir şey."

Fakat Mark'ın gözleri elimdeki kağıda kaydı.

Hemen avucuma sakladım ve bir şey demesine izin vermeden yanından geçtim. İçimden milyonlarca küfür savururken kalbim duracak gibi atıyordu.

Sınıftan çıkarken başka biriyle az kalsın çarpışıyordum. Bana ve Mark'a tuhaf tuhaf bakıp ikimizi de sollayarak sınıfa girdi. Ben de arkamı döndüğüm gibi koridorda hızla ilerledim.

Mal, salak, aptal, geri zekalı, sikik beyinli, sakat SeoNeul.

Bir daha böyle bir şey yaparsan kafanı göt deliğine soksunlar SeoNeul.

Sınıfıma girdiğimde ve sırama oturduğumda utançla ellerimle yüzümü kapattım. İçim sıkıntıyla dolmuştu. Mark büyük ihtimalle hiçbir halt anlamamıştı. Fakat çok garip bir duruma düşmüştüm. Yani siz düşünsenize, biber gazı verdiğiniz bir kızı teneffüste tek başına, avucuna sakladığı kağıtla sınıfınızda buluyorsunuz. Açıkçası ben ne düşüneceğimi bile bilemezdim.

Kağıdı siyah kalem kutuma tıkıştırırken beyaz sıramın üzerine kafamı koydum. Bu konuyu daha fazla düşünürsem utançtan yerin dibine girecektim.

Ders zili çalıp öğretmen içeri girene kadar öylece yattım. Sonrasında ise uyuya kaldım.

Hatta o kadar huzurluydum ki, sarsılarak uyandırıldığımda çoktan 2 ders geçmişti.

Evet, sarsılarak uyandırıldım.

Gözlerimi açtığımda gerinmeye vakit bulamadan tepemde dikilen 6-7 kıza dik dik baktım. Hepsi bana şüpheyle bakarken içlerinden beni sarsanı saf kinle bakıyordu. Çok açık kahverengiye boyattığı saçları gelişi güzel bir topuz yapılmıştı. Birkaç tutamı önüne geliyordu. Kollarını göğsünde kavuşturmuş, bana hesap sorarcasına bakarken eteğini götüne kadar çekmişti. Ayaklarında olan son model botları gördüğümde içimdeki ön yargılı SeoNeul teşhisi koymuştu.

Kendini beğenmiş bir züppe.

"Bir sorun mu var?" Tek kaşımı havaya dikerken ayağa kalkıp ben de kollarımı göğsümde birleştirdim. Ayağa kalktığımda tüm sınıfın bize döndüğünü, hatta kapıda, olanları izleyen öğrencilerin olduğunu fark ettim. İçlerinden biri de tabii ki Mark'tı.

"Bir sorun mu var mı? Hah!" En öndeki kız sinirden kuduruyor gibiydi.

Neler oluyor, gerçekten bilmiyordum.

"Sen," dedi telefonunu çıkararak bana bir fotoğraf gösterdi. Fotoğraftaki kız gülümseyerek elinde cüzdanını tutuyordu. Cüzdanı büyülttü. "Bunu gördün mü?"

Ona boş boş baktım. "Hayır. Görmem mi gerekiyor?"

"Bak kızım! Bana yalan söyleme!" Bileğimden tuttu. Hiçbir şey anlamıyordum ve resmen sorguya çekiliyordum.

"Tanrı aşkına daha yeni uyandım! Neler olduğunu adam gibi anlatırsan sana cevap verebilirim! Çek şu elini de!" Bağırarak bileğimi sertçe çektim. Fakat geri adım atmadım, atarsam üzerime yürümeye başlayacaktı.

Etraftakiler homurdanırken kız sinirle güldü. "Tekrar soruyorum. Ve son kez. Bu cüzdanı gördün mü?"

"Sağır falan mısın. Ha-yır." Hecelerin üzerine basarak söylediğimde kız bu sefer hoodiemin yakalarına yapıştı. Etraftakiler kızı çekmeye başladı.

FetishHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin