** Joseph'in Gözünden**
Marcus' un getirdiği haber ile gözlerimin parladığını hissettim. Şu lanet Büyüyü bozma düşüncesi dudaklarima sinsi bir gülücük yerleştirmeme sebep oldu. Üstüme bişeyler geçirmek için merdivene yöneldiğim anda Anna'nın mükemmel ve bir okadar da narin vücudu merdivenin başında belirdi. Benim t-shirtlerimden birini giymişti üstüne. Merdivene yaslanarak "Hiçte Hoşgelmedin Marcus. " dedi kahkaha atarak sesinde ki endişeyi farketmistim. "Anna hayatım önemli bir mesele olmasaydı gelmezdim. " dedi Marcus göz kirparak. Annabella'nin yanağına bir öpücük kondurdum ve odama çıktım. Üstümü değiştirdim. Anna kapıya dayanmış beni seyrediyordu. Yavaş adımlarla bana yaklaştı ve " Lütfen dikkatli ol Joseph. " korkuyordu. Soğuk ellerini yüzümde gezdirdi. Bu kiz beni gerçekten çok tahrik ediyordu. "Çok dikkatli" diye fısıldadı ve dudaklarını dudaklarima bastırdı. Kısa bir öpüşmeden sonra kapıya yöneldim. Hızla kendimi dışarı attım ve Marcus ' un arabasına bindim. "Bu civarlar da gizli bir büyücü varmış. Dün öğrendim ve hemen adamın yanına gittim her güçlü büyücü gibi onunda Loreena ile bağlantısı varmış. Onu bir odaya kitledim ve seni almaya geldim." Marcus ' a minnettarım. Elimi omzuna yavaşca vurdum ve "Teşekkürler dostum." Sırıttı "Bu arada Özür dilerim. "
"Neden?" gülerek devam etti. "Anna ve sen, rahatsız ettim." aklım yine Annabella ' ya kaydı. Onu öylece bırakmıştım. Tanrım bu vampiri çok önemsiyorum buna bir dur demeliyim. Hızla bir kahkaha attım ve "Önemli değil. " sert bir fren sesi ile araba ufak bir kulübenin önünde durdu. Kendimi yıllardır cadı ya ilk kez bu kadar yakın hissediyordum. Belki de yarın bu bütün lanet meselesi biterdi. O cadı yı bulur bulmaz gebertecektim. Peki ya Anna? İşim bittikten sonra asla onu yarı yolda bırakmazdım, bırakamazdım. Yine Anna'yı düşünüyordum. Bu kiz aklımdan hiç çıkmaz mı? Kafamdan bu düşünceleri hemen uzaklaştırdım ve Marcus ' un arkasindan Klubeye girdim. Çok zayıf bir adamın bedeni yerde öylece yatıyordu. Ellerimin titrediğini hissettim. Bu adam o büyücü ile bağlantılı olan adam olamazdı. Marcus sertçe bir küfür savurdu ve " Kendini öldürmesi imkansiz etrafta kendine zarar verecek hiç birşey yok." Etrafa göz gezdirdim gerçekten hiçbirşey yoktu. Sinir bütün bedenimi ele geçirmişti ve sertçe duvara bir yumruk attım. Cadı yı bulmaya bu kadar yaklaşmışken bu olamazdı. Sertçe Marcus 'a döndüm ve cesede yaklaştım. Vücudunda tek bir darbe izi, kan, bıçak yarası... hiçbirşey yoktu. Ellerimi saçlarıma geçirerek "Büyü ile ölmüş. Tanrım bu adamın burada olduğunu nerden anlayabilir." çıldırmak üzereydim. Çıkış yolunda ki tek ışıkta sönmüştü hızla dışarı çıktım ve bir sigara yaktım. Ellerimin hala yumruk halinde olduğunu o zaman farkettim. Sıkmaktan beyazlamış yumruğumu tekrar duvara geçirdim. Cadı yı bulmamız çok zordu artık tek çare önce avcı yı bulmamızdı. Marcus un büyük elini omzuma koydu ve "Halledicez dostum." buna kendimi ne kadar çok inandırmak istesem de olmuyordu. Sigarayı hızla yere attım."Hadi gel biraz kafa dağıtalım. " dedi Marcus. Şuan tek istediğim eve gidip Annabella ' ya sarılmaktı. Ama bunu yapamazdım. Bu vampir kıza çok bağlanmamalıydım. İstekli görünmeye çalışarak "Güzel fikir." diye onayladım ve arabaya bindik. Buraların en cok bilinen barının önünde araba sertçe durdu. Hava daha çok kararmamıştı ama içerisi yeterince doluydu. Etrafta birsürü güzel kız geziyordu ama nedense bir tanesi bile ilgimi çekmemişti. Barmenden 2 tane viski istedik. Uzun bacaklı biri esmer biri sarışın iki kız bize doğru yaklaştı. "Bu kadar yakışıklı 2 çocuk nasıl olur da yanlız olur, hayretlik. " sarışın kadın elini Marcus'un omzuna koyarak söylemişti bunları. Marcus gülerek Barmenden 2 viski daha istedi. Esmer olan ince elini bana uzatarak "Katherine ben" yapmacık bir gülümseme ile elimi uzattım "Joseph" bana daha da yaklaşarak "Memnun oldum Joseph. " diye tısladı. Viskiyi son damlasına kadar içtim. Bedenim içkinin sertliği ile irkildi. Marcus'a döndüğümde sarışın kadını kucağına almıştı bile. Kalkmak istediğimi belli eder bir şekilde kaşımı kaldırdım. Sarışın kadına ''Bize 2 içki alsanız süper olur hanımlar.'' iki kadında bütün seksilikleri ile barmene yaklaştı.''Hadi ama dostum biraz kafa dağıt. Şu esmer kıza bak senin için yanıyor.'' sertçe ''Bugün eğlmenmek istemiyorum Marc.'' Ellerimi sertçe saçlarıma geçirdim.Bu kızla ne yapacaktım sanki? Bedenim sadece Anna'yı istiyordu. Hayır.Olmaz.Hayır.Hayır. Anna bana ne yapmıştı böyle? Ondan başka birşey düşünemiyordum. Hoşuma gitmiyordu. O bir katil. Bana yardım edecek öylesine bir canavar. İşime yaramasa iki dakika da öldürebileceğim biri. Her baktığımda beni içine çeken mavi gözleri, beni öp diye bağıran kırmızı dudakları,yumuşacık siyah saçları, çok güzel bir gülüşü ve onu daha da seksi yapan dolgun göğüsleri. Ah Tanrım ne diyorum ben! Elimi masaya koydum ve '' Kalıyoruz o zaman. Biraz eğlence den bişi olmaz.'' sinsice güldüm Annabella'yı kesinlikle aklımdan atacaktım,atmalıydım. Elinde iki viskiyle bana doğru yürüyen Katherine'ye baktım. Bal köpüğü omuzlarına kadar dümdüz saçları, kedi gözüne benzer çekik kahverengi gözleri ve gerçekten seksi bir vücudu vardı. Kesinlikle bu gece iyi bir eğlence olacak. Elimi beline doladım ve güldüm. Yavaşça kulağıma yaklaştı ve ''Burası bana boğuk gelmeye başladı yanlız kalabileceğimiz bir yer olsa fena olmaz.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avcı(Yeni bölüm yok)
Vampire-1903- "Koş Anna" beynim bana bunu yapmam için emir veriyordu. Yorulmuş bacaklarım her an kopabilirdi. Aldığım nefes akciğerlerimi yakıyordu. Yağmur koşmamı yeterince zorlaştırıyordu. Islak saçımı iterek arkama baktım. Gitmişti. Koşmayı bırakıp bi...