Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Başımda beş altı tane psikolog benim uyanmamı bekliyordu. Tam konuşacaklardı ki susturdum.
"Siz çok uğraşmayın ben konuyu size özetleyeyim gerçekten artık gücüm kalmadı ne siz beni yorun ne de ben sizi yorayım siz gidin aileme bir şeyler uydurun. Çocukken yalnız kaldığım için onlardan nefret ediyorum." dedim. Pekte yalan olduğu söylenemezdi. Bu açıklama onlar için yetmişti. Hepsi tek tek dışarı çıktı bir tanesi hariç. Ben o ara düşünüyordum yani tek sorun aileme duyduğum nefret değildi. Birden geçmişim aklıma geldi. O ara gözümden yaşlar akmaya başladı."Tek sorunun ailene duyduğun nefret olduğuna sen inanıyor musun geçmişinde ne oldu Gizem. ? " diye sordu. Bu soruyu sorduğuna inanamıyorum resmen aklımı okudu. Ah şu lanet olası geçmişim.
"Anlatamam ona söz verdim anlatamam." dedim. Ardık göz yaşlarımı tutamıyordum. Sonra bana iyi geleceğini düşünerek konuşmaya başladım.
" İki yaşımda ailem beni anneanneme bıraktı ne aradı ne sordu. Üç yaşında anneannem öldü. Beni mahallede yaşayanlar büyüttü. Yedi yaşıma geldiğimde yalnız yaşıyordum. Fırında çırak olarak çalışıyordum ve birinci sınıfa başlamıştım. Benim için çok zor günlerdi. " deyip sustum. Çünkü devamını anlatamazdım.
"Peki devamı , devamını anlat" dedi artık göz yaşlarım çok kötü akıyordu. Çünkü o gün aklıma gelmişti..
7 yıl önce 2007 19 nisan
Okulda yirmi üç nisan çalışmaları vardı. Ben ve en yakın arkadaşım okula gidiyorduk.
" Gizem kitabımı unuttum fen öğretmeni çok kızıyor biliyorsun hemen gidip geleceğim tamam mı ? "diye sordu Ezgi."Tamam gecikme." dedim ve okula doğru yürümeye başladım. Dersler çok hızlı geçmişti. Bütün gün bekledim Ezgi okula gelmedi çıkışta koşarak eve geldim.
"Hatice yenge Ezgi geldi mi ? " diye sordum. Hatice yenge işlerini bırakıp bana baktı.
"Hayır siz birlikte değil miydiniz kızım bir sorun mu var ? " diye sordu bunu söyleyince Elif'in eve hiç gitmediğini anladım. Onu ele vermemeliydim.
"Yok bakkala gidecektik para alacaktı çekindi galiba "dedim konu para olunca hiç bir şey umurunda olmazdı. Kızının evde olup olmaması da umurunda olmazdı. Gerçi ona da hak veriyorum. Sonuçta zor para kazanıyorlardı.
"Ah be kızım paramız yok ki almayın bakkaldan bir şey gidin yumurta filan kırın " deyip elime iki yumurta verdi . Yumurtaları masanın üzerine geri bıraktım şuan önemli olan bu değildi.
" Tamam yenge. Zaten bizde aç değildik öylesi atıştırmalık bir şeyler alacaktık yumurtalar kalsın" dedim ve koşarak eve gittim belli ki bir sorun vardı. Eve girdiğimde Ezgi ağlıyordu. Kıyafetleri yırtık pırtık gözleri ağlamaktan şişmiş.
" Ezgi ne oldu. " diye sordum. Büyük bir ihtimalle yolda gelirken köpekler ona saldırmıştı. Bizim mahallenin köpekleri Ezgi'yle hiç anlaşamazlardı. Ama hiç bir zaman ona böyle de saldırmamışlardı. Belki diğer mahallenin köpekleridir diye düşünerek Ezgi'yi dinlemeye karar verdim.
"Kimseye söylemeyeceğine söz ver " dediğinde yüzüne baktım. Köpekler ona saldırmış olsa bunu kimseye anlatmamamı söylemezdi değil mi ? Aklama kötü şeyler gelmeye başlıyordu.
"Söz veriyorum" dedim.
"Kardeşlik arkadaşlık sözü ver "dediğinde konunun normalden çok daha ciddi olduğunu anladım.
"Arkadaşlık ve kardeşlik sözü veriyorum." dedim
"Ben bu gün bennn benn bu gün okuldan dönerken iki adam... " dedi hıçkırarak ağlamaya başladı ama susmadı " Bu gün iki adam bana saldırdı bana ... " dediğinde devam edememişti. Bunu duyduğumda benimde göz yaşlarım akmaya başladı. Canım arkadaşıma kötü şeyler yaptıkları açıkça ortadaydı. Nasıl kıydılar ona o daha minicik bir kızdı. Ona bunu yapanları bulup döveceğim. Arkadaşımın canını yakmanın cezasını çekecekler. İkimizde birbirimize sarılmış ağlıyorduk. Çocuktuk biz çocuk daha ergenliğe bile girmemiştik. Sadece on yaşındaydık. Ezgi birden kendini dışarı attı. Koşmaya başladı Peşinden koşup ona yetişmeye çalıştım ama o çoktan gitmişti. Nerede olabileceğini düşünerek etrafıma bakındım. Bu kadar hızlı koşmak zorunda mıydı ki sanki ? Birden aklıma büyük köprüden geçerken konuştuğumuz ve birbirimize verdiğimiz söz geldi. " Eğer bir gün öleceksek birlikte o köprüden atlayarak ölecek ve cennette buluşacaktık " Hemen büyük köprüye koşmaya başladım. " Allah'ım ne olur onun benden gitmesine izin verme o benim tek ailem yalvarıyorum yarabbim ne olur onu koru " yol boyunca dua etmiştim. Tahmin ettiğim gibi Ezgi oradaydı. Köprünün taş duvarının üstüne çıkmış aşağıya bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Kız
Teen FictionAşk insanı değiştirir mi ? Bunun cevabını hikayenin içinde öğreneceksiniz ?