Dudaklarımı yavaşça hareket ettirdiğimde Jimin duraksadı. Ben buna bir anlam veremezken hafifçe geri çekilip yutkundu. "Rüya görüyor olsam...Bir an bile uyanmayı düşünmezdim."
Hislerimiz o kadar karşılıklıydı ki. Yalnızca sevgi konusunda değil, ben bu hayat konusunda tamamen böyle düşünüyordum. Onun bunu bilmeden böyle konuşabilmesi beni gülümsetti. Elimi kaldırıp yanağına koydum ve yavaşça okşadım.
"Bir rüya görüyor olsam," diye mırıldandım. Gözlerim yine dudaklarına kilitlenmişti. "Uyanmamayı bile göze alabilirdim."
Jimin tekrar dudaklarını dudaklarımın üzerine yerleştirdi ve bu sefer gerçekten öptü. Ona karşılık verdim, Jimin'in ve benim hızlanan kalp atışlarım, çok net duyulabiliyordu. Daha önce Taehyung ile öpüşmüş olsam bile Haze kimse ile öpüşmemişti. Jimin'den başka. Ve kimse ile öpüşmeyecekti. Jimin'den başka.
Son bir kez bir öpüp yavaşça geri çekildim. Jimin'in gözleri kapalıydı, gözlerini açmasını ve gözlerini görmeyi her şeyden çok istiyordum.
"Teşekkür ederim," diye mırıldandı. Teşekkür edecek bir şey varmış gibi.
"Etme," diye karşılık verdim.
"Olsun, ben yine de ederim." dedi gülerek ve o da önüne döndü. Yaşadığımız şey ikimize de çok yeniydi. İlk defa gerçekten sevildiğimi hissederek öpüşmüştüm. İlk defa...severek.
Uzun zaman sonra ilk defa böyle hissediyordum. Onun Haze'e olan aşkını üzerime alınmıştım fakat yanlış gelmiyordu. Çünkü o hep aynı Jimin'di. Değişen tek şey sevdiği kişinin ismiydi. Bilseydi eğer, bana asla inanmazdı. Eğer bilseydi, Daisy'ye aşık olacağının garantisi yoktu.
"Haze..." diye mırıldandığını duydum. O sırada garip bir şey oldu. Bunu daha öncede duyduğumu anımsadım. Bunun önemli bir şey olabileceğini düşünmemiştim fakat Jimin bana daha önce de Haze demişti. Hem de benim ismim Daisy iken.
Ürperdiğimi hissettim, benim yaşadığım şeyi daha önce Jimin'in yaşamış olması mümkün müydü? Aslında Daisy'i hiç sevmemiş olması, tüm aşkını Haze'e vermiş olması?
Benim buraya gelebilmek için ölmüş olduğum gerçeği yankılandı birden beynimde. Ardından korkuyla gözlerimi bana bakan Jimin'e çevirdim.
Onu daha önce kaybetmiş olmam...mümkün müydü?
~
Sonraki günler Jimin'in de öleceği gerçeği ile boğuşmam ve artık sevgili olmamız ile geçmişti. Jimin bana gülerek bakarken ona zoraki karşılıklar veriyor olmak ve her öpüşünde gideceğini düşünmek beni yoruyordu. Ona bir şeyleri belli etmek istiyordum ama nasıl yapabileceğimi bile bilmiyordum.
Ona anlatmaya kalksam deli olduğumu düşünürdü. Veya gerçekten Haze olmadığıma inanır ve beni sevmekten vaz geçerdi. Bunu nasıl göze alabileceğimi bilmiyordum.
Günlerimiz bu şekilde geçerken, Jimin oldukça mutluydu.
"Sana bir şarkı sözüm vardı...hatırlıyor musun?"
Kafamı sallayarak ona baktığımda "İstersen bugün bize gel. Sana müthiş müzik yeteneğimi gösterebilirim." dedi. Her ne kadar gidecek olsa bile, mutlu sayılırdım ben de. Kafamı sallayıp "Geçen hafta evinizdeki yardımcılar bana pek hoş bakmadılar. Sen bize gelmeye ne dersin?" dedim.
Jimin bir süre düşündü ve "Annenler?" diye sordu. Onun ailesi evde çok bulunmadığı için bunu hiç sorun etmiyordu.
Omuz silktim, "Babam işte olur. Annem ise rahatsız olmanı gerektirecek biri değil. Merak etme."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Another Life|| BTS ✔
FanfictionÖldüğümde, yeniden doğmayı bekliyordum. Bir hayatın içine bodoslama dalmayı değil. İki farklı evrenin, iki farklı insanın hikayesi. ° ->@JungDaisy Kapak: @JungDaisy #Tüm Hakları Saklıdır.# Başlangıç: 15 Aralık 2015 Bitiş: 13 Mayıs 2018