Another Life|| BTS ✔

1.3

Yazıp bekletmeyi sevmiyorum sanırım 😂 neyse iyi okumalar, bölüm sonunda açıklama var!

~

Jung Haze.

Yaka kartımda yazan bu isme baktığımda yüzümde bir gülümseme belirmişti. Artık her şey farklı olacaktı. Taehyung olmayacaktı, ölü bir aile olmayacaktı, kitaplar olmayacaktı. Jimin olmayacaktı.

Bu kararı verirken oldukça zorlanmıştım aslında. Jimin benim olmazsa olmazıydı fakat ondan hoşlanmıyordum. Ona yine aynı acıyı yaşatamazdım. Onu bulacak ve ondan oldukça uzak durmaya çalışacaktım. Arkadaşımdı Jimin benim , dostumdu. Her zaman sığındığım bir limandı fakat sevgili olabilecekleri kadar sevmiyordum onu. Ve bunun neler doğurabileceğini görmüştüm.

Jimin'e bir dost olarak o kadar değer veriyordum ki, bir daha asla böyle olmasına izin vermeyecektim.

Jimin, bir daha asla benim için gözyaşı dökmeyecekti. Bir daha ağlamasına sebebiyet verirsem yapmak istediğim şeyi yapamazdım. Onu eski hayatımda bırakıp gidemezdim kolay kolay ve ben bunu istemiyordum.

Okul günü geçip gitmişti. Bu süreçte Taehyung'a herkesin V dediğini ve hiç kimsenin gerçek ismini bilmediğini öğrenmiştim. Yoongi'nin adının Suga olduğunu ve abim değil de yakın arkadaşım olduğunu, Jimin'in de yakın arkadaşım olduğunu fakat benden hoşlandığını görmüştüm. Okulun popüler grubu varsa eğer, bu grup kesinlikle bizdik. Gruptaki insanların zıtlığıydı bizi bu kadar popüler yapan.

Ben, öncekine göre oldukça siyah ve asi görünüyordum. Jimin benim tam zıttımdı ama gördüğüm üzere kişiliği hiç değişmemişti. Yoongi oldukça sinirli ve soğuk bir yapıya sahipti. Taehyung ise çapkın ve alaycı. Önceki hayatımda bana yaptıkları aklıma geldikçe gözlerimi yüzünden ayırmak zorunda kalıyordum. Ona o kadar sinirliydim ki...

Ama saklamayı başarıyordum. Yine de bu ona hak ettiğini yaşatmayacağım anlamına gelmiyordu. Bugün öğrendiklerimin içerisinde bir sevgilisi olduğu bilgisi de yer alıyordu. Bir açığını yakaladığım anda ise eski sevgili kategorisine gidecekti. Kindar biri değildim ama eğer göründüğüm gibi biri olacaksam, bunu yapmakta bir sakınca görmüyordum.

Herkes, hak ettiği şeyi yaşamak zorundaydı. Eğer Taehyung beni aldatmışsa bunu başka birine de yapabilirdi. Eğer Jimin beni seviyorsa, bundan vaz geçmesinin bir yolunu bulmak zorundaydım. Eğer annem ölecekse, buna engel olmalıydım. Eğer üzülmek istemiyorsam...Her şeye bir dur deme vaktim gelmişti de geçiyordu bile.

~

Bir kaç hafta geçmişti aradan. Jimin'den olabildiğince uzak duruyordum ve buna Taehyung da Yoongi de Jimin de bir anlam veremiyordu. Ama yapmak zorundaydım, seveceğimin garantisi olmayan birine acı çektiremezdim. Olur da umutlanırsa ona karşılık verebileceğimin garantisi yoktu. Onu sevmeme rağmen bu dostluk sevgisini, sevgili boyutuna taşımak benim elimde olan bir şey değildi fakat olsaydı eğer, yapacağımı biliyordum.

Taehyung'un düşündüğüm gibi bu sevgilisini de aldattığını öğrenmiştim. Tahmin ettiğim gibiydi, insanlar değişmiyorlardı. Şimdi ise Taehyung'un sevgilisi ile konuşmaya gidiyordum. Gitmeden bana inanmaması riskine karşılık çektiğim bir kaç fotoğraf vardı. Oldukça kesin kanıtlardı.

Duvara dayanmış arkadaşları ile konuşan Bonghee'yi görünce ona doğru ilerledim. Karşısında beni görmeyi beklemiyor gibiydi, okulda pek fazla insanla konuştuğum söylenemezdi. "Yalnızca konuşabilir miyiz?" Bonghee "Tabii," diyerek bir köşeye ilerlediğinde peşinden gittim.

"Ne konuşmak istiyordun?"

"Taehyung hakkında. Başka biri ile görüşüyor."

Bonghee bu kadar hızlı konuya girmemi beklemiyor gibi bana baktı. "Sana neden inanayım? Taehyung'un arkadaşısın, neden gelip bana bunu haber veresin?"