48.Bölüm

678 45 23
                                    

Sabah kalktığımda Suga bana sarılıyordu. Onu uyandırmamaya dikkat ederek yataktan çıktım ve lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladıktan sonra kahvaltı hazırlamak için aşağıya mutfağa indim.

Kahvaltıyı hazırladıktan sonra Suga'yı uyandırmaya odaya çıktım. Yavaşça dürterken "Suga hadi kahvaltı hazır" dedim. Gözlerini araladı ve esnedikten sonra "Tamam geliyorum" dedi. Bende aşağıya indim. Bir kaç dakika sonra Suga yanıma geldi ve oturup kahvaltımıza başladık. Kahvaltıdan sonra düğün için gerekli son malzemeleri alacaktık. Kahvaltımız bitti. Suga duş alırken bende mutfağı topladım ve daha sonra odama çıkıp üzerimi değiştirdim.Saçımı da topuz yaptıktan sonra Suga nın yatak odasına girdim, onun da hazır olduğunu gördüğümde "Çıkıyor muyuz?" diye sordum. "Hayır çıkmıyoruz, evleniyoruz" dedi ve şu an yapabileceği, şu an diyeceği enn iğrenç şeyi söylemişti. "Suga iğrençsin, Jin'in espirileri bile bundan daha iyi" dedim gülerek. Gülmeme karşılık verdi ve aynı anda beni öptü.

Arabaya bindik ve gerekli son malzemeleri almak için yola çıktık. Evet gelinlik ve damatlık işini halletmiştik ama daha ayakkabılarımız ve benim çiçeğim vardı.

Önce kocaman bir ayakkabıcıya geldik. Sadece kadınlar için olan ayakkabılardan o kadar çok model vardı ki 40 dakikanın sonunda seçebilmiştim. Daha sonra Suga için ayakkabı bakmaya gittik. Suga benim aksime 2 ayakkabı arasında kalmıştı ve 10 dakikanın sonunda ayakkabıyı seçip oradan da çıkmıştık. Şimdi de benim için çiçek seçimi vaktiydi. Çiçeklerden en sevdiklerimi ve en çok renklerini beğendiklerimi çalışana gösterdim. Hepsini sardı ve güzel beyaz bir bukete sardı daha sonra o buketi süsledi ve gerçekten harika bir buket oldu. Renklerinde beyaz, mavi ve lila yoğunluklu olan buketi de aldık ve yola çıktık. Şimdi sıra düğün için tabak, çanak, pasta, masa süsü ve bunun gibi bir sürü şey seçecektik. Geldiğimizde büyülenmiştim resmen, bembeyaz harika şeyler vardı burada. Simlisinden, taşlısına, taşlısından, matına..Buradaki seçme işlemlerimiz tam 3 saat sürdü

Her şeyi aldıktan sonra saatin akşam 6 olduğunu gördüm. Yarın erken kalkmamız gerekiyordu, sonuçta yarın bizim evleneceğimiz gündü. "Her şeyi aldık eve geçellim mi artık?" diye sordu Suga. Sanki aklımdan geçenleri okuyabiliyordu. "Geçelim" dediğimde ellerimizi birleştirdi ve beraber arabaya yürümeye başladık. Arabaya bindik ve yola çıktık o sırada telefonum çaldı. Telefonu elime aldığımda arayanın Jin olduğunu gördüm. Telefonu açtım ve kulağıma getirdim.

"Efendim Jin?"

"Melisa hani şimdi yarın sizin düğün varya"

"Evet"

"Ya işte bir sürpriz yapıp düğününde He-Ran'a evlenme teklifi mi etsem"

"Yaa evet evet çok romantik olur, ben çiçeğimi ona veririm ve ortaya birden sen çıkasın, sonra da yüzüğünü çıkarırsın ve o soruyu sorarsın"

"Evet o zaman benim kapamam lazım daha yüzük alıcam" dediğinde güldüm ve

"Tamam yarın görüşürüz" dedim

"Görüşürüz" dedikten sonra ikimizde telefonu kapattıık.

Eve döndüğümüzde akşam yemeği için dışardan sushi siphariş ettik ve yedikten sonra saat 10 gibi uyuduk. Sonuçta yarın mor ve şişmiş göz altlarıyla yorgun bir gelin olmak istemezdim.


20 VOTE 20 YORUM GELDİĞİNDE DÜĞÜN BÖLÜMÜ GELECEK

ACABA BİR AKSİİK ÇIKACAK MI?

ACABA SONU İYİ SON MU OLUCAK, KÖTÜ SON MU?

Bts İle Hayal Et Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin