KIRMIZI

2.4K 56 16
                                    

****

Gözlerimi aralamaya çalıştığımda bileğimdeki acı yüzünden ufak bir inleme kaçtı dudaklarımdan. Sanki göz kapaklarımı yapıştırmışlardı. Bir türlü açamıyordum. Ayrıca benim bileğim neden acıyordu?

Derin bir nefes aldım ve son bir gayretle araladım gözlerimi. Burası.. Beni kaçırdıkları yerdi. Ellerim bağlıydı yine. Ama Yiğit beni kurtarmıştı, ben o adamı öldürmüştüm. Yoksa tüm bu gördüklerim rüya mıydı..

Kafa karışıklığı içersinde beton zemine bakarken kapıdan anahtar sesi geldi. Kafamı hızla kapıya doğru çevirdim, ama içeriye giren kişiyle şaşkınlığım daha çok arttı.

O buradaydı, öldürdüğüm kişi şuanda kanlı canlı karşımda duruyordu. Nefesimin kesildiğini hissettim tekrardan. Bana doğru yaklaştıkça titriyordum. Yüzündeki gülümsemesiyle bana bakıyordu ve bu benim hiç hoşuma gitmemişti.

-Vee sanırım artık senin tadına bakmamın zamanı geldi. Hem bak, o çok sevdiğin Yiğit de seni bulup kurtarmak için uğraşmıyor. Eh sende bana kaldın, tabi benden sonra kapıda bekleyen adamlarıma da bi kibarlık yapmayı düşünüyorum

Her kelimesinde daha çok korkuyordum, Yiğit beni bulacaktı bundan eminim. Ama o bulana kadar ya bu adam bana dokunmaya kalkışırsa? Asla böyle bişeye izin vermem. Ben sadece sevdiğim adama aitim. Yavaşça bana doğru eğildi ve bileğimdeki ipi bıçakla kesti.

Hemen ayağa kalktım ve duvarın köşesine doğru gittim. Gülerek üzerime doğru gelmeye devam etti. Beni duvarla kendi arasında bırakmaya çalıştığında gözüm belinde parlayan metale takıldı, silah..

Kendimden beklemeyeceğim çevik bir hareketle silahı aldım. Ne olduğunu anladığında geriye doğru bir kaç adım attı. Elimdeki silahı ona doğrulttum ve üzerine doğru yürümeye başladım. Daha fazla ilerlemeyip durdum. Tereddüt etmeden tetiğe bastım ve büyük bir patlama sesi kulaklarımda yer edindi....

**

Gözlerimi ani bir şekilde açtım ve doğruldum. Bir dakika.. neredeydim ben. Kafamı sola doğru çevirdiğimde en tatlı haliyle uyuyan sevdiğimi gördüm. İçimde oluşan rahatlamayla beraber kendimi yatağa sırtüstü olarak bıraktım. Sadece kabus görmüştüm, aslında o gün yaşanan şeyleri görmüştüm ama çok kötüydü. Aradan 1 ay geçmişti fakat aynı şeyleri tekrar yaşamak, tekrardan katil olmak..

Derin bir nefes çektim içime ve Yiğit'e doğru döndüm. Bir elim başımın altında bir elimi ise göğsünün üzerine koymuştum.
Yiğit'in hareketlenmesiyle uyanacağını sandım ama o sadece bir kolunu üzerime attı ve beni daha çok kendisine çekti.

Gülümsedim, sevdiğim adam yanımdaydı ve ben huzurluydum. İçimdeki rahatlamayla beraber tekrar kapattım gözlerimi..

Sırtımda gezinen parmaklar ve yüzümün her santimine bırakılan minik öpücüklerle uyandım ama gözlerimi açmadım. Sırtımdaki eli yavaş bir şekilde karnıma doğru ilerlemeye başladı. Kasıldım çünkü eli karnımın daha da aşağılarına yol aldı.

Daha sonra kulağımda nefesini hissettim ve ardından da o melodik sesini..

-Uyandığını biliyorum prenses

Tam o sırada eli kasıklarımda durdu ve minik bir inleme döküldü dudaklarımdan. Gözlerimi araladığımda şehvetten göz rengi koyulaşmış bir sevgiliyle karşılaştım. Sanırım az önce ağzımdan kaçan inlemeye bağlıydı bu.

Aklımda güzel bir plan vardı fakat bunun için hazırlık yapmam gerekiyordu, planımı bu akşam uygulayacaktım. İçimi saran mutluluk ve heyecanla uzanıp yanağına bir öpücük kondurdum

ÖĞRETMENİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin