BÖLÜM ŞARKISI: Ed Sheeran ft Taylor Swift: Everything Has Changed
9| İlk hayal kırıklığı
Hani derler ya biri girer hayatınıza ve kökünden değiştirir. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz ve asla da eskiye dönemezsiniz. Daha önce yaşadığınız, hissettiğiniz duygular bir hayal misali kalır. Şuanda bir hayalin içerisinde miyim yoksa gerçeği mi yaşıyorum bilmiyordum. Ne ara bu hale geldiğimizi bilmiyordum. Tüm bunlar yalan mıydı ,doğru muydu? Bilmiyordum. Bildiğim tek şey ise hiç olmadığım kadar iyi, hiç olmadığım kadar gerçek hissetmemdi.
Benim yatağımdaydık. Gerçekten de yanımda kalmıştı ve parmakları yüzümde dolaşıyordu. Gözlerim sımsıkı kapalıydı çünkü açarsam biliyordum ki yüzümdeki parmakları dokunuşlarından vazgeçecekti. Çok hafif dokunuyordu, çok şefkatli. Çoğu zaman görmek isterdik fakat şuanda onu görmeye ihtiyacım yoktu. Çünkü hissettiğim onlarca duygunun arasında bu yepyeni bir şeydi benim için.
Daha önce hiç bu şekilde sevilmemiştim.
Dün gece erkenden yatağa girmiştim. Ateşim çıkmıştı ve bütün gece benimle ilgilenmişti. Yorgunluktan dolayı uykuyla uyanıklık arasında gidip geldiğimde bile onun ilgili sesini,dokunuşlarını hissetmiştim. Şimdi ise saatin kaç olduğunu bilmiyordum. Fakat beni uyandıran şey yine onun dokunuşları olmuştu.
İncitmekten korkarmış gibi dokunuyordu bana.
Daha önce kimse bana bu şekilde dokunmamıştı.
"Neden böylesin?" diye fısıldamıştı. Aniden sesini duymamla irkilmiştim. Uyandığımı belli etmemek için hafifçe kıpırdandığımda yüzümdeki elleri aniden çekilmiş ve kısa bir hareketten sonra durmuştum. Uyuyor numarası yapmak konusunda iyiydim. Bu liseden kazandığım bir alışkanlıktı ve Taehyung'un parmaklarını yeniden yüzümde hissetmemle onunda bu numarayı yediğini anlamıştım.
Kısık sesli gülüşü kulaklarıma ulaşmıştı.
Kısa bir an çirkin mi görünüyorum, diye düşünmüştüm. Fakat birkaç saniye sonra o kısık sesli gülüşe eşlik eden cümle düşüncelerimin tam aksini ispatlamıştı.
"Çok güzelsin." diye fısıldamıştı. Nefesim kesilmişti. Yüzümdeki dokunuşlarını bu sefer elimde hissederken birkaç saniye sonra yüzümü okşayan nefesiyle irkilmiştim. Dudaklarını alnıma bastırmıştı ve uzun bir süre alnımda sıcak dudaklarını hissettikten sonra geri çekilmişti.. "Ve berbat rol yapıyorsun." demişti aniden. Kahkahası odada yankılanmıştı ve anında kaskatı kesilmiştim. Hala gözlerimi açmıyor, bir umut bu oyunu devam ettirmeye çalışıyordum.
"Jungkook aç gözlerini. " demişti. Hala gülüyordu ve kahretsin! Ben şimdiden yanaklarıma doğru akan kanı hissediyordum.
"Uyuyorum ben." dedim yorganı çekmeye çalışırken. Tek gözümü açmış ona bakıyordum ve nasıl bu kadar iyi görünebildiğini düşünüyordum.
"Tanrım!" dedi gülmeye devam ettiğinde. "Cidden neden böylesin?"
"Nasılım?" dedim. Yüzüme çektiğim yorganı aniden çekmiş ve ben tekrar yüzüme çekmeye çalıştığımda kollarımı kavrayarak buna engel olmuştu. Tam o anda göğsünün göğsüme yaslandığını, yüzlerimiz arasında da çok az mesafe kaldığını fark etmiştim.
"Fazla çekici.." demişti fısıltıyla. "Aklımı oynatmamı sağlayacak kadar çekici." Daha buna ne kadar katlanabileceğimi bilmiyordum. Taehyung yeniden nefesimi kestiğinde bakışlarım dudaklarına kaymış, aniden onu iterek bu sefer ben onun üstüne geçmiştim. Kollarını iki yanında sabitlemiş, içimden gelen dürtüye engel olamayarak ona doğru eğilmiştim.
