Yeni İşaret

103 48 122
                                    

Gözlerinin grisi parıl parıl parlıyordu. Ateş'in bu değişimi oldukça dikkatimi üzerine çekmişti.

"O evde ne var?" diye sordum gözlerinin içine bakarak.

Sorumu cevaplamak için evden kafasını çevirip bana baktığında gözleri eski halini almıştı bile. Cevap beklercesine kaşımın birimi kaldırmış öylece bakıyordum.

"Zamanı geldiğinde elbet her şeyi öğreneceksin." dedi tüm soğukkanlılığıyla.

Sessizlik oluşmuştu şimdi.
Her sessizlik aslında düşüncelerimin gürültüsüydü.

Bahsettiği her şeyin ne olduğunu bilmiyordum.

Geçecek süre içinde beni nelerin beklediğini bilmiyordum.

Yaşadıklarım,yaşayacaklarımın bir ön gösterimi ise eğer...

İşte o zaman ne yapacağımı bilmiyordum.

Korkak bir çocuk gibi burayı terketmek istemiyordum.

Ama kalıp nelerle uğraşacağımı da bilmiyordum.

Ateş'e güvenip güvenmemem gerektiğini bilmiyordum.

Gelecek hakkında hiçbir şey bilmiyordum ama bekliyordum körü körüne.

Tüm bilinmezlik kuytu karanlığına hapsetmişti beni. Sorularımın ise bir cevabı yoktu.

Sonbaharda dökülen yaprak misali rüzgarda savrulurcasına bir bir dökülüyordu sorular.
Yolu yoktu,amacı hiç yoktu.

Her cevapsız soru yeni bir karanlığın kapısını açıyordu.
Daha koyu,daha uçsuz bucaksız.

"Korkuyorum Ateş."diyebildim.
"Korkuyorum ben o bahsettiğin her şeyden."

Kulakları rahatsız eden o derin sessizlikten kurtulmuştum şimdi.

"Her zaman yanında olacağım. Korkmaman için her şeyi yapacağım." diyerek küçük bir tebessüm attı.

Ancak rahatlamamıştı beynim,rahatlayamamıştı kalbim. Yaşadıklarımı bilse yine yanımda olur muydu ?

"Güven bana." diyerek devam etmişti Ateş. Şimdi ise gülmüyor en ciddi haliyle bakıyordu gözlerime.

--------

Yaklaşık 1 saat sonra ulaşmıştık internet kafe tarzı yere.
Kafe sahibi diğer insanlara göre biraz daha normaldi. Çizimleri şirketin e-posta adreslerine göndermiştim. Kasabada telefon hiç çekmiyordu ama burada biraz olsun çekiyordu. Bu fırsatı değerlendirip ailemi aramak istedim. Ama sesler hiçbir şekilde anlaşılmıyordu.

"Anne,çok özledim."diyebildim beni duyması ümidiyle.

Gözlerim dolmuştu ama içime akıttım tüm özlemimi.
Beni gören Ateş yanıma daha fazla yakınlaştı. Ne kadar çaresiz kaldığımın farkına O da varmıştı.

Buradaki internette çok kötüydü. Çizimlerin gönderilmesi nihayet bitmişti. Henüz zamanımız olduğu için aileme e-posta yoluyla haber vermek istedim. Burada olduğum süre zarfında hiç konuşmamıştık. Gelmeden önce böyle bir ihtimali düşünmüştüm ama bu kadar zor olacağı aklıma gelmemişti.

Ateş'e baktığımda onaylarcasına göz kırpmıştı bana. Gülerek mesajı yazmaya başladım.

Babacığım, tahmin ettiğimiz üzere burada telefon çekmiyor. Size ulaşmayı defalarca denedim ama bir yolunu bulamadım. Kasabayı henüz yeni tanıyorum. Bir internet kafe bulduk. Zaman buldukça size buradan ulaşacağım.
Sizi çok seviyorum,beni merak etmeyin.

Görüyor Musun Beni ? #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin