X. Bölüm

36K 1K 105
                                    

Multimedia: Deniz Şen

Three Days Grace- Never Too Late

Boyce Avenue - Here Without You

10 yıl önce.(T)

 Bacaklarımı kendime çekip kafamı dizlerime dayadım ve kısık sesle dua etmeye başladım. "Allah'ım ne olur bugün gelmesinler. Lütfen. Yalvarırım." defalarca bunu tekrarlarken kapının dışından sesler geldi. Dua etmeyi bırakıp dışarıdaki sese dikkat kesildim. Aralarından birinin kahkahasını duyduğumda  onların geldiğini anladım ve kendimi yataktan atıp duvara yaslandım. Bu sefer beni yakalamalarına izin veremezdim. Odanın kapısı açıldığında nefesimi tuttum. Odadakileri uyandırmamak için konuşmayı kesmişlerdi, ayaklarını sürüyerek benim yatağıma yöneldiler. Kapıyı açık bırakmışlardı ve onlar fark etmeden kaçabilirdim. Odanın en sonunda olan yatağıma üçü de gitti ve uzun boylu olan yorganı çekti. Yorganın altında beni göremeyince aralarında kısa bir bakışma geçti. Şimdi ! Saklandığım duvardan kapıya doğru koşmaya başladım. Beni kapıdan çıktıktan sonra fark etmişlerdi.

"Dur. Yoksa yakalarsak daha kötü yaparız." Sözlerini aldırmadan koşmaya devam ettim. Onlardan korkmuyordum, en azından şimdilik. Beni yakaladıklarında ise.. Şimdi bunu düşünemezdim. Merdivenlere doğru yöneldiğimde arkama kısa bir bakış attım. Benden çok daha hızlılardı ve bana kısa sürede yetişmişlerdi. Merdivenlerde koşmaya çalışırken ayaklarım birbirine dolandı ve merdivenlerden son hızla düşmeye başladım. Ellerimle başımı korumaya çalışsam da yüzüm acıyla yanıyordu. Merdivenlerin sonuna geldiğimde yukarıdan bana baktıklarını gördüm.Gözyaşlarım yanaklarımdan akarken acı bütün kaslarımı yakıyordu. Ama şimdi olmazdı, şimdi pes edemezdim. Bütün acıma rağmen ayağa kalktım. Bana şaşkın ifadeyle bakarlarken yalpalayarak koşmaya başladım ve onlar da peşimden koştular. Koridorun sonuna doğru geldiğimde gidecek yerim kalmamıştı, zaten bütün gücümü tüketmiştim. Yavaşça duvarın dibine çöktüm ve gözyaşlarımı sildim. Bana doğru gelirken yüzlerini net göremiyordum.

"Küçük bir kız için fazla cesursun."dedi içlerinden biri, artık canım yanmıyordu. Hissettiğim tek şey saf nefretti.  Yanıma gelip bir tanesi kolumdan tutarak beni ayağa kaldırdı. 

"Yüzüme bak." diye emir verdiğinde gözlerinin içine bakarak yüzüne tükürdüm. Yanağıma inen sert darbe görüş alanımı bulaştırsa da artık acı yoktu. 

"Neden sana bunu yapıyoruz biliyor musun?" diye sordu içlerinden biri. Tepki vermediğimi görünce devam etti.

"Çünkü senin yaşındayken bize de aynısını yaptılar. Bizi de her gece yatağımızda sıkıştırıp dövdüler. Bundan zevk alıyorlardı ve gün geldiğinde bizimde zevk alacağımızı söylediler. Gerçekten zevkliymiş." diyip karnıma tekme attı. İki büklüm olurken gözlerimi sımsıkı kapadım. Ne olursa olsun buradan kurtulacaktım, kimsenin bana vurmasına izin vermeyecek ve bi daha asla ağlamayacaktım.

..."Yarışa var mısın?"

Anlamayan gözlerle bakarken gözlerimi avuşturdum.

"Ne yarışı?" diye mırıldandığımda en güzel gülümsemelerinden biriyle bana baktı.

"Koşu yarışı." dediğinde istemdışı ona gözlerimi devirdim. Yüzündeki gülümseme dümdüz bir çizgiye dönüşürken bana kaşlarını çattı. Bu haliyle hem korkutucu hem de fazla seksi gözüküyordu.

"Seninle yarış yaparsam ne kazanacağım?" diye sordum meydan okur bir şekilde.Bakışları yumuşadı ve havaya bakıp düşünürmüş gibi yaptı. Birkaç saniye sonra gri gözlerini bana çevirdi.

"Eğer sen kazanırsan istediğin bir şeyi yapacağım." Tek kaşımı kaldırıp "Eğer sen kazanırsan?" diye sordum. Dudağının kenarı yavaşça yukarı kıvrıldı.

Deniz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin