---------Güneş ışıkları yavaş yavaş vurmuştu evime. Evin camından kurtulup gözlerime ulaşmıştı bir kısmı. Sabah olmuştu. Kuş cıvıltıları içimde heyecan uyandırıyordu. Adeta kalkmamı ve dışarı koşmamı söylüyorlardı bana.
Sabaha mutlu uyanmak bu şekilde olabilirdi ancak benim için. Gözümün birini kısarak açmıştım. Uzun kirpiklerimden sıyrılıp gözüme ulaşan ışığı elimle kapatmak ona olacak bir hakaret gibi gelmişti. Bu yüzden elimle kapatmamıştım gözlerimi. İzin vermiştim beni mutlu uyandıran bu ışığa.
Yerimden doğrulup ışığın geldiği cama bakıyordum şimdi. Dışarıda bulutlar kapatmamıştı gökyüzünü. Masmavi rengi içimde heyecan uyandırmıştı.
Kalkıp cama doğru ilerledim. Bir çırpıda açtım perdeyi. Güneşin o güzel ışıklarının evime mutluluğu doldurmasına izin verdim. Yeni uyanmıştım. Dağınık saçlarım ve benden kat kat büyük olan pijamalarıma rağmen dışarıya bakarken yüzümde minik bir gülümseme oluşmuştu.
Camı sonuna kadar açtım. Artık doğanın eşsiz kokusu da evimde yer edinmişti. Bu kokuyla ciğerlerimi doldurduktan sonra gözlerimi tamamen açmak istedim. Güneşe alışmışlardı artık. Manzara ise hakediyordu dört gözle izlenmeyi.
Camın kulbunu tuttuğumda kolumda yapışılı kağıda ilişti gözlerim. Gece kağıtla uyumuştum. Kağıdı çektiğim anda Ateş'in yapmış olduğu gülücüğün koluma geçtiğini farkettim. İstemsiz bir gülümseme daha gelmişti dudaklarıma.
Uykunun getirdiği sersemlikten kurtulur kurtulmaz Ateş gelmişti aklıma. İçime yeni bir heyecan doğmuştu. Evet artık bir arkadaşım vardı ve kasabayı tanımam için büyük bir fırsattı benim için.
Mutluluğum ve heyecanım birazda merakım birleşince yerimde duramaz oldum. Hemen hazırlanmalı ve kahvaltımı yapmalıydım. Sonra ise ne mi ?
"Bekle beni Ateş!" diye bağırmıştım.
Neden bağırdığım konusunda hiçbir fikrim yoktu. Sadece vücudumda biriken üçlünün yaratmış olduğu enerjiyi dışa vurmak istemiştim. Ama sanırım biraz fazla olmuştu.
Hemen harekete geçmek istemiştim ki yere kapaklandım. Pijamamın upuzun paçası ilk oyununu yapmıştı bile. Hayat hiçbir zaman toz pembe olamıyor benim için. Elbet bir yerde büyük veya küçük sorunlarım çıkabiliyordu.
"Bu güne mutlu uyandım ve mutlu devam etmek istiyorum."derken kararlı bir şekilde yerimden kalkmıştım.
Kafamı yere vurmanın etkisiyle beynim yavaş yavaş yerine geliyordu sanırım. Yapacak bir ton işim vardı bugün.
"Beni beklemesende olur Ateş !"
Sesim ilkinden daha isteksiz,huysuz,cansız ve sessiz çıkmıştı. Evet mutlu uyanmıştım ancak artık mutlu devam etmeyeceğine emindim.
-------------
Hazırladığım sahanda yumurtayı bir çırpıda yemiştim. Bugün çok fazla işim vardı. Çizimleri şirkete ulaştırmam gerekiyordu. Ancak kasaba hakkında çok fazla bilgim yoktu. Eğer internet bulamazsam yaptığım tüm çalışma boşa çıkacaktı. Düşüncesi bile kötüydü.
Pijamalardan kurtulup evden kendimi atmıştım sonunda. Tüm çalışmam küçük bir diskin içerisinde duruyordu. Evet kasabayı bilmiyordum ancak bugün çok yer keşfedeceğim kesindi.
Yola çıkmak üzereyken gözüm meyveliklere ilişti. Belki Ateş oradaysa benimle birlikte gelebilirdi. En azından kasabayı öğretebilirdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görüyor Musun Beni ? #Wattys2017
Mystery / ThrillerAcaba bu kasabaya yerleşmesi hayatını değiştirmek için fazlasını mı verdi ? İnanılması zor olayların üstesinden gelmek için ona bu gücü veren neydi ? Aslında herşey güzeldi. Ta ki merakına yenilip gizem peşinde koşma isteğine kapılana kadar. Pek...