11

5.5K 224 0
                                    

Herkes o kadar yorulmuştu ki saat on iki olmadan eve geçtik. Oda paylaşımlarını yapıp, herkese iyi geceler dedikten sonra odama çekiliyordum ki Eymen elimden tuttu. Şaşkınca arkamı döndüğümden bana gülümseyerek "İddiayı unuttun sanırım" dedi.

"Gerçekten çok yorgunum. Şimdi uyusak"

"Hadi ama bir kahve içtin mi kendine gelirsin" deyip beni mutfağa sürükledi.

O kahve kupalarını ve kahvenin ölçüsünü ayarlarken bende suyu kaynattım. Arada kaçamak bakışlar atarken gülümsemeden edemedim.

Elimizde kupalarımızla balkona çıkıp sandalyelerimize kurulduk. Ben acı kahvemi yudumlayıp yüzümü şekilden şekle sokarken o da bana bakıp gülümsüyordu.

"Senin yüzünden şu acı şeyi içmek zorundayım ve bana gülüyor musun?"

"Ama çok sevimli görünüyorsun. Ne yapabilirim?"

"Tüm gün ders anlattın yorulmuşsundur sende. Hadi uyuyalım ya. Bak kendimi değil seni düşündüğümden diyorum"

"Bilmez miyim. Hep beni düşündüğünden" deyip güldü. Kahvesinden bir yudum alıp istifini bozmadı. "İsa ile ne zamandır arkadaşsınız?" dedi.

"Doğduğumuzdan beri. Ailelerimiz yakın arkadaşlar, doğal olarak bizde"

"Fazla samimi değil misiniz?"

"En yakın arkadaşım olduğundan olabilir mi?" dedim göz kırparak.

"Yanlış anlaşılmaya çok müsait bir ilişki ama sizinki"

"Sen dışında herkes kardeş gibi göründüğümüzü düşünüyor" dedim. Açıkça beni kıskanıyorsun demediğim kalmıştı. Konuyu değiştirmeye ve merak ettiğim soruları sormaya karar verdim.

"Kader ile ben gittikten sonra ne konuştunuz? Kızın suratı sirke satıyordu. Bana da nefret eder gibi bakıyordu."

"Sadece başkasını sevdiğimi bu yüzden olamayacağımızı söyledim."

"Yeşim'den bahsediyorsun sanırım. Eski sevgilin oldugunu biliyordum ama hala sevdiğini bilmiyordum" dedim dişlerimi sıkarak. Sözler ağzımdan çıktıktan sonra pişman oldum. Neden duygularımı bu kadar belli etmek zorundaydım ki?. Neden onun özeline bu kadar burnumu sokuyordum?

 İçimde patlamak üzere olan bir volkan vardı ve gözlerime baskı yapıyordu. Ya bana 'evet onu seviyorum' derse ne yapardım derken o cevabını verdi.

"Ne? Yeşim ne alaka? Onunla hiçbir zaman sevgili olmadım"

"Ama Murat bana öyle olduğunuzu söylemişti"

"Yeşim'in ikinci sınıftayken bazı problemleri vardı. Arkadaş olduğumuz içinde ona bu döneminde destek oldum. Ama o davranışlarımı yanlış anladı ve herkese sevgili olduğumuza dair şeyler anlatmaya başladı. Bende bu yüzden arkadaşlığımızı bitirdim zaten" 

Madem benimle konuşmak istiyordu. O zaman içimde ne varsa bugün bu masaya.  

"Bitirdin öyle mi? O yüzden mi ben seninle tanışmak için sınıfına geldiğimde kıza sarılarak bana Çöm dedin?"

"Ne?"

"Seninle ilk karşılaşmamızın olduğunu gün bana o kızın yanında çöm demiştin. Kıza bakışlarını hala hatırlıyorum" dedim kızarak.

"Ah o konu"

"Ya o konu"

"Ben ondan uzak duruyorum. Ama o anlamamakta ısrarcı."

"Demek ki kendini açıkça ifade edememişsin. Senden yüz bulmasa o şekilde hareket etmez."

"Sen şimdi benden hesap mı soruyorsun?" dedi çapkın bir gülümseme eşliğinde.

Hala UnutamadımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin