-''Bana senin sevdiğin birşey var mı diye sormuştun hatırlıyor musun? İşte ben bunu yapmayı seviyorum. Al sana sevdiğim birşey .'' dedi ve yattığı yerden kalktı. '' -Artık neden burda olduğumuzu anladığına göre şu şiir işine başlayabiliriz.

-''Tamam hadi başlayalım.'' diyerek çantamdan iki kalem ve kağıt çıkarttım.

-Konumuz neydi?

-''Hissetmek. Sanada kağıt ve kalem getirdim, al.'' diyerek elimdekileri ona uzattım.

-Buna gerek yok, çünkü ben yazmayacağım.

-Nasıl sen yazmayacaksın?

-Sen yazacaksın ve ben sonradan aralara kendi yorumu mu katacağım.

-Sen ne dediğinin farkında mısın? Aptal mıyım ben?

-Bilmem, sence öyle misin?

-Şu şiiri yazıcak mıyız, yazmayacak mıyız?

-Yalnış, yazıcak mısın yoksa yazmayacak mısın?

-Pardon ama şiiri ben yazacaksam buraya neden geldik.

-Can sıkıntısı.'' diyerek bana sırıttı. -''Şaka bir yana Rick çok dikkatlidir, sadece sen yazarsan bunu anlar o yüzden sen yazacaksın ve bende birşeyler katacağım olup bitecek. Bu sayede dersten kalmamış olacaksın.

- Duyanda beni düşündüğünü sanar. Saçmalık.

-Öyle gibi görünüyor.

-Sınıfta kalıp kalmamam umrumda değil. Rick eğer yapmazsak seninde   dersten kalacağını söyledi ve bende sana bir iyilik yapıyorum. Artık fazla konuşmasanda şu şiiri yazsan. Fikrimi heran değiştirebilirim.

-''Diyeceklerin bittiyse beni eve bırak.'' diyerek ona dik dik baktım.

-Sonradan ağlayacaksın Emily.

-''Hadi ya öyle mi?'' diyerek merdivenleri inmeye başladım

Yol boyunca ikimizde konuşmadık. Evin önüne geldiğimizde hızla arabadan inip evin içine girdim. Mia geldiğimi görür görmez yanıma koşup neler olduğunu sordu.

-Patch'le buluştum.

-Nasıl Patch'le buluştun?  David'le buluşacağını sanıyordum. Niye onunla buluştun?

Yine en ince ayrıntısına kadar olanları Mia'ya anlattım.

•**•.•**•.•**•.•**•.•**•.•*- *•.•**•.•**•.•**•.•**•.•**•.- •**•.•**•.

Evin önünde beni bekleyen David'in yanın gidip Merhaba deyip yanağına öpücük kondurdum.

-''Merhaba çok güzel gözüküyorsun.'' dedi ve ışık saçan gözlerle bana baktı. Onda çok yakışıklı görünüyordu. Üzerinde kreme dönük örgülü bir kazak ve düz siyah kot pantolonu vardı. Kaslı vücuduyla tamamen mükkemmeldi. Saçları kıvırcıktı. Ona tatlı yani seksi olduğunu söylediğim günden beri saçlarını hep böyle yapıyordu. Bu hoşuma gitmişti. 

-''Teşekkür ederim. '' diyerek açtığı kapıdan içeri girdm. Kesinlikle onun yanında sönük kalıyordum. Onun aksine nasıl gyinmem gerektiğini bilmiyordum. Kızlığımdan utanmalıydım.  Dizlerimin hafif üstünde siyah pireli bir etekle ofis çalışanların giydiğine benzer beyaz bir gömlek giymiştim. Ayağımın acısından topuklu ayakkabı giyemediğim için beni rahat ettireceğini düşündüğüm vanslarımı ayaklarıma geçirmiştim .Kesinlikle berbattım.

Yolda sessizce ilerleyip arada birbirimize bakıp gülümsüyorduk.

-Bu akşam buluşmak istemene çok şaşırdım.

-''Dünü telafi edeceğimi söylemiştim. Randevumuzu daha fazla geciktirmek istemedim.'' diyerek ona gülümsedim.

-''Sevindim . '' diyerek oda bana gülümsedi. Gülümseyince ortaya çıkan beyaz dişleriyle etrafı aydınlatıyordu. Çok güzel bir gülümsemesi vardı. Çok içtendi , bu hoşuma gidiyordu.

İlk önce sade ve şık bir restoranda yemek yedik. Bol bol okuldan ve ileride ne yapmak isteyeceğimizden konuştuk. Benim hala ne olmak istediğimle ilgili bir fikrim yoktu. Bunu okul bitince düşünücektim. Yemekten sonra sinemaya gittik, diğer erkeklerin aksine David aşk filmine gitmeyi diğer filmlere tercih etmişti. Beni şaşırtmaya devam ediyordu. Filmi izlerken çok duygusallaşmıştım arada gözümden akmaya çalışan yaşları David'e çaktırmadan geri ittirmeye çalışıyordum. Bütün filmlerde mutlu son izlemeye alışmıştım ama  bu film bir türlü kavuşamayan aşkları anlatıyordu ve sonunda oğlan ölüyordu.

Yolda fazla konuşamamıştık ben hala filmin etkisinden çıkamaya çalışıyordum. 

Evin önüne geldiğimizde David'e bu akşam için teşekkür edip çok eğlendiğimi söyledim.

-Asıl ben teşekkür ederim, bu akşamı güzel yapan sadece sensin.

İltifatı üzerine yine tek birşey diyememiş kafamı aşağı eğmiştim.

Ellerini çeneme koyup kafamı kaldırarak gözlerimi gözleriyle sabitledi.

-Senden çok hoşlanıyorum Em.

-''Şeyy.. bennn ... eee '' diyerek tam birşeyler demeye çalışıyorken aniden beni öptü.

BUNA HAZIR DEĞİLDİM!

Ona karşılık veremezdim, yapamazdım . kendimi geri çektim

David bana hayal kırıklığına uğramış bir şekilde bakarak -''Özür dilerim.'' dedi.

-Özür dilemene gerek yok, sonra görüşürüz tamam mı iyi geceler.'' diyerek koşarak eve girdim.

Başka ''AŞK''Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin