7.Bölüm

1.7K 80 12
                                    

Öncelikle yazarınız gif ile aşk yaşıyor

Suga'nın bu sözü ile ne yapacağımı şaşırmıştım, ne demek beni tahrik ediyorsun, Suga'nın bu lafından sonra duvarla arasından çıktım ve duvarları boyamaya devam ettim ve daha sonra sinirlenmiş olmalı ki elindeki boya fırcasını yere fırlatıp gitti.

Onu anlamıyordum neden böyle davranıyordu bir anda sinirlenip bir anda sakinleşiyordu onu takmayarak odanın kapısını kapattım ve Black Pink'in As if it is your last şarkısını açıp duvarları boyamaya devam ettim yaklaşık 1 saat sonra işim bitti odada hiçbir eşya olmadığı için valizimden birkaç parça kıyafet çıkardım yere serdim ve üstüne yatıp gözlerimi kapattım.

SUGA NIN AĞIZINDAN
Melisa'dan ses gelmediğini fark edince odasının önüne geçtim kapıyı kapatmıştı kapıyı tıklattım ama ses gelmeyince kapıyı açtım. Boş odanın ortasında yerde yatıyordu, çok masumdu.

Onu uyandırmaya kıyamadım bu yüzden onu kucağıma aldım ve kendi odama götürdüm yatağıma yatırdım kıyafetlerinin ve suratının boyalı olduğunu görünce onun odasından valizini aldım içinden pijamalarını çıkardım ve Melisa'ya giydirdim. Suratındaki boyayı ıslak bir mendille sildim ve kendi üstümü de değiştirip Melisa'nın yanına yatağıma yattım

MELİSA'NIN AĞIZINDAN
Sabah kalktığımda Suga'nın odasında uyandım o hala uyuyordu onun yatağında yattığımı, üstümde pijamam olduğunu ve yüzümdeki boyanın silinmiş olduğunu fark ettim. Bu gün cumartesi olduğu için okul yoktu.

Bende aşağıya inip Suga için kahvaltı hazırladım, kendimi aç hissetmiyordum. Üst kata Suga'yı uyandırmaya çıktım fakat o kadar güzel uyuyordu ki ona kıyamadım onu uyandırmamaya karar verdim. Çok sıkılmıştım aklıma spor yapmak geldi bende valizimdin siyah taytımı ve üstüne kısa sporcu atletimi giydim. Elime telefonumu aldım kulaklığımı taktım ve evden çıkıp koşmaya başladım.

Hava bu gün çok güzeldi sabah saat erken olduğu için sokaklar bomboştu sahile geldiğimi fark edince bir banka oturdum ve denizi seyretmeye başladım, o kadar huzur vericiydi ki kulağımdaki kulaklığı çıkardım ve dalgaları dinlemeye başladım.

Omzumda bir el hissetmemle elin sahibine döndüm bu Junkook'tu "Ah sen miydin korkuttun beni" dediğimde gülümseyerek yanıma oturdu.

"Burada tek başına ne yapıyorsun?" Diye sordu. "Sadece dün Suga ile minik bir kavga yaşadık sabahta bu yüzden onu uyandıramayınca bende sıkıldım ve hava almak istedim" dedim. "Neden kavga ettiniz?" Diye soruncada "Aslında bende nedenini bilmiyorum ona dudak büzdüm oda bana beni tahrik ediyorsun dedi onu duymazdan geldiğimdede sinirlenip boya fırçasını yere fırlattı" dedim. "Neden çok sinirlendi anlamadım" dedim. "Boşver sen onu" dediğinde gülümsedim. "Ee senin burada ne işin var?" Diye sordum. "Bende hava almaya çıkmıştım ama şey Melisa benim senle konuşmam gereken bir konu var " dedi.

"Şu an konuşabiliriz sonuçta başbaşayız dedim "Nasıl söyleyebileceğimi bilmiyorum ama uzatmak istemiyorum bak Melisa, sen-sen gerçekten çok güzelsin, iyi kalplisin, ve çok tatlısın" dedi. Gülümsedim ve konuşmasının devamını dinledim. "...bak evet daha tanışalı çok az zaman oldu hatta birbirimizi tanımadık bile ve ben sana karşı bir şeyler hissetmeye başladım" "Nasıl yani?" "Yani evet şu an senden hoşlanıyorum fakat duygularımın karşılığını senden beklemiyorum sadece biraz birbirimize zaman versek tanışsak belki çok yakın arkadaşlar oluruz belkide daha da ilerisi" Bunu duyduğuma sevinmiştim çünkü en azından Junkook benden onu tanımamı öyle karar vermemi istemişti."Birbirimizi tanımak için daha fazla vakit geçirmek istiyorsan neden olmasın ben çok isterim, dediğin gibi belki yakın arkadaşlar oluruz" dediğimde bana en içten gülümsedi."O zaman saat 3'te seni Suga'nın evinden almama ne dersin bir kafeye gidip otururuz" dedi. "Tamam o zaman" dedim ve "ben gitsem iyi olucak" dedim ve kalkıp eve doğru yavaş tempo koşmaya başladım.

Eve geldiğimde kapıyı açmak için anahtarımı cebimde arıyordum ama tam o sırada Suga kapıyı açtı "Günaydın" diyip içeri girdim. Esnedi ve arkamdan kapıyı kapattı. "Dışarda ne işin vardı bu saatte" dediğinde "Saat erken değil saat 9" dedim.

Kahvaltı masasına oturdu "içicek ne istersin" diye sorduğumda "su" dedi ve yemeye başladı. "Ben karşısına oturmuştum fakat bir şey yemediğimi fark ettiğinde "Yesene" dedi "canım isteyor" dediğimde kahvaltısını etmeye devam etti.

Suga ile beraber salona oturdum o televizyon izliyor bense telefonuma bakıyordum. Saat daha 12'ydi yani üç saat sonra Junkook ile buluşacaktım ama çok sıkılmıştım. Belki Junkook'u arayıp buluşmamızı saat 1e alabilirdim ama aklıma Junkook'un bende telefon numarası olmadığını fark ettim ve Suga'dan istemeye karar verdim.

"Suga" "Efendim" "Şey telefonunu iki dakikalığına alabilirmiyim?" "Kendi numaranı kaydediceksen olur onun dışında kullanamazsın" dedi ve telefonunu bana uzattı hem kendi numaramı kaydettim hemde Junkook'un numarasını aldım.

Tuvalete girdim ve Junkook'u aradım 2. Çalıştan sonra açtı ve "kimsiniz" diye sordu. "Junkook benim Melisa" dediğimde "aa selam melisa" dedi "Selam" dedim ve devam ettim "Junkook, Suga ile evde canım çok sıkıldı 3e kadar bekleyemem 1 de buluşsak" dedim. "Benim için daha iyi o zaman 1 de seni almaya gelirim" dedi. "Tamam" dedim ve telefonu kapattım.

Valizimden ne giyeceğimi seçtim, makyajımı yaptım saçlarımı düzleştirdim ve üstümü giyindim.

Saate baktığımda saat 1 e 5 vardı çantamın içine telefonum makyaj malzemelerim ve param gibi şeyleri koyaren zil çaldı koşarak aşağıya indim ama Suga çoktan kapıyı açmıştı. Junkook ile birşeyler konuşuyordu. Ayakkabılarımı giyindim ve tam çıkıcakken Suga kolumu tutup "Ceza evde seni bekliyor olucak"dedi.

Junkook elini belime attı ve arabasına doğru yürüdük. Arabasına bindiğimizde bana "Ne demek istedi şimdi bu Suga" diye sordu. Bilmem anlamında omuzlarımı oynattım. "Neyse nereye gitmek istersin" diye sordu. "Bana fark etmez" dediğimde "istersen benim evime gidelim, film falan da izleriz" dedi onu onayladım ve arabayı sürmeye başladı.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
VE BİR GÜNDE 3. YENİ BÖLÜMDE GELDİ NASIL BULDUĞUNUZU YORUMLARA YAZMAYI UNUTMAYIN

Bts İle Hayal Et Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin