1-Bir ay sonra.
"Hayır anlamıyorum..." dedi Jimin. Birlikte yemekhaneye doğru yürüyorduk. İki gündür aynı konuyu konuşuyorduk ve Jimin durmaksızın fikrimin mantıksızlığından bahsediyordu. Anlayamadığı şey ise şuydu. Mantıklı olup olmaması önemli değildi. Başından beri onda beni çeken bir şeyler vardı. Karşı koyamadığım ve bir şekilde ne olursa olsun akışına kapıldığım. O yüzden artık mantığımı tamamen kaybetmiştim.
"Onunla bir kere bile konuşmadın." dedi. "Her şeyi geçtim,dostum bunu teklif edeceğin kişi Taehyung. Manyak mısın sen? Bunu kendine yapamazsın." Gözlerimi devirmiştim. İki gündür bunu o kadar çok yapmıştım ki artık alışkanlık haline gelmişti. Jimin bir türlü anlamıyordu ve çıldırmak üzereydim.
"İlk birlikteliğimin gerçekten etkilendiğim biriyle olmasını istiyorum." dedim.
"Ciddi misin sen?" dedi hayretle. "Etkilendiğin biri öyle mi? Cidden yürüyen ucubeden mi etkilendin?" Sinirle bir tepsi aldım ve sıraya girdim. Jimin'de arkamda durmuş ve sesini biraz alçaltarak konuşmaya devam etmişti.
"Söylentileri biliyorsun."
"Söylentiler kimin umrunda ki?" dedim, birden bağırarak. Sıradaki birkaç kişi bize bakarken biraz daha kısık sesle konuşmuş ve Jimin'e dönmüştüm. "Senin hakkında da aseksüel diyorlar. Bu doğru mu olmuş oluyor?"
"Yoongi'yle okulun ortasında yiyişerek ben aseksüel olmadığımı kanıtladım hiç değilse." dedi Jimin. "Çocuk başlı başına garip. Bazen başka bir gezegenden geldiğini falan düşünüyorum. Sikeyim babası Kore'yi satın alabilir ama oğlu..."
"O ateşli." dedim gülerek. Jimin'le konuşmak o kadar iştahımı kaçırmıştı ki sadece elma ve soda alıp sıradan çıkmıştım. Jimin'de bir şeyler alıp sıradan çıkarken boş masalardan birine oturmuş ve bitmek bilmeyen bu konuyu konuşmaya devam etmiştik.
"Bekaretini kaybetmek mi istiyorsun? Git ve sik birilerini." Sinirle elmamdan bir ısırık almıştım. "Gidipte burjuvalara bulaşma."
"Burjuva kelimesini mi kullandın sen gerçekten?" dedim alayla. "Ayrıca yapabilsem zaten yapardım. Etkilenmiyorum tamam mı?" Masada biraz eğilmiş ve etrafımızda ki insanların bizi dinlemediğinden emin olmuştum.
"Fiziken tepki veremiyorum. Başkasıyla seks yapma düşüncesi mide bulandırıcı geliyor."
"Aman Tanrım!" diye bağırmıştı Jimin birdenbire. "İktidarsız mısın?" Gözlerimi irice açıp Jimin'e doğru atılırken elimle ağzını kapatmış ve yemekhanedeki seslerin kesildiğini fark etmiştim. Herkes şaşkınlıkla bizim masaya bakıp kısa bir an sonra gülerek önlerine dönerlerken "Harika..". demiştim. "Şimdi de bütün okula benim iktidarsız olduğum söylentisi yayılacak."
"Ne yani?" demişti Jimin. "Değil misin?"
"Sikeyim, hayır. Sadece başkasına karşı fiziksel anlamda bir çekim hissedemiyorum. Ama Taehyung'u görünce..." Nasıl anlatmam gerektiğini bilmiyordum. Karnımda bir kasılma oluyordu ve onu arzuluyordum işte. Nasıl olduğunun bir önemi yoktu. Sadece ilk birlikteliğimin sikik sorunlarım yüzünden berbat olmasını istemiyordum.
"Siktir git Jungkook." dedi Jimin. "Takıntılı bir manyakla olmana izin vermeyeceğim."
"Çocuk hakkında bir bok bilmiyoruz." dedim. "Ayrıca çok ateşli Jimin. Sikeyim yürüyen fırtına resmen. İnsanlar nasıl ona ucube gözüyle bakabiliyorlar ki, anlamıyorum." Jimin basitçe omuz silkti. Sodama uzanıp izin bile almadan içmeye başlarken arkadaşımın gözleriyle beni binbir parçaya böldüğünü biliyordum.
"Kimseyle konuşmuyor." dedi Jimin. "Garip garip insanların yüzüne bakmaktan başka bir şey yapmıyor. Dersleri berbat. Ayrıca sikeyim. Yanında bıçak taşıyor. Kore'nin en zengin ailelerinden birine mensup ama ailesi bile çocuğu siklemiyor Jungkook. Sikik bir devlet üniversitesinde, sikik bir bölüm okuyor işte."
