◆35◆

24.1K 2.3K 1.8K
                                    

Yaklaşık iki saattir gergince bekleme koltuklarında oturmuş bacak sallıyordum. Jungkook ve Aeda beni teselli etmek için sırtımı sıvazlıyor, Taehyung koridorda bir oraya bir buraya yürüyüp duruyordu. Onun da çok gergin olduğu belliydi.

Hastaneye gelmeden önce ISD üyesi olduklarını belli etmemek için kıyafetlerini değiştirip maskelerini çıkarmışlardı. Şimdi sadece arkadaşları için endişelenen normal insanlara benziyorlardı.

Hyunji bir tür operasyon geçiriyordu ve ben deli gibi endişeleniyordum. O şerefsiz nasıl ona böyle acımasızca davranabilmişti?! Ya ona bir şey olursa?

Doktorun kapıdan çıkmasıyla birlikte hepimiz ayaklanıp yanına ilerledik.

"Durumu nasıl?" dedi Taehyung direkt.

"Neredeyse iç kanama geçirecekmiş ama şanslıymış ki ucuz atlatmış. Bazı kemikleri zarar gördü ve iyileşmesi zaman alabilir, ama hayati tehlikesi yok. Eğer sadece birazcık daha zarar görseydi, işi cidden çok zor olurdu. İlk müdahale iyi yapılmış bu yüzden çok şanslı."

"Ah... Tanrıya şükür." gözlerimi kapatıp derin bir nefes verirken bedenimin dirençsizliğini hissederek koltuğa oturdum. Jungkook da hemen yanıma oturdu.

Taehyung da rahatlamış bir nefes verirken ellerini saçlarından geçirdi. "Onu ne zaman görebiliriz?"

"Şimdi yoğun bakıma alacağız. Yarın görebilirsiniz."

Taehyung sabırsızca bir nefes verip başını salladı. "Teşekkürler doktor."

Doktor başını sallayıp geçmiş olsun diledikten sonra gitti.

Gözlerimi silip başımı Jungkook'un göğsüne yasladım. Omzumu şefkatle sıvazlarken dudaklarını başımda hissetmiştim.

Akıl hastanesinin bir sokak ötesinde durup bana yanına gelmem için mesaj göndermişti. Yanına gittiğimde bana Hyunji'nin başına gelenleri anlattığında neredeyse ağlayacaktım. Sonraki ilk durağımız bu hastane olmuştu.

Jungkook hiç yanımdan ayrılmamış, sürekli beni teselli etmiş ve ilgili davranmıştı. Onun bu hallerine alışık olmadığım için biraz garip hissediyordum.

Hyunji'nin bir an önce iyileşmesi için içimden dualar ederken, sevgilimin omzunda uyuyakalmıştım.

~•~

"Hyunji?"

Yavaş yavaş gözlerini açan arkadaşımın yatağının kenarında oturmuş, dikkatle onu izliyordum. Yanağında çizikler vardı, bir kolu ve gövdesi sargılarla kaplıydı.

"A-Alys..."

"Konuşmak için kendini yorma." dedim tuttuğum elini hafifçe sıkarak. Gözümden bir damla daha döküldü. Çok fazla yaralanmıştı.

Kapının açılma sesinden sonra Taehyung sessiz adımlarla içeriye girdiğinde başımı ona çevirdim. Hyunji başını çevirmeye yeltendi fakat buna bile hali yok gibi görünüyordu.

Oturduğum sandalyeden kalkıp karşıdaki koltuğa geçtim. Taehyung benim yerimi alırken, şefkatli gözleriyle Hyunji'ye bakarak onun elini tuttu. Hyunji'nin kalp atışları hızlandığı için ritim tutan aletin ötüşü de hızlanmıştı. Hyunji ona hala inanamaz gözlerle bakarken Taehyung acılı bir iç çekip iki eliyle birden Hyunji'nin elini kavrayarak alnına yasladı ve birkaç saniye sessizce gözyaşı döktü. Hyunji'nin de gözlerinden sessiz damlalar dökülüyordu. Onları böyle görmek zaten hiç ağlamıyormuşum gibi daha çok ağlamak istememe neden olmuştu.

"Ben..." dedi Taehyung çatlak çıkan sesiyle. "...ben seni...Çok özledim."

Hyunji'nin nefes alışı hızlanmıştı, ama bu yüzden acı çektiği belliydi çünkü göğsü yukarıya kalktığında elini karnına koyup yüzünü buruşturmuştu.

• Bᴀᴅ Bᴜɴɴʏ Π Jᴇᴏɴ Jᴜɴɢᴋᴏᴏᴋ •  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin