Ruhların Oyunu

5.Bölüm

canlarımmm :D kusura bakmayın sınavlardan dolayı yeni bölüm biraz gecikti :/ umarım beğenirsin vote ve yorumlarını bekliyorum :* <3 

Boğuk bir sesle uyandım...duvarda kan izleri vardı , el izlerine benziyordu ,bir tane değildi sayamıyacağım kadardı , odayı kaplamışlardı dehşet bişeydi O.o çığlık attığım anda eric uyandı ilk sonra kevin ve en son uyanan isabeldi ... herkes önce bana sonra duvara şaşkın gözlerle baktılar kimse sesini çıkaramıyordu sanırım anlık şok geçiriyorlardı ayağı kalktım ve lavaboya gittim yüzümü yıkadım . AZ evvel gördüğüm dehşet şeyin etkisinden kurtulmayı umuyordum . . . aynaya baktığımda ne kadarda yorgun olduğumu gözlerimle gördüm 19 dan daha yaşlı gösteriyordum havluyla yüzümü kuruladım ve kapıya yöneldim  kevin ile çarpıştım , o sırada kanım sanki daha hızlı akmaya başlamıştı . . . 

- iyi misin minik meleğim ?

- hayır ! (DEDİKTEN SONRA BOYNUNA ATLADIM VE SIMSIKI SARILDIM ERKEĞİME )

- tamam bebeğim atlatacaz sakin ol . . .  

banyodan çıktım ve yatak odasına gidip yatağıma uzandım ama uyumak imkansızdı  isabel 'in kapıyı açtığını duyar duymaz kalktım . Ne kadar gergin olduğu yüzünden anlaşılıyordu yorgunluk ve korkunun izleri vardı yüzünde ... kanlı el izleri hala duvarda duruyordu ne fazla ne eksik , ama sabahki kadar ürkütücü değillerdi . . .  

- saat kaç ? (diye sordum)

- 8 buçuğu geçiyor (isabel)

- isabel tatlım ilk dersi kaçırmamız an meselesi :o !

- ilk dersi unut tatlım (o denli bi kahkaha atmıştı)

bende kahkasına karşılık verdim :) . yataktan doğrulup dolabımdan beyaaz simli salaş tişörtümü çıkarıp üstüme geçirdim uzun çizmelerimi ve siyah deri motorcu ceketimi giydiğimde  eric ve kevin içeri girdi : 

- çok güzel olmuşsun minik meleğim 

-aha aha çok kötü bir yalancısın kevin 

bunu söylediğimde ' aa öylemi ' der gibi gıdıklamaya başladı beni . . . 

sonra hep beraber dışarı çıktık ... arabayı sürecek durumda olmadığım için anahtarı kevin'e fırlattım . yol boyunca rihanna 'nın şarkılarını dinledik kimse konuşmuyordu ---- okula vardığımızda 2. derse girmek için aceleyle merdivenlerden çıkıyorduk. hepimiz sınıfa girdik ve en arkada oturan step'in yanına geçtim hızlı adımlarla ericle kevin ise 2 sıra önümüzde oturuyorlardı. İsabelin dersi bir üst sınıftaydı . ---- Ders psikolojiydi bu dersin hocası bay dexter dı . Tuaf görünümlü bir adamdı pek sevmezdim bay dexteri zaten haftada 1 dersi vardı zaten . Gözüm etrafa boş boş bakarken ayağımın altındaki beyaz buruşturulmuş kağıdı gördüm .. elime aldım ve açtım .. kan kırmızısı rengindeydi bu yazı  biraz karmaşıktı ama çözmem 1 dakikamı bile almamıştı ... evet tam olarak burda '' SEÇİLMİŞ KİŞİLER '' yazıyordu tüylerim diken diken olmuştu ama kurumuş kandı bu .. (ıykk) tanrım buda neydi böyle siktiğimin ruhları ! bu cümleyi söyledikten sonra içime bi şey oturmuştu sanki ... daha sonra elimdeki kağıdı alıp buruşturup kevin 'ın kafasına fırlattım , neye uğradığına şaşırmıştı :o 

kağıdı açıp baktıktan sonra 1- 2 dakika hareketsizce kaldı sonra kağıdı erice gösterdikten sonra stepe geri fırlattı  stepten kağıdı aldım ve çöpe attım ... -

nihayet ders zili çalmıştı kevin ' ın yanına gidip yanağına bi öpücük kondurmuştum ( lanet olsun bugün çok sexsiydim :) ) bileğimden kavrayıp dudağını dudaklarıma yapıştırdı .... 

isabel içeri girdiğinde telaşlı gözüküyordu elindeki beyaz buruşturulmuş kağıdı bize verdi ve derste sıramın üstünde buldum bi anda dedi . 

- B-Bir dakika ! bu nasıl olur ! bu benim çöpe attığım kağıttı  çöpe gidip baktım ama kağıt orda yoktu . (siktir yaa ) 

- tanrım bu nasıl olabilir (eric)

isabel bize tuaf bakıyordu bişey anlamamıştı ama anlatmamızı bekliyordu .. isabele herşeyi anlattım . . .  

---------------------------------

okuldan çıktım eve gidiyordum çok sıkışmıştım kevin 'ın ufak bir işi varmışş o ve diğerleri sonra gelecekmiş . Eve vardığımda altıma etmek üzereydim tam merdivenlerdeydim çıkacaktım ki tuaf ve iğrenç bir koku vardı  önce kokunun nerden geldiğini anlayamamıştım bir kaç dakika sonra banyodan geldiğinin farkına vardım .... :o O.o 

içeri girdiğimde gördüğüm şey karşısında çok pis bir çığlık attım . tanrımmm küvetin içi kanla doluydu ve yere taşmak üzereydi.. ve en iğrencide içinde paulun ölü cesedi vardı iç organları parçalanmış bir şekilde .. bir an için nefes alamadığımı hissettim . ve altıma ettim .. tanrım ne utanç verici bişeydi !! bunu düşüncekec halde değilim kevin 'ı armalıydım hemen ama önce şu sıçtığım pisliği temizlemliydim. Hemen üstümü değiştirip viledayla yeri sildim cesede bakmamak için büyük çaba sarf ediyordum aşşağı inip hemen kevi'ı aradım ağlayarak ---- 

- kkk-kevin hemen buraya g-g-gelmelisin lütfen (bunu titriyerek söylemiştim) 

- noraaa ! bebeğim hemen geliyorum sakin oll . 

tam bişey daha diyecektiki telefonu yüzüne kapattım .. koltukta oturup ağlamaya başladım  o sırada arkamda birinin ayak seslerini hissettim yerimden sıçramama neden olmuştu arkamı döndüğümde hiç kimse yoktu herşey normaldi .. sonra ağlamaya ve sesli düşünmeye başladım : 

neden neden ? bu olaylar hep akşam başıma gelir kiiiii lanet olsun ! 

- böööö 

- elimi yüzümden çekince çnümde duran kişinin paul olduğunu fark ettim . aramızda 3 adımlık bir mesafe vardı ! bana yaklaştıkça çığlığımın şiddetini dahada yükselttim! nedenini bilmiyorum ama yerimden kalkamıyordum . paul kulağıma üflüyerek : 

- çünküü ruhların oyunu geceleyin başlar tatlım ! 

tam yastığı suratına geçirecektim ki paul kayboldu O.o avaz avaz ağlıyordum ve kapı çaldı o andaa .. kapıya koşarak açtım sevinçee ... ama karşımdaki manzarayı görüncee bağıracaktımki sesim çıkmadı kendimden geçicektim sanırım !!! -------