37. Bölüm: Beni Kandirdin

Zacznij od początku
                                    

    Önümden gecip gitmeye calisirken, Arya'yi kolundan tuttum. Böyle gitmesine izin vermemeliydim. Aramizda ki bu durum cok tuhaf bir hal almaya baslamisti ve ben ne yapacigimi bilmiyordum. Ona sözler veremezdim ki. Ona benimle ol diyemezdim. Ben güzel olan hicbir seyi hak etmiyordum. Su an tek istedigim sey, Arya fakat eger yanimda olursa; eger benimle olursa bu ona zarar verirdi. Eger O... O, Arya'yi ögrenirse kücügüme zarar verirdi. Ve ben, onu koruyabilir miydim? Bilmiyorum. Senden nasil uzak duracagim, kücügüm? Söyle bana.

      ARYA ÖNAL

    Umutla gözlerinin icine bakmaya devam ediyordum ama Beren, tek kelime dahi etmyordu. Ne yani, bu kadar zor muydu? Benimle gizli gizli bulusup bedenimden yararlanmak istedigini düsünmeye basliyordum ve bu cok... nasil desem bu cok adice geliyordu kulaga. Eger benimle sadece bunun icin ilgileniyorsan dünyayi basina yikarim, Beren. Yemin ederim bunu yaparim.

    "Ne diyecektin?" diye sordum.

    "Ben. Ben..." dedi.

    "Sen, ne Beren?"

    "Üzgünüm." dedi omuzlarini yukari kaldirip indirirken.

    "Endiselenme. Bir kac öpücük icin dünyayi basina yikacak degilim." dedim, bozuldugumu belli etmemeye calisarak. Giristeki perdeyi aralayip iceri girdigimde Beren'i arkamda birakarak Derin'in karsisina oturdum.

    Bu kadar zor muydu? Bana birseyler söyleyebilmek bu kadar mi zordu? Zaten, bana asik olmasini beklemiyordum ama o öpücükler öylesine tuttukuluydu ki en azindan birseyler... belki biraz olsun benden etkilenmesini beklerdim. Yanilmisim. Ve bunu anlamak canimi cok yakmisti. Beren öksürerek yanimdan gecti ve tam caprazima yan tarafimda oturan Bartu'nun karsisina oturdu. Bakislarimi üzerinde gezdirdim ve hemen yüzümü cevirip camdan disari bakmaya basladim. Bacaklarimi yukari cektim ve kollarimi etrafinda doladim. Basimi dizlerime yaslayip gözlerimi yumdum. Bir kac dakika uyuyabilsem keske.

      DERIN HANZADE

    Biz, Maya ile ilgilenirken Arya ve Beren sessizce yanimizdan sivisirken onlarin arkasindan sadece bakmistim. Bir kac dakika boyunca fark edilmeme sanslari vardi ama Maya artik kendine gelmisti. Kutay, birazdan Arya nerede diye sormaya baslardi. Yanimda duran Alp'in kulagina yaklasip fisildadim. "Arya ve Beren birkac dakikadir icerideler ve onlar geri dönene kadar Kutay'i idare etmemiz lazim. Eger ikisinin beraber iceride yalniz olduklarini fark ederse cildirir ve sonra yumruklar konusmaya baslar. Simdi, bana yardim edecek misin?" diye sordum yalvaran ses tonumla. Ahh Arya, gör bak senin icin bir erkege resmen yalvariyorum.

    "Iceride ne yapiyorlar ki?" diye sordu, Alp.

    "Tanri bilir." dedim gözlerimi devirerek.

    "Eger cabucak gelmezlerse isimiz zor. Farkindasin, degil mi?" dedi

    Nefesimi agzimda tuttum ve sisirdigim yanaklarimla bir kac saniye öyle kalarak düsündüm. Sonra nefesimi disari biraktim.

    "Kutay'i oyalamak icin birseyler bulmamiz lazim." dedim.

    "Sen onu bana birak." dedi ve göz kirpti.

    "Seni artik sadece bugünün degil hayatimin kahramani ilan ediyorum." dedim gülümseyerek.

    "Rica ederim." dedikten sonra Kutay'in yanina gitti ve ona birseyler sormaya basladi. Ben onlari izlerken Maya ayaga kalkti ve hemen yanima geldi.

    "Arya ve Beren icerideler, degil mi? Alp'de Kutay'i bu yüzden soru yagmuruna tutuyor. Cünkü, onu oyalacak birseyleri olmazsa etrafta Arya'yi aramaya baslayacaktir." dedi.

    "Aynen, öyle." dedim.

    "Bu kiz hic uslanmayacak mi? Hem ikisine kavga etmeyin diyor, hem de neler yapiyor. Ben sunlara bakmaya gidiyorum." dedi.

    Maya perdeyi cekip iceri girdi. Anladigim kadariyla hostes gecmemesi icin önüne gecti ama Maya'nin onun kulagina söyledigi seylerden sonra basini salladi ve gecmesine izin verdi ve ardindan tekrar perdeyi kapatti.

    Dikkat cekmemek icin koltuguma gidip oturdum. Bacak bacak üstüne attim ve kapiyi izlemeye devam ettim. Bir an önce yanimiza gelmezlerse Alp'in Kutay'i daha ne kadar oyalayabilecegini bilmiyordum.

    Bir dakika kadar sonra perde acildi ve önce Arya cikti. Gelip tam karsima oturdu. Yüzü asikti. Iceride her ne olduysa Arya'yi üzdügünü anlamistim.

    Bir kac saniye sonra da Beren gelip yan tarafimdaki koltuga oturdu. Onun yüzü de allak bullakdi. Yahu orada neler olmustu? Acaba Maya, bunlari uygunsuz bir halde mi yakaladi? Yok ya öyle birsey olmamistir. Hem olsa bile yüzlerinin bu kadar asilmasina sebep olamazdi.

    Arya, dizlerini karnina cekip gözlerini yumunca caktirmadan Beren'e baktim. Basini koltuguna yaslamisti ve Arya'yi izliyordu. Cok yorgun ya da mutsuz gözüküyordu. Onu taniyali daha iki gün olmustu ama bu süre onun nasil bir karaktere sahip oldugunu anlamama yetmisti. Bu iki gün boyunca her ne olduysa da Beren'in yüz ifadesi hic degismedi. Sadece Maya'nin eski sevgilisini yumruklarken gözlerinden alevler cikiyormus gibiydi. Bir o zaman nasil hissettigini bir de simdi icinden neler gectigini anlayabilirdiniz. Gözlerinde umutsuzluk vardi. Ve caresizlik.

    'Sana ne yaptilar böyle?' Beren'i cok üzen birseyin oldugunu oturdugum yerden bile anlamistim.

    Birseylerden korkutugu cok belli oluyordu. Caresizlik nedir, bilirim. Sevdigine yaklasmaya korkmak nasildir, iyi bilirim. Ve vaz gecmek... onu da cok iyi bilirim. Sen sakin vaz gecme, Beren! Sonra cok pisman olursun.

      MAYA ÖNAL

    Tuvaletten cikip tekrar iceri girdim. Onlari oradan cikarmak icin numara yapmistim ve anlasilan ise yaramisti. Arya'nin yanina geldigimde uyudugunu gördüm. Beren ise, kulakliklarini takmis camdan disari bakarak müzik dinliyordu. Alp ile Kutay hala sohbet ediyorlardi ve hersey yolundaydi.

    Derin'in arka koltuguna oturdugumda koltugunu bana dogru döndürdü.

    "Ucuz atlattik." dedim ve omuzlarimi düsürürken nefesimi verdim.

    Derin gözlerini devirdi. "Bunlar birbirine asik. Ama mutsuzluktan ölüyorlar." dedi.

    "Nasil yani? Madem asiklar niye mutsuzluktan ölsünler ki? Tam tersi su an Arya'nin havalarda ucmasi gerekmiyor mu?" dedim. Ikimizde ayni anda basimizi cevirip Arya'ya baktik. Uyuyor gibi görünüyordu ama belki de numara da yapiyor olabilirdi. Yine de yüzü asikdi. Morelinin bozuk oldugu anlasiliyordu. Beren'e baktigimda kaslarim catildi. Cünkü onu böyle görmeye kesinlikle aliskin degildim.

    "Evet, sanirim haklisin." dedim ve daha da yaklasmasi icin elimle isaret verdim. Kimsenin duyamayacagina emin oldugumda egilip Derin'in kulagina fisildadim. "Az önce onlari tuvalette yakaladim." Derin elini, sokla acilan agzini kapatmak icin dudaklarini götürdü ve geri cekilip hayretle bana bakti. Basimi yukari asagi sallayarak tekrar kulagina egildim. "Kapiyi kilitlemislerdi ama iceri de ne haltlar döndügünü bilemiyorum. Fakat iceriden cikinca bana güldüler ve keyifleri gayet yerindeydi. Ne olduysa ben tuvalete girdikten sonra olmus, belli. Fakat benim anlayamadigim eger birbirlerine asiklarsa neden gizli gizli görüsüyorlar. Bizden mi cekiniyorlar yani? Hic zannetmiyorum. Kutay'la alakasi olduguna da ihtimal vermiyorum, sonucta ayrildirlar ve artik ikisi de istedikleri kisilerle görüsmekte özgürler." dedim ve Derin'in cevabini görmek icin arkama yaslandim.

    Derin, bir kac saniye düsünerek yere bakti. "Bence bu iste baska seyler. Izleyip görecegiz." dedi.

    "Izleyecegime emin olabilirsin." derken bakislarim Arya ile Beren'in üzerinde dolasti. Aranizda ne haltlar döndügünü benden saklayamazsiniz cocuklar.

Tesadüf Serisi 1: TESADÜFI SEYLEROpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz