♣4♣

527 31 8
                                    

Merhaba ajsj

Bölüm geç geldi ama sınav haftaları ve yoğunluklar derken yazamıyorum.Ama bu hafta sonu elimden geldiğince uzun yazmaya çalışırım :)
Yorum yapmanız benim için nasıl önemli,lütfen dikkate alın.

Her neyse,bölüm Miray için,umalım ki beğensin ;)

Keyifli okumalaar :)

***

7 dakika.

Ethan'ın içeri gitmesinin üzerinden sadece 7 dakika geçmişti ve tam şu an yerimde duramayacak kadar saçma davranıyordum.Oturduğum koltukta salladığım ayağım,dudaklarıma vurup durduğum baş parmağım,her on saniye içinde saniyelik alıp verdiğim nefesim.

Kesinlikle saçma.

Ethan ciddi anlamda beni şaşırtmayıp,sorgulamadan dediğimi kabul ettikten sadece bir dakika sonra,ne yapacağı konusunda bir şey söylemeden içeriye yürümüştü.Ve ben bu bilinmezlikle 7 dakikadır bekliyordum.Ethan'ın saçma zekasının ardındaki planı tahmin etmek güçtü.Belki de bulunduğum durumda bir şey tahmin etmek güçtü.

Rakam 8'e yükseldiğinde dayanamayıp biraz oyalanmak adına,çocuklarla müzik yaptığımız yere kendimi atmanın bana sağlayacağı bir yarar var mı diye düşünürken,elime aldığım elektro gitarın tellerinde parmaklarımı gezdirdim.Yeni olduğunu tahmin ettiğim gitarın gerçekten,iyi olması beni şaşırtmıştı.Üzerindeki parmaklarım kesinlikle benden habersiz,dansetmeye başladığında,bir kahkaha attım.Bu fazla rahatlatıcıydı ki,duvar saatinden bildiğim,burada bulunduğum 5 dakikanın birkaçında düşündüğüm,yarar konusunun baş maddesi buydu.

Gözlerimi tellerin üzerindeki ellerimden alıp,kafamı kaldırdığımda beni izleyen birini farkettim ve kapıya çevirdim.Üst dişlerini alt dudağına geçirmiş bir Brooklyn kesinlikle beklemiyordum.Bu görüntüsünün ne anlama geldiğini de bilmiyordum üstelik.Ama dikkatim çoktan beni terketmişti.Bunu engelleyememezliğin verdiği sıkıntıyla gözlerimi ona diktim.

"Sen orada çok çekici görünüyorsun, Justin."derken dişlerinden kurtardığı dudakları için lanet okudum fakat şu cümlesi için gitarı sahnede kıracak gibi hissediyordum kendimi.

"Lütfen,devam et."deyip olduğum yere doğru yürüdü ve benden beş adım ileride olan uzun bacaklı sandalyeye oturdu.Ayağının birini aşağıya doğru sallarken,diğerini sandalyenin kenarına dayadı.

Ona bakıp gözlerimi kıstıktan sonra,güldüm.Gitarı elimin uç kısmına alıp bir ucunu yere dayadıktan sonra tekrar Brooklyn'e döndüm.

"Sana burada konser falan vermeyeceğim.Buraya gel."dediğimde sandalyeden kendini aşağıya bıraktı.Kapıya doğru yürürken bir an kendimi arkasından gidip,tekrar oturtmak istedim fakat o beni şaşırttı ve kapıyı kapattı.

"Dışarıdakilere konser vermek istemezsin."deyip bana göz kırptı ve yanıma koşar adımlarla geldi.Heyecanlı görüntüsünün ardında gitar çalma isteği mi yatıyordu bilmiyordum.

"Ne yapmam gerek."dediğinde bana değil gitara bakıyordu.

"Çalmayı biliyor musun?"

"Hayır."deyip sadece alt dişlerini gösterdiği gülümsemesiyle cevap bekler gibi davrandığında bende ceketimi çıkarıp eline verdim.

"Ceketini mi tutmam gerek?"derken ceketimi parmak uçlarıyla sallandırıyordu.Bu haline gülmeden edemedim ve kafamı salladım.

"İstiyorsan tut ama hayır."

"Ah,tabiî ki de istemiyorum."deyip ceketimi bir kenara fırlattı ve bana yaklaştı.Gitarı elimden alıp uzun siyah ojeli parmaklarını tellere yerleştirdi.Saçma bir kaç telden aynı zamanda durduğunda bir ritim tutmaya çalıştı.

When The Day Is Over [Justin Bieber Fan Fiction]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin