-Düşüncelerini Okuyor Sersem!!-

65 10 0
                                    

Kentril'ın aklına ilk önce, Karanlıklar Efendisi'nin askerleri geldi. Darrick'in zihni ise bomboştu. Korkusuz üçlüyü kimse bozamazdı. Koşmaya başladılar. O kadar hızlı koşuyorlardı ki yapraklar arkalarından havalanıp, dans ediyordu. Darrick'in ayağı bir taşa takıldı ve yüzüstü yere kapaklandı. Mide boşluğuna gelen kılıcın arka ucunu önemsemeyerek kalkıp koşmaya devam etti. Darrick ve Kentril akciğerleri patlayana kadar koştular. Arayı ne zaman bu kadar açmışlardı? Hızlı adımlarla yürürken Zayl'in sesini duyan Darrick oldu. İkisi de aynı anda yukarı baktılar çünkü ses oradan geliyordu. Zayl, onlara aptal aptal sırıtarak el sallıyordu. Kentril, ayağını sertçe yere vurdu. Ne biçim bir şakaydı bu? Kentril, arkasını dönmek üzereydi ki birden kendini yukarıda asılı buldu. Darrick'te aynı durumdaydı. Yine Karanlıklar Efendisi diye düşündü Kentril. Küçükken onları bir savaşçı olarak Karanlıklar Efendisi eğitmişti. Uzun zaman ona hizmet ettikten sonra Karanlıklar Efendisi'nin gerçek amacını anlayıp ondan kaçmışlardı. Karanlıklar Efendisi en güçlü ve korkusuz üç savaşçısını kaybedince deliye dönmüştü ve şimdi her yerde onları arıyordu. ''Lanet olsun!'' ''Zayl, bize söylemeliydin şimdi ne yapmayı düşünüyorsun?'' '' Kapana kısıldık galiba.'' ''Galiba?'' ''Peki tamam, kapana kısıldık.'' O sırada Zayl hala deli gibi sırıtıyordu. '' Tanrım, Zayl, kafanı bir yere mi çarptın?'' Kentril bunu çok sert bir şekilde söylemişti. O sırada çalıların arkasında bir şey kıpırdadı. Ve çok güzel bir kız çıktı. '' Beyler beyler kavganın hiç sırası değil. Bu arada ben Lydia.'' Çalılıklar biraz daha kıpırdadı ve bir kız daha çıktı. '' Ben de Genya.'' ''Genya mı?'' Hepsi birbirlerine baktı. Onlar Genya'yı bulmaları gerekirken Genya mı onları bulmuştu? Hem de kız başlarına onları tuzağa düşürmüşlerdi. Darrick, bunları düşününce sinirlendi ve kılıcıyla bir hamle yapıp ipi kesti. Sert bir şekilde yere düştü. Diğerleri de aynı taktiği uyguladılar. Kızlar, yukarıda gördüklerinden çok daha güzellerdi. Darrick ilk adımı atarak kendini tanıştırdı. Sonra diğerleri de aynı şeyi yaptılar. Kentril, onları hala Karanlıklar Efendisi'nin gönderdiğini düşünüyordu. O sırada Lydia, Kentril'e bakarak ''Hayır'' dedi. Üçü de boş gözlerle ona baktı. ''N-ne?''  Kentril, kekelediği için kendinden nefret etti. ''Bizi Karanlıklar Efendisi göndermedi Kentril..'' Kentril, kocaman olmuş şaşkın gözlerle Lydia'ya bakmaya devam etti. Genya dayanamayıp '' Düşüncelerini okuyor sersem!!'' deyip kıkırdamaya başladı. Zayl ve Lydia gülmemek için dudaklarını ısırıyorlardı. Darrick, dudaklarını bir mıknatıs gibi dudaklarını birbirine yapıştırıp, yanaklarını gülmemek için havayla doldurmuştu. Eğer biraz daha içinden gülerse dalağı patlayacaktı. Kentril ''G-gerçekten mi?'' diye kekeleyerek konuşucunca Darrick'in ağzındaki hava komik bir şekilde ses çıkararak boşaldı. Zayl, dayanamayıp kahkahalarla gümeye başlayınca diğerleri de -Kentril dahil- gülmeye başladılar. Üçünün de uzun zamandır gülmedikleri akıllarına gelmişti. Dışarıdan bakılınca üç sert adam...Güçlü ve acımasızlar...  Onlar herşeye rağmen gülemezler mi? Hayır, gülebilirler. Tıpkı şimdi yaptıkları gibi...

Siyah YolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin