Yeni Hayat

125 5 0
                                    

Günlerim artık monoton denilebilecek ritime oturmuştu. Huanla ihtiyaç dışı hiç konuşmuyorduk yüzüme bakma lütfunu da göstermiyordu hala. Ne internet ne televizyon ne gazete... Hiç bir haberleşme metodunu kullanamıyordum. Hepsinde eğri büğrü çizgilerden oluşan çin alfabesini bilme zorunluluğu oluşuyordu. Temizlik ve yemek işleri hemen bitiyordu. İlk başlarda Türk yemeklerini garip karşılasa da şuan büyük bir keyifle yer hale gelmişti. Tabi asla beni tebrik etmezdi. Köleydim sonuçta dişari çıkmam da yasaktı. Eve birinin girmesi de yasaktı. Hal böyle olunca kendimi evde yapabileceğim tek şeye, spora verdim. Huan genelde gec saatlerde gelirdi. Yemeğini yer duşunu alır yatardı. O gelene kadar müzikçalardan müzik açıp deli gibi spor yapıyordum. Özellikle Huana sinirlendiğim zaman favorin uğraşım kum torbasıydı.

Huan'dan

Kız yaklaşik 1 aydır evimdeydi adı dışında hiçbir şey bilmiyordum. Aksanı düzgün değildi ve düşünerek konuşuyordu. Amerikalı ya da ingiliz olmadığı kesindi. Yaptığı yemeklerin adını sorsam belki hangi ülkenin vatandaşı olduğunu çikaracaktim ama kesinlikle onunla yakinlaşmak istemiyordum. Hayatimda onun yeri yoktu. Bir yabanci başıma çok fazla iş açardı. Baya kapsamlı bir araştırma yaptık çoktan soy ağacını çikarmış olmamiz lazimdi ama hic bir şey öğrenemedik. Sahte kimlik kullandığı kesindi. Yüzü estetikli görünmüyordu ama tanınmamak için estetik ameliyatlar geçirmiş olabilirdi. Bu kız ben kimliğini çözene kadar yanımda kalmak zorundaydı. Shingin de dediği gibi karşıma alıp konuşmam en mantıklısıydi aslında ama tekrar kendimi kaybetme ihtimalim yüksekti ve o kesinlikle bu sefer dayanamaz ölürdü.

Kız evimde yaşamaya başladığından beri üst kattaki barımda daha çok vakit geçirmeye başladım. Şehirdeki evime haftada bir iki kez uğruyordum. Barım dediğim yer, bölgedeki tüm kirli işlerin yürütüldügü en gözde mekandı. Özellikle zengin iş adamları, 15-16 yaşındaki kızları buradaki yatak odalarinda hunharca becermek için gelilerdi. Göbekli, çirkin, yaşlı, bok gibi parasi olan bir herifin henüz 15lerinde olan su gibi bir genç kızı odaya götürme çabalarını izlerken telefonum çaldı

"Patron kıyafetler tamam başka isteğin?"

"Normal kadınlarin kullandiğı her şeyden al sıkıntı yaşamak istemiyorum." gülümsediğini hissedebiliyordum.

"Shing! Sinirlenmemi istemezsin. Ha bir de çince-ingilizce sözlük al." itiraz edecek oldu.

"Haddini aşma ne dediysem onu yap!" diye emir verdim ve kapattım. Kızın çince ögrenmesini istememesi konusunda haklıydı aslında. Yanında eskisi kadar rahat konuşamayacaktık ama öğrenmeliydi.

Leyla(Lamia)'dan

Günlerdir Huanin kıyafetlerini giyiyordum. Benim giydiğim baksırlarını çöpe atıyordu. Kendimi hastalıkli gibi hissediyordum. Huanın sürekli yanında dolaşan arkadaşı bir sürü poşetle eve girdi. Tek kelime etmeden çıkıp gitti. Poşetleri karıştırmamak için kendimi zor tuttum gerçi kıyısından köşesinden bakmayı ihmal etmedim. Bu eşyalar bir kadına alınmıştı peki ama o kadın ben miydim? İkinci kez kemer yeme ihtimalini göz önünde bulundurarak poşetlerden uzaklaştim. Sırf kendimi oyalayabilmek için gidip manti açtim.

Mutfak alışverişlerini Huan yapıyordu ve hiç bir zaman listemden eksik bir şey almazdı. İslami kuralların dışına çıkmak istemediğim için genelde sebze yemeği yapıyordum. İngilizcem şahane olmadığı için bazı aksaklıklar yaşanabiliyordu.

Mantının güzel bir sürpriz olacağını düşündüm. Türk erkekleri bayılırdı. 'Erkek her yerde erkektir!'

Akşam Huan baya geç geldi giriş kapısındaki poşetlere göz ucuyla baktı

"Ben aç değilim" dedi.

'Siktir! Onca saat bu piç için uğraştin, aç karnina bekledin boklanıp geldi!' diye sayıp sövdü içsesim.

Huan'dan

Beyaz fahişe aldığımız eşyaları beğenmemişti kapının önüne koymuştu. Açlıktan ölmek üzereydim evden güzel kokular geliyordu fakat bu terbiyesizliğinden sonra onun yaptığı yemeği yiyemezdim. Sinirli bir şekilde mutfağa ilerledi ve ağzınında bi şeyler çiğneyerek geri döndü. Bir şey diyecek gibiydi yüzüne bakmadığım için vazgeçti sanırım ve mutfağa geri döndü. Çok ilginç bir kızdı. Ahlak anlayışı çok gelişmişti. Bazen kendi kendine konuşuyor değişik hareketler yapıyordu acaba şizofren mi?' diye düşündüm bir kaç kez. Ayrıca sırtındaki dövmesi ve beyaz saçları da her an doğa üstü bir yaratiğa dönüşecekmiş izlenimi veriyordu.

Odama çekildim bir süre kapım çalındı isteksiz bir sesle içeri gelmesini söyledim.

"Huan o paketler kime ait etrafı toparlıyorum da"

"Sana."

"Bana mı?" mutluluk şaşkınlık arası bir ifadesi vardı. Hemen dışarı çıktı kapı aralık kalmışti istemsiz onu izlemeye başladım. poşetlerin içindekileri yere döktü. Bir kaç eşorfman, tişört, hırka, iç çamaşırı -kahretsin Shing köleme neden dantelli seksi iç çamaşırları alıyorsun- makyaj malzemeleri, ped, ağda, tüy dökücü krem, jilet ve cilt bakım malzemeleri çıktı. İzlendigini hissetmiş birden kafasıni kaldırıp bana baktı suratı kıpkırmızıydı hayır utanmiş olamazdı değil mi?

ACİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin