...

62 18 9
                                    

Eskişehir.


 Bu şehir adı gibi eskidi artık.Sen gelsen çağ atlayacak.Şimdi sen yoksun ya bu şehir ağlayacak.Eskişehir'in her zerresini bilir miyim bilmem ama o bilir sensizliğin her zerresini.

 Sensizlik ki Odunpazarı Evleri gibi ayakta tutar dimdik beni.Lületaşı kadar güçlüyümdür belki de bu kadar sensizliğe rağmen seni beklediğime göre.Yalnızlığım mı? Barlar sokağı kadar kalabalık.Sen mi? Porsuk kadar durgun.Şimdi bir vapurla Porsuk'ta Eskişehir turu yapsam meşhur Esbot'u ile Eskişehir'in seni dolaşacağım gibi.Yediler Park'a uğrasam oradaki bir sürü pamuk şekerciden tüm pamuk şekerleri alıp çocuklara dağıtacağım.Ben sensizliğe ayrı sana ayrı içiyorum da çocukların bari ağzı tatlansın,çocuklar bari gülsün.Sonuçta onlar da bir şiir.Evime döndüğüm bir yolda kalsam bir bardak ta da şişe sen ile.İzlesem seni,Eskişehir'i.Çok güzel görünür oradan Eskişehir.Uzaktan ışıl ışıl,aynı sen gibi.Ama yaklaştıkça sana sen kestin tüm elektrikleri.Neyse biraz daha dolaşayım seni.

 Kent Park'ta senle yemek istediğim her şeyin sofrasını kurup birkaç evsiz çağırıp yedireyim onlara,yanlarına da bir miktar para bırakıp ayrılayım oradan.Sazova'ya geleyim biraz.Orada çok şey vardır.Mesela parkalarındaki salıncaklarda sallamadığın benin oturacağı bir salıncağa oturmuş bir çocuğu sallayayım orada.Ya da yine Sazova'da kraliyeti anımsatan şatoda senli benli evlilik hayalleri kurayım.Yine Savova'da bir yerde uzayı öğreten belgeselleri üç boyutlu olarak seni izlermiş gibi izleyeyim.Sanki uzayda senleymişim gibi olmak istiyorum.Çünkü insana cidden uzay izlenimi verir Sazova'nın o yeri.

 Adalar'da her şeyi buldum sanırım da bir seni bulamadım.Birkaç bitki çayı aldım oradan.Seni yazarken içerim,güzel olur.Islanmış bir defterle oturduğum bank yalnızlığı alır benden.Çünkü bankta konuşan iki insan heykeli tam yanımda oturur.Sensizlik şiirsizlik midir benim şiir sevgilim? Seni ister gibi yanımda,yazarım seni mısra mısra.Bu şair sensizliğe şah-mat olmadan gel sen.

 Sıcak sularda aradım senin sıcaklığını.Buldum ama seni değil,soğukluğunu.İç Anadolu'dan gittiğinden beri içim dışıma çıktı,kağıtlara yani.Yoksa daha da kapandım içime.Herkes yeryüzünde en iyisi olmak için savaşırken ben gökyüzü olup izlemek istedim yüzünü.Aman boşver.Eve girersin sen,göremem gene seni.Olsun,belki Eskişehir'in Bal Mumu Müzesi'nde bir heykelimiz olacak birlikteyken.

 Tadım dondurmacısında tatmak istedim yanaklarını.Ama sensizliği bir kış vakti tam orada yedim dondurma gibi.Yediler Park'ı yedi beni o an.

 Gültepe beni ağlattı şimdi.Gül olduğunu bilmiyor gibi severdin gülleri.Ben bu gece tam orada şiir satacağım insanlara.Ama almayacak insanlar şiir.Ben de bir mendil verir gibi vereceğim onlara şiirlerimi.Böyle şair olur muyum bu şehirde dersin?

 Yazım çirkinleşti,ellerim ağrıdı.Sonuna gelirken sana gelememektir Eskişehir.Bu şehir bir şiir ve en çok sensizlikken sen,ben hatta biz aslında.


Mayıs 4, 2017

ŞiirkolikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin