İlkel Şehrin Sakinleri ve Bilinç Tetikleyen Delileri

2.1K 174 116
                                    

Broods - Conscious

Kolunu şiddetle sarsan Chanyeol'ün ikazlarıyla uyandı Kyungsoo.

"Kyungsoo! Kyungsoo!"

İsminin tekrarlanmasından nefret ederdi. Uyanık olmadığı kadar kızgındı. Daha gözlerini bile açmamıştı ve adından dahi nefret ediyordu, tekrar ve tekrar ve tekrar söylendikçe. Titrediğini fark etti, fakat üşümekten değil. Aksine boğazında hissettiği ateş topunun sıcaklığıyla sarmalanmıştı bedeni. Göz kapaklarını açtı bir harekette, neden kapalı tuttuğunu bilmiyordu, karanlık onu yeterince rahatsız etmemiş gibi oyalanmıştı. İyi misin, diye soran arkadaşını cevapsız bırakıp hizasında olan komodinin üstündeki saate baktı.

5.23

23 dakika geç ve kabuslu bir uyanış.

Rüyaların olmadığı bir dünyanın tek iyi tarafı kabussuz olmaktır.

Senelerdir rüya görmeyen Kyungsoo'nun son zamanlarda doğal olmayan bir şekilde kabuslara sürükleniyordu uykuları. Kabuslarla sürükleniyordu. Kapana kısılıyordu, boğuluyordu ve histen uyanıkken de kurtulamıyordu. Sağlık kontrolü düzenli olarak yapılıyordu, biyolojik bir dayanağı olmadığını biliyordu uyku bozukluğunun. Psikolojik nedenleri ise göz ardı ediyordu; böyle bir lüksü olamazdı onun, işleri iyice çıkmaza sürüklerdi bunu eşelemek.

Her gün 5'te vatandaşlar gibi uyanır-uyandırılır- 5.15'te kahvaltıda, 5.45'de görev yerinde olurdu. Düzen buydu.

Yerinden sıçradı, bir 'Siktir!' çekerek fırladı yatağından. Endişeli bakışlarla onu izleyeni görmezden geldi, bazen kendisinden bir kafa daha uzun olan adam da rüyaları gibi üstüne üstüne geliyordu ısrarcı tavrıyla. Bir an önce giyinmeliydi ve nöbet yerine geçmeliydi. Diğerlerine aç olmadığını söyleyip durumu kurtarabilirdi belki. Ya da odasında bir şeylerin düşüp kırıldığını ve temizlemeden çıkamadığını söylerdi. İkincisi daha kabul edilebilirdi.

Yalnızca odasından çıkmak istememiş olabilirdi ama bunun bir geçerliliği yoktu. Herkes birlikte uyur, herkes birlikte uyanır, herkes birlikte yer, herkes birlikte çalışırdı. Her lanet olası gün-

"Kyungsoo! Ne olduğunu söylemeyecek misin? Beni korkutuyorsun." Dolabından kıyafetlerini çıkaran arkadaşının kolunu tutmuş, kendisine bakmasını sağlamıştı Chanyeol. Eline inmiş sinirli bakışlar çekilmesine sebep olsa da bir yanıt almadan bırakmayacaktı yakasını. Arkadaşı yine herkesi başından savarak anlatmadığı sorunlarını çözebileceğini sanıyordu, Chanyeol ise bunun aksini düşünüyordu.

"İyi olmadığını görüyorum Kyungsoo. Anlat da yardım edeyim. Sorun ne?"

Kyungsoo sessizliğini koruyarak giyinmeye başladı. Chanyeol'e güveniyordu, ama ne diyeceğini, ne kadarını diyeceğini bilmiyordu. Biriyle konuşmadıkça konuşacak tek kendisi kalıyor ve bu da onu iyice paranoyaklaştırıyordu.

"Belki de doktora görünmelisin. Sana eşlik ede-"

"Sakın! Son yapacağın şey bile değil bu."

Tavırlarının arkadaşını daha çok korkuttuğunun farkındaydı. Toparlamaya çalıştıkça dağıtıyordu. Giyinme işini bitirince Chanyeol'e yaklaştı ve derin bir iç çekiş ardından daha yumuşak bir tonla devam etti. "Geç kaldık, acele edip sorun çıkmamasını sağlamaya çalışıyorum. Akşam açıklamasını yapacağım. Uyanamadım işte. Hepsi bu."

"Ama-"

"Chanyeol! Geç kaldık."

Kapıya yöneldi, açtı ve Chanyeol çıktıktan sonra kapattı, kullandığı gücün farkında olmadan. Tenekeden bir kutudan farksız odasının ince duvarları sarsıldı hareketle. Öğle yemeğinde yedikleri kuru sebzelerin ve çorbaların konulduğu silindir tenekenin daha büyük, kare ve yanlarındakiyle birleşip blok oluşturmuş hali.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 15, 2017 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

İlkel Şehrin Sakinleri ve Bilinç Tetikleyen DelileriWhere stories live. Discover now