Blm 89 - Ah Franco Sen Ne Yaptın? Düğün-4

4.4K 321 1K
                                    

       Canlarım  Merhaba! 

        Uzun süre tutukluk yaptım ben yazamadım bu hikayeme bölümü, bir türlü kendimi veremedim, koptum, hasta oldum iyileştim, yine olmadı. Ama nihayet son bir gayretle elimden geleni yaptım ve siz konuklarımla olan bu bölümü nihayet paylaşabildim. Sizlere kendimi bağışlatmak için multideki videoyu seslendirdim ve kızım Zeynep'e hazırlattım umarım beni affeder ve kabul edersiniz hediyemi. Sizleri gerçekten seviyorum değerli yazar ve okur arkadaşlarım hepinize sevgilerimi yolluyorum. Keyifli okumalar...

        Düğün bütün coşkusuyla devam ediyordu. Tüm konuklar özellikle çiftler piste çıkmış dans ediyorlardı. Gelin ve damat sarmaş dolaş sarılmış birbirlerinin gözlerinin içinde kaybolmuş gibiydiler. İşinin ehli otuzlu yaşlarda görünen ve müziğin içinde kavrulmuş olduğu belli olan DJ, çiftleri birbirinden ayırmaya kıyamamıştı ama ortalığı ilk etapta canlandırmayı düşündüğünden olsa gerek hemen Kayahan'ın "Seninle Her Şeye Varım Ben" şarkısını çalmaya başlamıştı. Bu ritmik dans müziği eşliğinde herkes daha da bir keyiflenerek danslarına devam ederlerken dans eden çiftler tek tek dikkat çekmeye başlamışlardı artık Neredeyse tüm masalar boşalmıştı.

        Gelin ve damat bir birlerinin kollarından ayrılmayı ve oturmayı hiç düşünmüyorlardı ama onları izleyen bir çift mavi göz vardı ki bakışlarındaki nefret buzdan bir keskin kılıç gibiydi. Gelinin tam da yüreğine isabet edecek şekilde hem de,  hiç kimse özellikle damat onu daha görmemişti. Ortaya çıksa, karşılarına dikilse, o kızın kollarından Carlos'u çekip alsa...

        Ahh, nasıl da istiyordu bunu yapmayı ama Franco'dan çekiniyordu. Çünkü bir davette Carlos'un Türkiye'de evlenmek üzere olduğunu Franco ve diğer konukları konuşurken duyduğunda içine taş düşmüşçesine öylece kalmıştı.

        Ve daha sonra yüreğinden taşan kin ve öfke fırtınalarını, intikam duygularını kendine saklayarak, Franco'ya yaklaşmış biricik arkadaşının düğününe gitmeyi çok istediğini mümkünse kendisini de götürmelerini istemiş, onlarla yola çıkmak için bin bir bahane uydurmuştu. Oysa Carlos'un onu görmek bile istemeyeceğini Franco bilmiyordu, durumu bilse onun için hiç iyi olmazdı, o yüzden beyninde şeytanın tüm dürtüleri kıpraşırken, kendine hakim olmaya çalışarak uslu uslu kenardan izliyordu düğünü.

       Gözleri görmeden inanmak istememişti ve işte gerçekti, her şey gerçekti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

       Gözleri görmeden inanmak istememişti ve işte gerçekti, her şey gerçekti. Nereden çıktıysa bu aşçı bozuntusu sürtük, bu fahişe nasıl başardıysa, evliliğe nasıl  ikna ettiyse evlenmişti Carlos, az önce gözlerinin önünde o imzayı atmıştı. Nikahın kıyıldığı anı beyninden söküp atamıyordu bir türlü, içi öfkeyle sızlamış, yüreği kor gibi nefretle yanmıştı ama yine de kin ve intikam dolu gözlerinden bir damla bile yaş akmamıştı.

UZUN BEYAZ BULUTLARIN ÜLKESİNDE BİR SERAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin