Jeongguk uyandığında Taehyung'u kanepede sızmış buldu. Oysa dün ortalığı toparlarken oldukça ayıktı, her halde o uyuduktan sonra içmşti. Fakat niye?
Vizelerini bugün verecek olmasaydı Taehyung'u uyandırır ve neden delicesine içtiğini sorgulardı, fakat acelesi vardı bu nedenle kahve makinesine kahve, masaya ağrı kesici ve küçük bir not bırakarak evden ayrılmıştı.
Gün ortasında uyanan Taehyung, ayıldığında Jeongguk'u bıraktıklarını görmüş ve gülümsemişti, "Ah, şu çocuk." diye içlenip notu okumuştu.
"Vizelerimi vereceğim bugün," Taehyung bunu zaten biliyordu, "kahve makinesine su koy ve kahveni hazırla. Ağrı kesiciyi de almayı unutma!" Telaşı içinde Taehyung için bıraktıkları içini ısıtmıştı. Jeongguk'un dediklerini yaptıktan ve kendine bir tost hazırlayıp yedikten sonra ılık bir duşa girdi.
Taehyung duştayken eve gelen Jeongguk, Taehyung'un sözünü dinlemesine sevinmiş ve duştan gelen seslerle keyiflenmişti -sınavı da iyi geçmişti! İkisi için yemek hazırlamaya başlayan Jeongguk yemekleri hazırlarken Taehyung'un duştan çıktığını ve ıslık eşliğinde ortalıkta dolandığını işitiyordu.
"Taehyung! Ben geldim, yemek hazırlıyorum. Giyin, gel." diye bağrının Jeongguk küçük evlerinde neden sürekli bağrındıklarına akıl sır erdirememişti. Taehyung ise Jeongguk'u duyunca mutfağa gelmişti, "Nasıl geçti!" diye sormuştu.
Mutfağı saran mis koku ile arkasına dönen Jeongguk, beline ve başına sardığı havlu ile sınavıyla ilgilenen Taehyung'a şaşkınca bakındı. Ona giyin gel demişti! Hem Taehyung bu iki günde Jeongguk'a oldukça ilgiliydi, bu Jeongguk'u elbette ki şaşırtıyordu. Ben merkezli bir insanın başka bir insanla iki gün üst üste ilgilendiği nerede görülmüştü ki!
Hızlıca arkasına dönen Jeongguk heyecanlanmıştı, bu heyecanı kontrol altında tutmak adına -ve sesine yansımamasını umarak, "İyi." dedi. Taehyung Jeongguk'un utandığına emindi, kıkırdanıp odasına gitti.
Jeongguk hızlanan kalbini ve az önce ne olduğuna dair düşüncelerle yemek yapmaya devam etmişti. Taehyung ise Jeongguk'un daha ne kadar sevimli olabileceğini merak ediyordu.
Giyinip masaya kurulan sofraya oturan Taehyung, "Aslında ben yeni tost yedim, pek aç değilim." dedi. Jeongguk omuz silkip yemek yemeye başladı.
Lakin Taehyung'un ağzı boş durmuyor, yemek yemiyorsa dahi asla kapanmıyordu. "Jimin ile aynı bölümde misin?" Jeongguk iki gündür bahsi geçen arkadaşının neden bu kadar Taehyung'un dikkatini çektiğini anlamamıştı, ondan mı hoşlanmıştı yoksa? Başını salladı Jeongguk, Jimin ile aynı bölümdeydi. Taehyung anladığını belirtircesine başını salladı kısaca.
"Yakın arkadaş mısınız?" Jeongguk önce kaşlarını çatmış sonra tek kaşını kaldırmıştı. "Dün sen davet etmedin mi zaten, bilmiyor musun?" sinirli sinirli konuşmuştu Jeongguk, kötü bir şey dememişti ki Taehyung, rahatsız olmuştu her halde. "Ben Jin'e Jeongguk kimle iyiyse davet et dedim, Jimin kim nerden bileyim?" omuz silken Taehyung'a gözlerini devirmişti. Rahatsız olmuştu ikidir Jimin demesinden!
Jeongguk "Yakın arkadaşız, evet." diyerek konuyu kapatmayı umdu. Taehyung Jeongguk'un modunun düştüğünü görünce olanları anlamıştı, Jeongguk basbaya kıskanmıştı. "Balımı sinirlendirdim mi ben?" sevimli sevimli konuşmuş ve Jeongguk'u güldürmüştü.
Taehyung Jimin ile Jeongguk'un arkadaş olması ile rahatlamıştı aynı zamanda Jeongguk'un içine karın ağrıları bırakmıştı.
|ılık bir duşa ve taehyunga ihtiyacım var

ŞİMDİ OKUDUĞUN
fihi ma fih | taekook
FanfictionEn derinimde olan sen benden silinmesi pekâla zor olansın ve -Jimin'in dediğine göre- en derininde olan ben de senden silinmesi pekâla zor olanım. -öyle olayım, lütfen olayım Taehyung! @funktard