Kırkıncı Bölüm

Start from the beginning
                                    

"Ayrıca insan yaralamaya da çok müsaitler," diye karşılık verdi genç adam Leyla'nın içten sözlerine.

Doğukan'ın çekici gülümsemesi bütün salonu aydınlatıyordu. Leyla, hala Baran'ın bu adama karşı soğuk tutumunu anlamış değildi. Ne olmuş olabilirdi ki aralarında böyle nefret doğsun? Onun hakkında konuşurken kıskançlıktan daha fazlası vardı. Gözlerine baktığında bunu anlayabiliyordu. Ama neydi bu sorun? Bu düşünceler genç kızın içini kemiriyordu.

O sırada kapı tıklandı ve içeriye adamlarından biriyle orta yaşlı hafif kilolu bir adam girdi. Doktor olabileceğini düşünen Leyla, Doğukan'ın yanından uzaklaştı ve biraz daha uzağına oturdu.

Telaşla adamın yanına ilerleyen Doktor Rakım aceleyle gelmiş olacakki nefes nefeseydi.

"Hoşgeldin Doktor."

"Hoşbulduk Doğukan Bey, yaranız sağ kolunuzda sanırım."

İyice yaklaştı doktor Doğukan'a. Gömleğinin kolunu yarayı görebilmek için yırtmaya başlamıştı.

"Yara yok." Yaklaşan doktora sessizce fısıldadı Doğukan. "Belli etmeden sargıya başla."

Hiç bozuntuya vermeyen doktor  gerçekten kan olmayan gömleğini çıkarmasında yardımcı oldu.

"Hmm, yara fazla derin değil. Sadece sıyırmış," Dedi Doktor soğukkanlılıkla. Çantasından çıkardığı bir merhemi sürdükten sonra hemen sargı işlemine başladı.

O sırada Leyla o tarafa bakmamaya çalışıyordu çünkü Doğukan'ın üzerinde birşey yoktu. Zaten oldukça kötü bir durumdaydı. Bunca tanımadığı erkeğin yanında olduğunu biri görse, duysa ne yapardı!

Baran'ı düşündü. Onun bunları öğrendiğinde olacakları aklına getirdi bir an için. Ama aklı bunu inkar etmeyi tercih etti. Hayır, öğrenmezdi.

Ama ya birinden duyarsa? Daha da kötüsü Doğukan ona söyler miydi?

Leyla, bu kötü düşünceleri silip atmaya çalıştı kafasından. Hayır, böyle bir şey olmayacaktı. Kendini rahatlatmaya çalışmak gerçekten bazı zamanlar işe yarıyordu. Ama şimdi acımasızca binbir tane iğne zihnine saplanıyordu. Her battığında, cılız bir acı hissediyor ve hemen unutmaya çalışıyordu.

"Tamamdır. Ağrıkesici yazdım, Mehmet'e veriyorum alsın."

"Sağol Doktor," dedi Doğukan ve Mehmet'in getirdiği yeni gömleği giydi üzerine.

"Geçmiş olsun." Doktor Rakım salondan çıkarken o sırada Leyla Doğukan'ın yanına yaklaşıyordu.

"Geçmiş olsun, artık ben de gitmeliyim," dedi Leyla çekingen bir sesle.

"Öğle yemeğini hazırlarlar şimdi, birlikte yedikten sonra gidersin. Hem teşekkür de etmiş olurum."

"Olmaz, annemlerin haberi yok. Merak ederler, eczaneye gideceğim diye çıkmıştım."

Doğukan ayağı kalkmıştı. Leyla'ya iyice yaklaşmıştı. "Bugün için çok teşekkürler," dedi genç adam ve gözlerini genç kızın elalarına sabitledi.

"Ö.. önemli değil..." Çok yakın oldukları için rahatsız olan Leyla, konuşmakta zorlandı. Sıcak basmıştı. Ne yapıyordu bu adam? Teşekkürünü etti, daha ne istiyordu?

"Sana çok güzel olduğunu söylemiş miydim?" Kısık sesle çıkan bu sözler Leyla'yı şok etti. Duyduklarına inanamıyordu. Hemen çıkmalıydı buradan. Yaşadığı şaşkınlıkla içgüdüsel olarak bir adım geriye doğru atmaya yeltendi ama Doğukan onun kolundan tuttu.

"Lütfen Doğukan Bey-" demesiyle beraber dudaklarındaki ıslaklığı hissetmesi bir oldu.

Şaşkınlık içerisinde affalayan Leyla, bütün gücüyle itti onu. Çapkın bir tavırla gülümseyen Doğukan onu daha da öfkelendirmişti. "Ne yaptığınızı zannediyorsunuz! Yardıma teşekkürünüz bu mu?"

Leyla hırçın ela gözlerini kısmış buz gibi bir bakış atmıştı Doğukan'a. Hızla odadan çıkmaya çalıştı. Ama ayni saniyede  salonun geniş kapısı korkunç bir süratla açıldı. Neye uğradığını şaşıran Leyla donakaldı.

Bu gördüğü kâbus olmalıydı. Kesinlikle kâbus!

"Lanet olası alçak herif! Ne yaptığını zannediyorsun?" Kükreyen ses tüm salonu cehenneme çevirdi.





---




Burada kestiğim için üzgünüm :))

Belki bu küfürsüz cümleler gerçek dışı olabilir ancak ben genelde küfür yerine "lanet olsun!", "alçak herif", "kahretsin!" Gibi sözcükler hikayelerimde kullanmayı tercih ediyorum. Çok fazla küfür içeren cümleler yazmayı tercih etmiyorum. Açıklama gereği duydum. :)

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum..

Hırçın Ve Öfkeli Ela GözlerWhere stories live. Discover now