On Sekizinci Mektup

5.8K 601 102
                                    


Öldüm ölü adam.

Ruh bedenden ayrılırken çok acı çeker miydi insan?
"Sen hiç ölmedin ki. "diye cevap verdi, iç sesim bu soruya.
Bilmediği bir şey vardı ben ölmüştüm hem de ruhum bedenimdeyken.
Gözyaşlarım yastığımı delip geçerken.
Mürekkep akarken kağıda, ağıtlarım gibi sessizce.
Penceremin önünden her geçmeyişinde, ölmüştüm ben.
Ben yaşamıyorum ki. Yok gibiyim dünyaya. Bedenim burada ama sadece yer kaplıyor bir de yazıyor arada bir, başka işlevi yok.

Kendimi çok yalnız hissediyorum ölü adam. İnsanlar var etrafımda ama yanımda asıl olmasını istediğim kişi yok. Sen yoksun. Ben her gün ölüyorum. Her gün aşkının umuduyla tekrar doğuyorum.

Bir gün tekrar doğamamaktan da korkmuyor değilim. Çünkü o zaman seni tamamen kayberim. Belki bir cesaret bulup sana vereceğim mektuplarım, hiç ulaşamaz eline.

Hiç değmez satırlarıma güzel gözlerin. Ellerin gezinmez gözyaşlarımın damladığı kağıtlarda. Hiç sevmemişim gibi ölürüm bir şafak vakti.

Ölürüm. Toprağa karışır umutlarım. Sana vasiyetim ölü adam; mektuplarımı da benimle birlikte göm ama okuduktan sonra.

Oku ölü adam. Beni sevmesende cümlelerimi sev. Sana olan aşkımı sevsen de yeter bana. Beni sevmesende olur.

Yorgunum, yalnızım, ölüyüm en çokta aşığım. Haykırıyorum kağıtlara: "Ben ölü adama çok aşığım." Sen duymasan da mektuplarım duyar beni.

Kendine iyi bak ölü adam. Ben aşkını kağıtlara haykıran kız.

Ölü Adama MektuplarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin