4. Bölüm: Hasta

2.2K 123 30
                                    

*DÜZENLENDİ*

Multide Alaz var.
Bölüm şarkısı Sezen Aksu - Biliyorsun.

Keyifli okumalar...

******

Aralık 2017

Zaman akıp gidiyordu, fark etmeden... 4 yıl sonrasını konuşsak daha çok zamanı var gibi gelir insana ama 10 yıl öncesini konuşsak daha dün gibi... Kimse fark etmiyor zamanın akıp gittiğini. Bir tek geriye dönüp baktığında fark ediyorlar...

Aksoy kolejindeki ilk haftayı iyi kötü bitirmiş hatta ikinci haftada bitmek üzereydi. Merdivenlerden düştükten sonra Alaz'la bir daha kısa da olsa konuşmamıştık. Bana karşı daha soğuk bir havaya bürünmüştü sanki. Çokta umurumda olduğu söylenemez.

Ediz ise çoğunlukla benim yanımda olsa da neyse ki arada Alazlarla da takılıyordu. Bir de Ediz'in başına sardığım kız, Buse. O da geçen bugünlerde Alaz ve grubuna dahil olmaya başlamıştı. Her an onlarlaydı. Ediz'in daha çok benim yanımda olmasının sebeplerinden biri de Buse'nin Alaz'ların yanında olmasıydı. Bugün Ediz, Alaz, Emrah okulda yoklardı. Ediz muhtemelen dün bunu söylemişti ama ben duymamıştım.

Bir ara Burcu, Ekin ve Taner yanıma geldiğinde onlardan öğrendiğime göre Buse Ediz'e yakın olmak için Alazlara yakınlaşıyormuş. Daha doğrusu yakın olmaya çalışıyormuş.

Annemi özlemiştim ne zamandır mezarlığa gitmiyordum. 5 günü geçmişti. İçimi özlemle birlikte bir acı kaplarken montumun önünü açtım. Hava soğuktu bugün. Rüzgar sertti, insan üşüyordu ama bana iyi geliyordu. Annemi hatırlatıyordu. Ellerimi banka koyup gözlerimi kapattım.

Üstüme dökülen buz gibi suyla ayaklanarak gözlerimi açtım. Okulumuzun sürtüğü ve iki arkadaşı sırıtarak bana bakıyorlardı. "Pelin" diye tısladım. Okula ilk geldiğimde beni ezmeye çalışan kız adı Pelin'di. Bunu da öğrenmiştim.

"Ah pardon seni görememişim ezik." Dedi yapmacık bir üzüntüyle.

Sinirle yumruklarımı sıkmayı bırakıp yerdeki kovaya tekme atarak Pelin'in üstüne yürüdüm. Kolundan tutup ayağına çelme takarak kolunu iterek bıraktım. Kafasını yere vurunca çığlık attı. Arkadaşlarından biri kolumu tutunca onu diğerinin üstüne ittim. İşim onlarla değil Pelin'leydi. Sinirle Pelin'e baktım. Yerde cırlarken elinin üstüne bastım. Çığlığı artınca bilmiyormuş gibi yaparak "niye bağırıyorsun?" dedim

"elime basıyorsun!"

"Ah pardon, bilerek oldu." Diyerek ayağımı çekip yanına diz çöktüm. Saçından kavrayarak başını biraz kaldırarak kulağına doğru konuştum. "seni ezerim Pelin. Bir daha seni karşımda görürsem olacaklardan ben sorumlu değilim."

Saçlarını bırakarak doğrulup ayağa kalktım ve ona tehditkar bir bakış adım oradan uzaklaşmaya başladım.

Okula girdiğimde titriyordum resmen. Rüzgar zaten sert esiyordu, Aralık ayında olduğumuzu hatırlatır gibi bir de Pelin buz gibi su dökmüştü. Ve biliyordum ki üstümü hemen değişmezsem hasta olacaktım. Soyunma odasına yaklaşırken montumu çıkardım. Adımlarımı hızlandırıp soyunma odasına girmemle başımdan aşağı dökülen soğuk su ile durdum. Yere düşen kovayla başımı kaldırıp kapının üzerine kurulmuş düzeneğe baktım. Yumruklarımı sıkarken sinirden ve soğuktan titriyordum. Yerdeki yarısı erimiş buz parçalarında göz gezdirirken yumruğumu ısırdım bağırmamak için.

Bittin Pelin sen, bittin. Elimde tuttuğum montumu kenara atıp arkamı dönmemle sırıtarak gelen kişiyle durdum. Buse...

Gözlerim kısıldı onu incelerken. Karşımda kollarını göğsünde bağlayarak durdu. "ayy tatlım sırılsıklam olmuşsun." Dedi yapmacık bir ifadeyle.

Kuzey Yıldızı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin