💜TELMAF.2.💜

95K 4.4K 284
                                    

Yazardan,

Karakterime, karakterin fiziki ya da psikolojik herhangi bir özelliğine laf eden herkes, erişime engellenecektir. Karakteri hakaret derecesinde eleştirmek demek, yazara yapılmış büyük bir aşağılama demektir! Anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim.

İkinci bölüm düzenleme tarihi: 2021.04.03

İmza: Sebepsizokur 💜

/...

Başımdaki ağrıyı iliklerime kadar hissederken araladım gözlerimi. Loş, beyaz bir ışığın aydınlattığı odada tavanla bakıştım bir süre. Beynim olayı algılamakta geç kalmamıştı ama bedenim tepki veremeyecek kadar yorgundu hala. Dirseklerimden destek alarak biraz doğruldum yatakta ve gözlerimi sadeliğin göze çarptığı odada gezdirdim. Sıradan bir evin, sıradan bir odasıydı.

Bulunduğum oda değil, konum önemliydi beynim yerine gelirken. Neredeydim?

Kriz geçirdiğimi hatırlıyordum, bayıldığımı ve bayılmadan önce Rüzgar'ın geliyorum dediğini de. İçerimde yersiz bir güven vardı ve bu korkmamı engelliyordu. Söz konusu telefon sapığım dahi olsa eğer kaçırıldıysam tepki vermem gerekirdi. Telefon sapığım diye beni kaçırması alttan alınabilecek bir şey değildi. Kaçırılmış gibi değildim tabii, yardım ettiğini düşünüyordum anlık olarak. Ki kaçırsa bile, birkaç güne kalmaz helvasını yiyor olurdum.

Kalçalarımı geri çekip, sırtımı yatak başlığına yasladım.

'' Biri gelecek mi artık? '' dedim hafif bağırır gibi çıkan sesimle. Ellerimi önümde birleştirip, parmaklarımla oynadım sıkıntımı bastırmak adına. Odadaki kameraları fark etmiştim, haliyle izlendiğimi anlamam da kısa sürmüştü. Uyandığıma göre ve artık gitmem gerekiyordu buradan. Beni alıkoymak gibi bir düşüncesi yoksa tabii. Telefonumun zil sesi odayı doldurduğunda, bakışlarımı odada gezdirip yerini tespit ettim. Yataktan kalkıp, çalışma masasının üzerinde duran telefonu hızla elime aldım, arayan kişi tam da beklediğim kişiydi.

''Efendim?"

''Uyanabildiniz Ezgi Hanım.''

İyi olduğuma kanaat getirmiş olacakki sesi şimdiden eğlenceli çıkıyordu. Belki de motivasyonumu yüksek tutmaya çalışıyordu. Onun yaptıklarının üzerimde tesiri yoktu aslında, korkutması dışında. Yatağa geri dönüp, ucuna oturdum.

''Yataktan şikayetçi değilim ama biraz daha rahat olsaydı, uyuyan güzel olabilirdim. ''

Hafif bir tebessümle, bulunduğum durumla dalga geçmek ve kendimi biraz daha rahatlatmak adına söylendim. Onun da gülümsediğini hissederken çekingen bir sesle soygularcasına konuştu.

''Hikayeleri pek sevmem ama bir prense ihtiyacın olursa, olabilirim.''

Gülüşüm yüzümde dondu önce, sonra yavaş yavaş soldu. Güzel konuşuyordu fakat ben, bu sözlerin muhtabbı olmak istemiyordum. Ona, eğer sevgisi gerçekse, haksızlık etmek istemezdim. Emindim ki, hak ettiği şey daha kıymet bilir bir karşılıktı. Güven konusunda bu kadar eksikken, o beni bir bilinmezlik içinde severken, istediği karşılığı benden alamazdı.

'' Saat kaç? ''

Konuyu değiştirmek için sorduğumu anlamış, sıkıntı çıkarmadan cevap vermişti. Anlayışına minnet ettim.

''Altı olmak üzere. '' dedi.

Her ne kadar annem eve geç gelebileceğimi söylese ve ne zaman geldiğime sıklıkla karışmasa bile, içimde geç kalmış gibi bir his oluştu.

İLK AŞK - TELEFON SAPIĞIM (2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin