33

4.2K 268 67
                                    

Jack'i uyuduğu koltuktan kaldırıp yatağına yatırdıktan sonra yatak odasına geçtim. Lauren çoktan geceliğini giyip yatağa geçmişti. Yatak başlığına yaslanmış derin düşüncelerdeydi. Odaya girdiğimi fark edince gözleri beni buldu. Belli belirsiz gülümseyip dolabın önüne geçtim ve pijamalarımı giydim. Hiç bir şey demeden büyük bir sakinlikle beni izledi. Yatağa geçip onun oturduğu pozisyonu aldım. Gözlerini benden ayırmadığını fark edince bende ona döndüm. Hızla yaklaşıp dudakları dudaklarımı bulduğunda anlık şaşırsamda gözlerimi kapatıp sert öpücüğüne yumuşak bir karşılık verdim. Bir kaç saniye sonra dudaklarını benden ayırıp gözlerime baktı. " Özür dilerim Alex " gözlerime sertçe bakan gözleri yavaş yavaş doluyordu. " Unut gitsin. Özür dilemene gerek bile yok " diyerek yanağına minik bir öpücük bıraktım. Öpücüğümle dolu gözlerinden birer damla yaş süzüldü. " Hey! Ağlamana izin vermiyorum tamam mı? Benim sevgilim ağlayamaz " yanaklarındaki yaşları sildiğimde yatakta biraz aşağı kayıp kafasını göğüsüme koydu. Hemen kollarımı ona sardım. " Öyle bir anneye sahip olduğum için utanıyorum. Hayır yani ne hakla gidip o adamı araştırırsın? Ve ne hakla tanıştırmaya getirdiğim sevgilimin yanında söylersin? Teklifini kabul etmek hataydı. Ben insafa geldiğini sanmıştım o ise seni korkutmak için çağırmış " dediğine güldüğümde kafasını kaldırıp bana baktı ve kaşlarını çattı " Neee sence annen beni korkutabilir mi ? Sadece ona saygısızlık etmek istemem o kadar. Annenden çekinecek hiç bir şeyim yok Lauren. Seni benden sen istemedikçe kimse alamaz " o olanlardan sonra gece boyu ilk kez gülümsediğini gördüm. Bu sefer dudağına minicik bir öpücük bırakıp " Hadi uyuyalım " dediğimde kafa salladı ve biz sarmaş dolaş bir şekilde uykuya daldık. Annesinin o sözünden sonra Lauren bağırmaya ve ne hakla bunu yaptığını sormaya başlamıştı. Annesi ise sinir bozucu bir sakinlikle benimle olamayacağını iki kadının birlikteliğini onaylamadığını ve en kısa zamanda Dyson denen adamla görüşme ayarlayıp çocuğu anlatacağını söylemişti. Başta sinirden deliye dönsemde Lauren benden daha sinirliydi. Büyük bir hışımla Jack'in olduğu odaya gidip onu hazırladı. Kendi de hazırlanıp elimi tutarak annesine döndü. " Para için sevdiğin torununu bir daha asla göremeyeceksin! " annesinin suratının o an değiştiğini görmüştüm gece boyunca. Arkamızda anlık olarak üzülen bir anne ve şaşkın iki kardeş bırakıp eve dönmüştük. Şimdi ise her yerimin tutulduğunu hissediyorum Lauren rahatsız olmasın diye gece boyu aynı pozisyonda yattım çünkü. Saate gözüm takıldı sonra. Biraz daha uyursak üçümüzde geç kalacaktık. " Lauren bebeğim uyan " dedim en yumuşak ses tonumla. Ama Lauren'de çıt yoktu. " Lauren " dedim bir kaç kez daha ama hayır hâlâ fosur fosur uyuyordu. En sonunda çağırmayı bırakıp yavaşça ve acı çekerek yerimde kıpırdandığımda Lauren gözlerini açtı. Gülümseyerek üstümden kalkmasını beklerken o bana dik dik bakıyordu " İnsan sevgilisini böyle mi uyandırır? Bir öper hafifçe dokunur en azından çağırır bu nedir böyle ya bu ne yani " söylenerek yataktan kalktığında kendini banyoya attı ben ise biraz şaşkınlıkla bakıp dünkü yemeklerin dışarı çıkmak istemesiyle öbür banyoya girdim. Klozetle mükemmel dakikalar geçirdikten sonra ellerimi yıkayıp çıktım ve mutfağa ilerledim. Lauren ocağın başındayken geldiğimi duyup bana doğru döndü. " Benim tuvaletten çıkmamı neden beklemiyosun sen ? Çok vakit kaybediyorsun mu demek istiyosun sen bana Alex ? " alev saçan gözlerine bakarken dediği şeylerin mantıksızlığıyla gülümsedim. Gülümsememle kaşlarını iyice çattı. Bir iki adımda yanına gidip kollarımı beline sardım " Sevgilim sen regl misin ? " sardığım kollarıma bakıp tekrar bana baktı " Evet ama bunun konumuzla ne ilgisi var şimdi? " gülümsememi daha da genişletip dudaklarımı boynuna bastırdım. " Huylanıyorum yapma! " dedi mırıltıyla. Kokusunu içime çekerek bir öpücük daha bırakıp ayırdım dudaklarımı ve kollarımı. " Madem sen kahvaltıyı hazırlıyorsun bende Jack'i hazırlayayım bebeğim " dedim onay beklemeden ve Jack'in odasına gittim. Çoktan uyanmış ve yatağının üzerine giymek istediği kıyafetlerini koymuştu bile tatlı sesiyle bana " Günaydın " dediğinde onu bir miktar öpücük manyağı yaptım ama kahvaltıya gec kalmadık. Her zaman olduğu gibi güzel bir kahvaltı yaptık - Lauren'in bir kaç tribi hariç - Triplerine alıştım artık zaten. Bende o günlerde çok sinirli oluyorum mesela. Geçen ay eğitimde birini çok fena pataklamıştım. Kahvaltıdan sonra Lauren'le vedalaşıp Jack'i okuluna bıraktım. Normalde kalkmamiz gereken saatten on dakika geç kalkmamıza rağmen işe geç kalmadım, ki ben işe mutlaka geç kalan biriyim. Bu durum Alice'nin de dikkatini çekti. Kapıyı açıp içeri girdiğimde kaşlarını kaldırıp bana baktı. " Vay canına tam zamanında geldin. Bunu neye borçluyuz " omuz silktim " Sanırım trafik ışıklarına takılmamaya " sandalyeye oturup masanın üstündeki gazeteleri aldım. Biraz göz attıktan sonra Alice'ye hayranlıkla döndüm " Gece yine harikalar yaratmışsınız bayan Parker " gülümsedi " Her zaman ki işler. Sen anlat bakalım neler oldu dün gece " omuz silkip gazeteleri katladım " Bok gibiydi tam anlamıyla. Annesi bizi kabullenmeyecek. Ama bu durum Lauren'in umrunda değil. O yüzden şanslıyım " kafasını kaşıdı. Ama tıpkı benim gibi kaşıdı, resmen kendimi gördüm kadında. " Üzüldüm. Ama sen yinede Lauren'in umrunda olmadığını sanıp boşlama. Annesi sonuçta elbette umrunda. " başımla onaylayıp gazeteleri koydum. " Biliyor musun senin kim olduğunu öğrenmeden önce Parker'ın bizim istihbaratta çalıştığı haberi gelmişti. Deliye dönmüştüm. Her baktığım yüze Parker bu mu acaba diye bakıyordum. Ama seni beni kurtardığın güne kadar görmedim. " oda kafasını salladı " Sizin orada çalışma gibi bir niyetim vardı. Hatta Benjamin'le falanda konuştuk. Hatta Lauren'le ortak olman karşılığında benim adımı söyleyeceğini de söylemişti bana " dediklerinden sonra gülümsemesini dahada genişletti. O günleri hatırlayınca bende gülümsedim. " Evet öyle bir anlaşmamız vardı onunla. Ama Angelina ondan önce davrandı. Ee neden vazgeçtin çalışmaktan ? " , " İşlerin orada daha zorlaşacağını düşündük. Tamam dedektiftim ama iş kadını olarak tanınmak dahada işimize geldi. Bu yüzden vazgeçildi " anladım der gibi başımı salladım. Oda saatini kontrol edip bana döndü tekrar. " Bir kaç gün işe gelmene gerek yok. Buralarda olmiycam. " , " Nereye gideceğini sormamın sakıncası var mı?  " kafasını iki yana salladı " Hayır tabiki yok. Çok yakın arkadaşım Christopher Walker'ın kız kardeşi evleniyor. Düğüne gidiyorum. Uçak iki saat sonra. Beni havaalanına bırakır mısın? " kafamı kaşıdım. Bu tatil işi pek iyi gelmeyecek. Sıkılıyorum ben evde! " Ta-tabi bırakırım. Ne zaman istersen çıkarız. " gülümsedi tekrar. Kırışacaksın be kadın! " Hadi çıkalım " dedi ayağa kalkarak. Dediğine itiat edip bende kalktım ve arabaya indik. Ön koltuğa oturmuştu. Biraz sohbet ettik yol boyu. Havaalanında oğlu ve şoförü de vardı. Oğluyla da tokalaşıp uçağa binmelerini izledim. Bu çocuğa karşı içimde farklı bir şey var. Tuhaf bir şekilde yakın hissediyorum onu kendime. Yolcu ettikten sonra saatime baktım. Daha Jack'in çıkışına çok vardı. Önce markete uğrayıp boş olan dolabımızı güzelce doldurdum. Özellikle Jack'in sevdiği yiyecekleri alıp Lauren içinde fıstıklı çikolata aldım. Seviyor çünkü tribi azalıyor onu yiyince. Biraz dinlenip ardından tekrar evden çıkıp çiçekçiye uğradım bir demet kırmızı gül alıp Jack'in okuluna geçtim. Onu aldığımda gözü direk ön koltuğa kaydı. " Bu seferki annene " diyerek ellerimi kaldırdım. " Ee bana ne var peki ? " deyince bir şok geçirdim. Çocuk haklı oyuncak ayıdan başka bir şey almadım ona. " Ne seversin bilemedim. O yüzden yarın seni oyuncakçıya götürmeyi planlıyordum. Sende istersen tabiki " , " Harika olur! Seni seviyorum Alex " diyerek ön koltuğa uzanıp yanağıma kocaman bir öpücük kondurdu. Gülümseyerek arabayı çalıştırdım ve eve geçtik. Gülleri büyük bir dikkatle kucağıma alıp Jack'inde elinden tutarak eve girdim. Gülleri yatağın üzerine yerleştirip Jack'in eşofmanlarını giymesine yardımcı olurken Lauren'in eve girdiğini duydum. Jack televizyonlu odaya geçerken bende yatak odasına girip çiçekleri elime aldım. Lauren'de ardımdan odaya geldi. " Hoşgeldin sevgilim " diyerek çiçekleri ona uzattım. Gülümsedi ama ardından gülümsemesini geri sildi " Sen git onları anneme ver " derin bir nefes alıp heycanımı hiç bozmadan makyajını silmek için banyoya yönelen sevgilimin arkasından gittim. Çiçekleri aynanın önüne koyup arkasından sıkıca sarıldım ve kafamı omzunun üstüne koydum. " Neden bozuğuz bebeğim? " beni takmayıp yüzünü yıkamaya eğildiğinde poposu tam kadınlığıma değdi. " Sakın tahrik olmaya kalkma! Ne halde olduğumu biliyorsun " gözlerimi devirdin " Tabiki biliyorum hayatım. Bozuk olmamızın sebebide o halin zaten. Ama bu durum için bir çözümüm var. Yani senin için fıstıklı çikolata aldım " yüzünü yıkamayı bırakıp bana döndü " Ne ? Şunu daha önce söylesene! Affettim seni. Hadi git çikolatamı getir. " tek kaşımı kaldırıp ona baktım. Bu kadın bazen çocuk gibi oluyor! " Hayır yemekten sonra yiyceksin. Şimdi üstünü değiş ve gel. Bende nuggetleri kızartayım " oflayarak içeri geçtiğinde bende göz devirmemi yineleyerek mutfağa geçtim. Buzluktan nuggetleri çıkarıp kızarmaya bıraktım ve salata yapmaya geçtim. Tamam beceriksizim ama bir iki şey biliyorum! Salatayı tamamlayıp nuggetleri tabaklara ayırdım ve tabakların yanına salatalar koydum. Lauren ben yemek işini üstlenince Jack'le ilgilendi. İkisini de yemeğe çağırdıktan sonra güzelce yedik. Yemekten sonra birlikte masayı toplayıp Jack'le biraz oyun oynadık. Ardından tek kişilik bir oyun kurduğunda televizyonun karşısındaki koltuğa geçip izlemeye başladık. Aklıma çikolata geldiğinde ufak bir parçayı Jack'e verip geri kalan kocaman parçayı sevgilime verdim. Yüzündeki kocaman gülümsemeyle elindekini yok etmeye başladı. Ben koltuğa geçince küçük bir parçayı da bana verip kafasını göğüsüme koydu. Televizyonda bir haber vardı " Elisa Walker hayatını bir kadınla birleştiriyor " soyadı birden tanıdık geldi. Alice'nin bahsettiği adamın kardeşiydi ve bir kadınla mı evleniyordu ? " Hey bu kadını tanıyorum. Washington'da bir çok şirketi var ve cok zengin. Bak sevgilim oda bizim gibi hayatının aşkının bir kadın olduğunu düşünmüş " diyen Lauren'e döndüm. Hayatımda duyduğum en güzel cümle gibi geldi bir an ' hayatının aşkının ' ben olduğunu düşünüyormuş! Ona kocaman bir gülümseme yollayıp alnından kocaman öptüm. Sabah Alice'nin de oraya gittiğini ve bir kaç gün izinli olduğumu anlattım. Oda yeni işler üstünde olduklarından falan bahsetti. Saatin geç olmaya başlamasıyla da uyuduk. Sabah aslında kalkmamayı düşündüm ama hem birlikte kahvaltı yapmaktan aşırı zevk alıyorum hemde Jack'i okula bırakmam gerekiyor. Bu yüzden Lauren'in tüm " Geri yat " uyarılarına rağmen kalkıp kahvaltı hazırladım ve hazırlandım. Lauren çıktıktan sonra çiçekleri vazoya koyduğunu fark ettim. Hoşuna gidiyor işte neden trip atıyorsun? Jack'i okula bıraktıktan sonra eve gitmek istedim ama içimden bir ses ' sevgilini ziyaret et ' diye bağırırken eve gidemedim. Hem Mark'la konuşup Luna'yla ne durumdalar öğrenmek istiyorum. Lauren çok kıskanç ona sorarsam beni parçalar diye korkuyorum. Benjamin'i de özlemedim değil hani. Emniyet'in kapısından girdiğimde eskiden tanıdığım herkesle selamlaştık. Eski odanın kapısına çıktığımda burayı ne kadar çok özlediğimi fark ettim. Kapıyı vurup içeri girdiğimde dosyalara gömülü üç kafa görmem beni gülümsetti. " Selam iş kolikler ben geldim! " diyerek haykırmamla kafalarını kaldırdılar anca. " Ooo biri bizi hatırlayabilmiş " dedi Mark bulunduğu yerden kalkıp kollarını bana sararken. " Daha geçen hafta birlikteydik " dedim göz devirirken " Hoşgeldin " diyen Taylor'a da sarılıp sevgilimin yanağına kocaman bir öpücük konduruo masasının üstüne oturdum. Biraz muhabbet ettik neler olduğunu falan sordum. Mark Luna'yla yeni bir işte daha çalışacaklarını söyledi. Ama benden önce Lauren davranıp " Neden benim haberim yok? " diye sordu. Mark tam ağzını açmıştı ki Luna'nın sesini duydum " Bu taraftan bay Perez " deyip kapıyı çalma nezaketinde bulunmadan açtı. Kapıyı açar açmaz göz göze gelmemiz sinirlerimi bozdu. Onun ise gülümseyen suratı bana ve Lauren'e bakıp soldu. Yanında birilerinin olduğunu fark edince masadan inop üstümü düzelttim. Kapıdan kırklı yaşlarına geldiği belli olmasına rağmen aşırı karizmatik bir adam ve yanında bir kız girdi. İkiside gözleriyle odayı tararken ikisininde gözleri bende takılı kaldı. Benim gözlerim ise kızda. " Angelina burada da değil. Tekrar aramamı ister misiniz ? " diyen Luna'yı adam takmadı. Gözlerini benden ayırmadan yaklaştı " Sizinle daha önce tanışmış mıydık? Ben Stiles Perez " elini uzattı. " Hayır zannetmiyorum. Ben Alexandra. Alexandra Kelley " diyerek uzattığı elini tuttum. Ufak çaplı bir elektrik çarpmasını ikimizde umursamamıştık. " Buda Margaret. Kızım " diyerek yanındaki kızı gösterdiğinde onunla da tokalaştık. Gözlerimi zorlukla kızdan çektiğimde kaşlarım çatıktı. " Hey Stiles ne arıyorsunuz burada? Keşke odamda bekleseydiniz " diyerek içeri girdi Angelina. " Alex seni burada görmeyi beklemiyordum. Ne oldu sevgili patronun işten mi kovdu seni ? " gözleri bir benim birde Stiles denen adamın üzerinde geziniyordu Angelina'nın. Burada olmamdan hiç memnun değildi. " Hayır aksine çok yorulduğumu düşündüğü için bana izin verdi. Çok anlayışlıdır kendileri " çatık kaşlarımı düzeltip yapmacık bir gülümsemeyle ona baktığımda dahada sinirlendi. " Her neyse. Odama gidelim Stiles " diyerek kapıdan çıktı. " Teyzemin sadece bize sinir olmadığını görmek güzel " diyen Margaret'e baktım. Gülümseyerek kafa selamı verdiğinde karşılık verdim. Aynı şekilde Stiles'de odadaki herkese " İyi günler " dileyip çıktığında Luna bir iki adım bana yaklaştı. " Sizde fark ettiniz mi? Kız baya güzeldi " dedi arsızca. Oturduğu sandalyeden kalkıp çatık kaşlarıyla aramıza giren Lauren'e baktım. Kafasıyla Luna'yı onayladı ve konuştu " Evet kız gerçekten çok güzeldi. Çünkü garip bir şekilde tıpkı Alex'e benziyordu "....




Onunla Aşk Başka'ya ufak bir selam çaktım. Çok özledim o hikayeyi. Sizde okudunuz mu benim ilk göz ağrı mı? Ufak ufak ipleri çözüyorum artık. Final yaklaşıyor mu ne? Beğendiyseniz o küçük yıldıza basmaya lütfen üşenmeyin :) ve lütfen yeni bölüm haricinde olumlu veya olumsuz yorumlarınızı benimle paylaşın :)

AJAN (girlxgirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin