AJAN (girlxgirl)

31

Sabahlar güzeldir, eğer sevdiğiniz kişiyle uyanıyorsanız. Tam sağımda hayatımın kadını mışıl mışıl uyuyor. Hemde çıplak, hemde bunun nedeni benim. Ve bu olağanüstü bir mutluluk veriyor. Yattığım yataktan Lauren'in omzuna minicik bir öpücük bırakıp kalktım. İç çamaşırlarımı giydikten sonra üstüme siyah eşofman altımı ve tişörtümü geçirip önce tuvalete ordanda mutfağa yöneldim. Ne yani hep o mu benden erken kalkacaktı? Tamam yıllardır tektim hazıra alışkınım falan filan ama yumurta kırarım en azından? Ekmekleride makine kızartıcak sonra yağ, nutella falan hallederim kesin diye düşünüyordum. Ve tabiki halledemedim! Önce tavaya kabuk düşürdüm tabiki bu azmimi düşüremedi! Ama ekmeklerin ilkini de makinede unutup yaktıktan sonra bir bozulmadım değil. Yinede yılmadım! Kabuklardan ve yanmış ekmeklerden kurtulduktan sonda diğer ekmekleri güzelce kızarttım. Masaya bir iki çeşit koyduktan sonra kızarttığım ekmekleri alırken fayanslardan gelen çıplak ayak sesleri yüzümün gülümsemesine neden oldu. Ekmekleri koyarken kapıda daha önce hiç bu kadar mahmur olduğunu görmediğim bir Lauren belirdi. Üstünde kalçalarını kapatan ve sütyen giymediğini belli eden bir tişört vardı. Gülümsemem arsızlaşırken Lauren gözünü ovaladı ardından bana kızgın kızgın bakmaya başladı " Hey! Doğum günü çocuğu olan sensin Alexandra kahvaltıyı benim hazırlamam gerekiyordu! " gülümsememi bozmadan yanına gidip ellerimi beline doladım " Zaten her gün sen hazırlıyorsun bebeğim. Hem dün gece çok güzel şeyler söylerken Alexandra'da nerden çıktı? " Lauren eğer kızarabiliyor olsaydı şu an kesinlikle kızarırdı. Ama sadece utanmakla yetindi. Ellerimi bellerinden kalçasına indirip sıktım " Külot giymedin mi sen ? " dediğimi duyunca gözlerini kocaman açıp utanmaya devam etti " Bugün doğum günün olmasaydı sana yapacağımı bilirdim sevgilim. Ama tüm gün emrine amadeyim o yüzden susuyorum " haince sırıttım " Yani bu bugün tekrar sevişebileceğimiz anlamına mı geliyor ? " yüzündeki utangaçlık bir anda göz devirmeye dönüp ellerimi kalçasından kurtarıp sağ olanı tuttu ve masaya sürüklemeye başladı " Çok öküzsün sevgilim. Tanrıya şükür et ki bugün doğum günün. Yani bu yüzden ne bu öküzlüklerinin hesabını sorucam. Ne de malum şeyi yaptıktan sonra çekmecenden çıkarıp içtiğin sigaranın hesabını " hah iyiki sormadın aşkım birde sorsan! Elimi bırakıp sandalyeye oturduğunda bende hemen yanına oturdum. Neyi kast ettiğini anlamıştım " Lauren aşkım bak evet senden öncelerim oldu. Ama bu evde bu yatakta değil. Yani o sigara hep durur orada. Bir yıl önce almış bile olabilirim. Biliyorsun ki içmiyorum. Ama arada arkadaşlar gelince alkolün yanında iyi oluyor. Dün gece de o malum şey dediğin sevişmemizden sonra içmek istedim hepsi bu. Bu ev o yatak bundan sonra bize özel söz veriyorum " derin bir nefes alarak bana döndü " Hastalıklı derecede seni kıskanıyorum sanırım " içimi ısıtacak kadar güzel gülümsemeseydi bu dediğinden korkabilirdim. Ama dalga geçiyordu. Evet kıskanıyordu, ama benim kadar değil! Göz ucuyla masaya baktı " Zehirlenmekten korkmalı mıyım? " omuz silktim " Önce ben deneyeyim sonra sen yersin " çatalımı yumurtaya daldırıp böldüm. Tam ağzıma atacağım sırada Lauren çatalı elimden kapıp kendi ağzına attı. " Hey ilk ben deneyecektim! " beni tınlamadan 'hmm' gibi bir ses çıkardı " Tahminimden güzel olmuş bebeğim. Sende umut var " Gözlerimi kısıp ona baktığımda yine gülümseyip dudağıma minicik bir öpücük kondurdu. Beni nasıl nakavt edeceğini bilen bir sevgilim var! Sakince kahvaltımızı bitirdikten sonra toplamak için tüm yardımlarımı reddetti ve beni zorla koltuğa oturttu. Ben doğum günü kızıymışım çünkü! Hem nereden öğrendi bu kadın benim doğum günümü? Biz daha önce bu konuyu konuşmadık ki! Lauren'in son tabağı da yerleştirmesini bekledim. Son tabağı da koyup tezgahtan bir şey alırken usulca sokulup arkasından sarıldığımda irkildi. " Alex sen hep yaramazdında ben mi yeni fark ediyorum yoksa bu yeni bir şey mi? " burnumu boynuna gömüp minicik bir öpücük bıraktım. Bende sevgilimin zayıf yönünü biliyorum! " Kesinlikle yeni bir şey hayatım. Sen ve üstündeki bu incecik şey " kollarımın arasında bana doğru döndü. Dudaklarımızı birleştirip elinin birini omzuma diğerini yanağıma yerleştirdi. Duygu yüklü ama yavaş bir öpücüğü nefessiz kalana kadar sürdürdük. " Jack'i alalım mı? Seni özlemiştir. Birlikte bir şeyler yaparız? " kafasını iki yana salladı " Bir güncük daha bekleyebilir. Akşam ya da yarin alırız. Zaten ben bir kaç gün izinli olucam. Sen işteyken biz onunla vakit geçirebiliriz. Ama bugün yılda bir kere!" Kaşlarımı kaldırıp indirdim. Benim doğum günüm ama kadın benden daha heyecanlı. Tamam istediği gibi olsun. " Peki sen benim doğum günüm olduğunu nerden öğrendin? " gülümsedi. Gülümseme be kadın ne sorduğumu unutuyorum! " Benjamin'le Mark konuşurken duydum. Ve o an büyük bir eksiklik hissettim. Yani bilirsin biz bu konuyu konuşmadık ve onlar konuşurken duymak biraz sinirlendirdi " mahçup olmuş bir ifadeyle bana baktığında onu şu an öpücük manyağı yapabilirdim. Yanağını kocaman öpüp sıkı sıkı sardığım kollarımı gevşettim. " Bunları takan bir kadın olmadığımı biliyosun Lauren. Boş ver gitsin hadi gel hazırlanalım. " itiat edip elimi tuttu ve birlikte yatak odasına geçtik. Ben her zamanki gibi gömlek badi ve siyah kot pantolon giyerken Lauren bir karış kot şort ve limon sarısı bir gömlek giymişti. Şortunu gördüğüm an gözüm seyirdi. Lauren baktığım yere bakıp gülümsedi " Hava çok sıcak. Hem ben böyle şeyler hep giyiyorum biliyorsun. Ayrıca birazcık kıskançlıktan zarar gelmez " göz kırpıp çantasını almaya gittiğinde boynumu sağa sola yatırıp kütürdettim. Sinirlenme Alex sinirlenme sinirlenme! " Aşkım Mark birlikte takılalım diyor ne diyosun? " yan odadan bağıran Lauren'e sinirli olduğumu göstermeyen bir ses tonuyla bağırdım " Tamam bana uyar " derin bir nefes alıp arabanın anahtarlarını bulduktan sonra odadan çıktım. Lauren kapının önünde bekliyordu. Evden çıkarken bir kafe ismi söyledi. Kapıyı da kitledikten sonra el ele binadan çıkıp arabaya bindik. Dediği kafeye doğru sürerken muhabbet ediyorduk. Dediğine göre görev çok kolaymış. Mark'la bir çiftlermiş gibi davranmışlar Luna ve Taylor'da çiftmiş. Benjamin olayın gerisinde kalmış ve işlemleri halletmek içinde hâlâ oradaymış. Mark'ın dediği kafenin etrafında çok fazla araba olduğu için biraz uzağa park etmek zorunda kalmıştım. Arabadan indiğimizde Lauren'e elimi uzattım. Hızlıca tuttuğunda gülümsedim. Aslında gayet sakindim şu şort olayını da aşmıştım, ta ki iki hayvanın bize laf attığını duyana kadar. " Güzel kızların eşcinsel oluşunu kaldıramıyorum George. Baksana şunlara, şortlu olan için 100 dolar verebilirim! " yolun ortasında durup Lauren'in " Sakin ol " demesini umursamadım bile. Yüzüme bir gülücük yerleştirip konuşana baktım " Peki ben? Bana ne kadar verirsin ? " afalladı " Bi-bilmem performansa bağlı " yüzüne piç sırıtışı eklediğinde sinirlerim iyice gerildi. Size bir tavsiye; özel eğitim almış bir dedektife ya da sevgilisine bulaşmayın. Bir iki adım atıp tam önünde durdum. Aynı boydaydık o piçle. Lauren'in yanından ayrılırken " Siktir " dediğini duydum. " Performans ha? " dedim sinirle sırıtıp. " Ha-ha " dediğinde daha fazla dayanamayıp burnunun üstüne kafayı geçirdim. Yanındaki tam üstüme saldıracağı zaman yukardaki yumruğunu tutup kolunu arkasına çevirdim. Arkasındanda kulağına konuştum " Dedektif Alexandra Kelley. Beni bu isimle bulabilirsiniz baylar " acıyla inlerken kolunu bıraktığımda yüzüme korkuyla bakıp burnu kanayan arkadaşının yanına gitti. Bende Lauren'in yanına. Sinirli gözlerle bana bakmasını önemsemedim " Birazcık kıskanıverdim hayatım. Zararı olmaz değil mi? " elini tutup kafeye doğru sürüklemeye başladım ardından da. Önce tutmadı sonra oflayıp parmaklarımızı birbirine geçirdi. Kafeye vardığımızda bizimkiler çoktan gelmişlerdi. Onlara uzaktan bakınca fark ettim ki; çok yakışıyorlar! Emily suratımızın neden düşük olduğunu sorduğunda Lauren hemen dökülkü. Mark " Hiç değişmeyeceksin " derken Emily Mark'a sen neden benim için böyle şeyler yapmıyorsun tribi atıyordu. Hah Lauren sende böyle olsana! Dördümüz de birbirimizle kavga ederken ortaya gelen pasta hepimizi susturdu. Kafedeki herkes bir anda " İyiki doğdun Alexandra " derlerken utandığımı hissettim. Ne bileyim yani evet doğum günlerimi kutlardım ama Lauren'in de olduğu ilk doğum günüm! Pasta kesildikten sonra kafedeki herkese verilmesini rica ettim. Tabiki en büyük dilimi aldıktan sonra! Mark bana siyah kuru kafalı bir tişört almıştı ki itiraf edeyim çok güzeldi! Böyle şeylere bayılırım ve bu piç neyi sevdiğimi çok iyi biliyor! Ona sarılıp Emily'nin aldığı hediyeye baktım şık ve pahalı olduğu her halinden belli olan bir saat almıştı. Her ne kadar mahçup olsamda kabul ettim. Sıra Lauren'e geldiğinde biri paketli diğeri açık iki kutu çıkardı. Paketli olan kutuyu bana uzattığında gülümseyerek alıp açtım. Kutunun içinde ' L ' gümüş bir bileklik vardı. Gülümsemem genişlediğinde Lauren de diğer kutuyu açtı. Onun içinde de ' A ' yazan bir kolye vardı. Kolyeyi bulunduğu yerden çıkarıp bana doğru salladı " Bunlar aşkımızın simgesi olsun tamam mı? Biz bunları hiç çıkarmayalım. " ağzım yırtılacak kadar gülümsüyordum şu an Lauren'in ilk kez aşkımızın dediğini düşündüm. Ve mutluluğum iki kat arttı kalkıp boynuna taktıktan sonra onunda bileğime takışını izledim. Biraz daha kafede oturduktan sonra rahat olmak adına Mark ve Emily'nin birlikte yaşamaya başladıkları eve gittik. Telefonum susmuyordu tabi benim. Doğum günüm icin arıyorlardı insanlar ve bilin bakalım kim bu durumdan rahatsızdı? Lauren'in tatlı kıskançlıkları hoşuma gitsede saat 9 u geçtikten sonra telefonumu kapattım. Emily'nin Israrları üzerine de burada kalmaya karar verdik. Alkol almaya başlamıştık ve bu şekilde araba süremezdim. Hey ben dedektifim tabiki kanunlara uyarım! - Hız sınırı hariç - ben hızlı hızlı içiyorum tamam ama ama Lauren hâlâ ilk birasında ve daha yarısı bile bitmedi. Mark'la bir kaç maç yaptıktan sonra sıkıldık ve dördümüz bir şeyler yapmaya karar verdik. En parlak fikirde Lauren'den geldi ve doğruluk mu cesaret mi oynamaya karar verdik. Her ne kadar dört kişiyiz tadı olmaz desemde beni dinlemediler! Mark'ı tanıyorum ve parlak fikirleri yoktur yaratıcı değildir öyle ki cesaret dediğimde elimi klozetin içine sokturdu! Benim için hiç sakıncası yok her türlü iğrençligi yapabilirim. Ama Lauren için sorun olduğunu düşünüyorum, malum şey anlarsınız ya. Sıra bana gelip Lauren'de durduğunda doğruluk dedi. Ona bana hiç yalan söyleyeyip söylemediğini sordum. Bir süre düşündü ve derin bir nefes aldı " Evet söyledim. Seni ilk öptüğüm günü hatırlıyor musun? Hani o barda iş için o adam bizi görmesin diye demiştim. Yalandı, yani adam ordaydı evet ama bizi görecek durumda değildi. Ben sadece nasıl hissedeceğimi denedim " kaşlarım havada dinlemiştim bunları " Hey bu yaptığının bir cezası olacak! " dedim sinirli durmaya çalışarak. Aslında sinirlenmiştim ama fazla alkol aldığım için pek göstermiyordum. O ise tamamiyle kendindeydi. İçmiyordu zaten ilk şişeyi bitirip bırakmıştı. Usulca bana yaklaştı. Önce sağına bakıp yiyişen Mark ve Emily'nin bizi takmadığından emin oldu. Ardından usulca dudaklarımızı birleştirdi. Dudaklarımızı ayırdığımızda ayağa kalktı. " Elini çamaşır suyuna yatırıp yanıma gel Alex. Cezamı ödemeye hazırım " dedi fazla sexi bir sesle. Haince sırıttım ve elimi iyice yıkadıktan sonra salonda yarı sevişmeye başlamış çifti umursamadan Lauren'in bulunduğu odaya girdim. Gecenin sonu zaten malumunuz. Asıl hiç birimizin bilmediği şey benim bu gülümsediğim günleri mumla arayacak olmamdı....

Gençler sizlere bazı şeyleri açıklayayım; 1.si bir sevgilim var. 2.si hikayemle ilgili her türlü konuşmaya açığım. Adım Ukala diye kimseyi terslemiyorum yani. Ben sizleri seviyorum arkadaşlar sizler olmadan olmaz! 3.sü ise bana saçma sapan mesaj atan insanlar. Ciddi anlamda onlardan sıkıldım. Bunu kendini beğenmişlik olarak algılamayın ama sevgilimin hesabını isteyenler var. Hayır yani ben sizi engellerim hikayedende mahrum kalırsınız. 4.sü dediğim gibi hikayeyle, hikayelerimle ilgili her türlü mesaja açığım. Hikayelerimle ilgili konuşmaya bayılırım. Bitirdiğim kitap hakkında bile olabilir fark etmez! 5.si ise Beğendiyseniz o küçük yıldıza basmaya lütfen üşenmeyin :)