20.01.2006
Ah, Molly.
Okulun bitimine sadece iki hafta kala, sınıfa Eren adında bir çocuk geldi. Ela renkli gözleri ve hafif sarı-kahverengi saçları var. Ama fazla sorunlu gibi geliyordu bana, bu kadar haklı çıkabilirdim tabi.
Neredeyse bir hafta kadar önümde oturduktan ve bir kez bile selam vermedikten sonra eve giderken yolumu kesti. "Bana ders çalıştırır mısın?" diye sordu.
Ah, Allah aşkına.
Üstüne baktığımda dağılmış ve yakası açılmış gömleği, paspal pantolonu ile fazlasıyla itici geliyordu. Ama gözlerinde o garip bakış beni durdurdu. Garip bir hali vardı ve bana birisini hatırlatıyordu. Kırık ve yalnız birini, kendimi.
Bütün gün benim gibi yalnızdı. Kimseyle konuşmuyordu, kimseyle sohnet etmiyordu. Ben sinema olayından sonra sınıftakilerle tamamen yabancı olmuştum. Ama Eren'in başka bir sıkıntısı vardı. Sevimliydi, hatta çekici ama öylesine asi bir havası vardı ki, herkes uzak duruyordu. Bütün gün sırasında uyuyordu, hocalarla tartışıyordu. Teneffüslerde ortadan kayboluyordu.
Garipti.
Herkes sorunlu olduğunu düşünüyordu ama gözlerindeki kırgınlık onu ele veriyordu. Kötü hissediyor olmalıydı.
"Neden bana soruyorsun?" dediğimde ise kafasını sessizce aşağı eğdi ve kahve-sarı karışımı saçlarını eliyle önüne doğru sıvazladı. Utanmış mıydı?
"Birbirimize benziyoruz," dediğinde zorlukla yutkundum. Bende aynı şeyi düşünmüştüm.
"Buraya yeni mi taşındınız?" diye sordum konuyu değiştirmek istercesine.
Gülümsedi, Molly. Sanki ilk kez nefes alıyormuş gibi durdu, ellerini cebine soktu ve etrafa bakındı. Bizim evin iki kat üstünü gösterdi. "Orada oturuyoruz," dediğinde ne yapacağımı bilemedim.
"Aynı binada mıyız?" diyebildim sadece şaşkınca.
Gülümsedi, tekrar. Sanki başka bir şeylerden konuşmak onu rahatlatıyor gibiydi.
Ne zaman ders çalışabileceğimizi sorduğunda, hafta sonu diyebildim.
Bizim eve gelmesi üzerine anlaştık, çünkü ailem hafta sonu evdeydi ve bizim ev daha güvenliydi.
Yarın geldiğinde ne olacağını merak ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayal Bilyeleri
Short StoryAllah der ki: "Kimi benden çok seversen, onu senden alırım," ve ekler:"Onsuz yaşayamam deme, seni onsuz da yaşatırım." mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur... Aklın şaşar, dostun...