X | 2 Ocak 2006

1.8K 326 12
                                    

02.01.2006

Merhaba, Molly.

İki gündür okul gitmedim, daha doğrusu gidemedim.

Hiçbir şeyim olmamasına rağmen kendimi toparlayamıyorum. Sanırım, ruhum hastalandı benim. Çok mutsuz ve umutsuzum. Yemek yiyemiyorum, dizi izleyemiyorum, Beyaz Gelincik dizisini izlemedim ben yahu.

Mehmetciğim Günsürcüğüm boynu bükük kaldı.

İki gündür insan neden sever diye düşünüyorum. Aslında sevmediğimize karar verdim. En azından çoğu zaman kimseyi sevmiyoruz. Misal; Sanem, Buğra'yı sevmiyor. Ama onun yanında olmasını seviyor, kendisini sevmesini seviyor, yakışıklı biri kendisini sevdiği için gurur duyuyor, ilgisini seviyor.

Buğra hariç her şeyi seviyor.

Peki ben?

Sana hiçbir şey sıralayamam. Şunun için ya da bunun için diyemem. Ama seviyorum be Molly. Bana bakmasını, oyun oynamamızı, kaybettiği her bilye de onu öpüp öyle bana vermesini, onu benim için sakla demesini... Seviyorum.

Seviyordum.

Onu sevdiğim için her şeyini seviyorum.

Sırf o öptü diye bilyeleri yastığımın altında saklardım. Sanki beni öpmüş gibi hissederdim. Hala saklıyorum o bilyeleri ve saklamaya devam edeceğim.

Ama bu kalp kırıklığı ile ne kadar yaşarım bilmem.

Şu duyguyu bilirsin, ben sürekli onu düşünürken, acaba o kimi düşünüyordur diye merak ediyorum. Beni merak ediyor mudur, Molly?

Mine nasıl diyor mudur?

Ben onun yemek yiyip yemediğini merak ediyorum. Acaba o da aynısını düşünmüş müdür? İki gündür okula gitmiyorum, merak etmiş midir ki?

Sıkı giyinmiş midir diyorum, dersini yapmış mıdır, mutlu mudur, morali mi bozuktur... Binlerce soru sorarım sana ve binlercesinin tahminini de yazarım.

Ama bir tekini bilemem be, Molly.

Buğra acaba hiç beni düşünüp, keşke burada olsaydı, diyor mudur ki?

Demesini diliyorum, beni özlemesini istiyorum. Ama böyle devam etmemem gerekiyor, Molly.

Çünkü takıntılı ve hastalıklı biri olmaktan öylesine korkuyorum ki...

Hayal BilyeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin