Baldan Tatlı Olan Uyku Değil Sensin

3K 119 5
                                    

Yekta lara gelene kadar Buse yle yaşadıklarımı düşündüm durdum. Dişli bir rakibim vardı ama o dişleri yerinden sökmesini çok iyi biliyorum. Sabah dediklerimden sonra belliki bana bilenmiş hanım efendi. Beş yaşındaki çocuk aklı var tabi ezikte ne bekliyorsam. Mesut a biraz fazla yüklendiğimin farkındayım ama o an ne düşünmem gerektiğini ne yapacağımı şaşırdım. Salak ablasına olan hırsımı ondan çıkardım. Yekta da yol boyunca bana saolsun dönüp bakmadı bile. Ay buda ayrı bi cins. Salak trip atması gereken kişi benim yani neyin hesabını yaparak kendini haklı çıkarıyorsun. Konu kendini haklı bulmak olunca Yekta nın üstüne tanımıyorum. Bi konuda yüzde doksan dokuz ben haklı olayım yüzde bir o haklı olsun o yüzde biri kendi gözünde yüzde yüz yapıp bana yutturmaya çalışır. Kendi söylediği yalana kendi inanan gillerden Yekta bey. Erdem in yokluğunu Yekta nın böyle davranışlar sergilediğini gördükçe daha fazla hissediyorum. Oysa Erdem böyle miydi ya haklı olayım yada olmayayım hep benim istediğim şekilde davranırdı. Son kavgamızdan sonra zaten beni ne aradı ne sordu. Benden nasıl tiksindiyse Pelin in bile aramasına karşı çıkmış anlaşılan. Ya off keşke şuan Erdem evinde olsada ona gidebilsem. Muhtemelen Pelin le ikisi hala hastanede Erdem in annesinin uyanmasını bekliyorlar. Yani şuan Pelin bile evde yoktur diye tahmin ediyorum. Hatta eminim. Erdem e kötü davranarak haksızlık mı yaptım ki ya. Yani annesi o durumdayken bile bana olan ilgisi hep tatmin ediciydi. Kavga ettiğimiz günki tavrı hala yanlıştı bu fikrimin değiştiğini göstermez ama Yekta yı affedebiliyorsam onuda affedebilmeliyim.. Gerçi benden af diliyor mu onuda bilmiyorum. Sadece onun yanında olmam gerektiğine inanıyorum. O benim hep yanımdaydı. Üç gündür neredeydin aklın başına yeni mi geldi derse ne diyeceğim?
Plan 1: Üstüme giyecek hiçbirşey olmadığı için alışverişe çıktım valla bak Erdem inanmıyorsam aldıklarımı göstereyim. Tamam belki yanında değildim ama hep aklımdaydın.
Ayyy bu ne biçim plan ya Erdem e böyle bir mazeretle gidersem beni affedeceği varsada affetmez. Onu geçtim bana"Hadi sabah alışverişteydin gece ne bok yedinde gelemedin yanıma orospu" derse ben ne yaparım ya. O yüzden plan bir üzerinde fazla durmaya gerek yok.
Plan 2: Günlerdir hastanede ve yanına cinsel arzusunu karşılayacak tek bir şahıs bile gelmemiştir. Gidip "boşver aramızdaki sorunları hadi sevişelim çıkar donu pantolonu" desem.. Bu seferde "aklın yeni mi başına geldi salak" deyip tekme tokat döverek atar beni hastaneden. En son sevişecek gibi olduğumuzda annen bu haldeyken yapamam ben yaaeee falan demiştim. Hem doğruyu söylemek gerekirse Erdem in bana dokunması beni rahatsız ediyor. Sadece ona vefa borcum var gibi hissediyorum. Kısaca Yekta yı bu kadar severken Erdem le yatamam bu planda iptal.
Plan 3: Erdem in yanına git pişman olduğunu ve özür dilediğini söyle. Şöyle bir bakınca en mantıklısı bu seçenek gibi duruyor ondan özür dilemeliydim ama bunu barışmak için değil böyle bir zamanında onu kırdığım alttan almadığım için yapmalıyım.... Yektalara gelene kadar sürer sandım aramızdaki gerginlik ama öyle olmadı. Eve girdikten sonra anahtarı dolaba asıp iyi geceler bile demeden gitti odasına götünü döndü uyudu öküz. Bende oturma odasına uzandım gitmedim yanına. Ne gitcem ya vermedim diye trip atan adamın neyine ayağına gideceğim. Gelsin insan gibi affettirsin kendini. Uğraşamam nazıyla tribiyle. Lütfen birşey olsun ve herşey yerli yerine otursun. Ben hayatımda hiç bu kadar yıprandığım bir dönem hatırlamıyorum. Ya ben Yekta yı tanımadan önce yarın nerede eğlensem kafasında biriydim. Şimdi düştüğüm duruma bak. Yemin ederim şu evden çıkınca Yekta yı düşünmeden eğleneceğim bir gecenin beni beklediğini bileyim bir saniye durmam. Muhtemelen olacak olan şey hatta muhtemelen bile değil yüzde yüz olacak şey..eğlenmeye nereye gidersem gideyim aklım Yekta da olacak bunalıp eve geleceğim. Ben böyle dalıp gitmişken Yekta nın odasının kapısı açıldı. Uzanmıştım zaten hemen uyuma numarası yaptım güya umursamıyorum. Halbuki niye geldiğini şuan herşeyden çok merak ediyorum. Ayy acaba niye geldi. Bu su sesi ne ya. Gözlerimi o anlamayacak şekilde hafifçe araladım su içiyordu. Ağzında bardakla bana dönünce hemen gözlerimi kapattım. Öylece ayakta duruyordu. Yanıma yürüdü bardağı elinden bırakıp. Her adım atışında kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu. Koltuğun kenarına oturduğunu anlamıştım..Ben onun attığı adımı su içtiği bardağı ve şuan saçlarıma dokunduğu parmaklarını seviyorum.Ne kadar iyi yada kötü bir adam Yekta bilmiyorum ama seviyorum iyide olsa seviyorum kötüde olsa seviyorum. Bazı şeylerin insanın elinde olmadığını bu adamla öğrendim ben. O benim hiç bitmeyecek sevdam yanımda olsun olmasın içimde şikayet etmeden taşıyacağım adam..
-Tutku kalk hadi gel içeri yanıma..
-Iııııggg
Uyuma numarama son sürat devam ediyordum.
-Bak kalk yoksa gıdıklarım.
-Ya git başımdan ben burada uyumak istiyorum.
Aslında ölümüne yanında uyumak istiyorum ama kendimi naza çekmeye hakkım var yani. Eminimki beni buradan kaldırmadan gidip içeri uyumayacak.
-Hiç özlemedin mi beni? Kaç gündür birlikte uyumuyoruz.
Bunu dedikten sonra elimi tuttu.
-Özlemedim hatta iyiki birlikte uyumuyoruz hayvan gibisin yatakta dönecek yerim kalmıyor senin yüzünden.
-Baaak seeen şuna öyle mi?
-Öyle.
-İyi o zaman ben burada uyurum sen git rahat rahat içerde uyu.
İşte şimdi vicdanıma oynuyor. O böyle deyince bana değer verdiğini düşünmeden edemedim. Fazla naz aşık usandırır hem ya yeter artık trip trip bi yere kadar.
-Tamam birlikte uyuyacağız ama bi şartım var.
Yekta gülümsedi.
-Kabul ediyorum.
-O işi yapmak yok sadece uyuyacağız.
-Ne zaman yapacağız peki! bak sen varsın ben varım boş oda var yatak var birinin gelme durumu yok. Daha neyi bekliyoruz.
-Benimle yatmak içindi değil mi bütün ısrarın.
Yekta oflamaya başladı.
-Hayır. Seninle yatmak istiyorum evet inkar etmiyorum ama birlikte uyumakta istiyorum. Bana böyle davranma tamam senin istediğin olsun sadece uyuyacağız.
-Anlaştık o zaman hadi beni kucağına al.
-Çocuk musun sen?
Bana çocuk musun diyor deli ya. İşine geldiği her fırsatta çocuk taklidi yapan kendisi bi kucak istedim diye ben çocuk oluyorum. Sırtımı Yekta ya döndüm.
-Şaka yapıyorum lan! Bu kadar alıngan olma hadi gidiyoruz gel bakalım.
Yekta dizlerimin altından ve kafamdan tutup beni kaldırdı. Bende kafamı boynuna yasladım doya doya kokusunu içime çektim. O odaya girerken düşündümde yarın ilk işim Yekta işe gittikten sonra Erdem in yanına uğrayıp son defa konuşmaktı. Bu ikileme bir son verme zamanı gelmişti. Bundan sonra Yekta ya ihanet etmek yoktu .Artık bu hikayeye üç başrol fazlaydı tek başrol çok yetersiz.

Benim Hetero SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin