Ufak çaplı bir tartışma sonucunda araya Jack'i sokarak Lauren'i bana gelme konusunda zorda olsa ikna ettim. Jack'e gidip " Benim evime gitmeye ne dersin ? " demeseydim Lauren ikna olmazdı ama neyse. Niye bu kadar inat ettiğini anlamasamda sonunda benim evimdeydik. Lana'yı arayıp eşyalarını benim evime getirmesini söyleyip konum atmıştı Lauren. Biz Jack'le oyun oynarken, Lauren bize yemek hazırlamıştı. Eğlenerek yemeğimizi bitirdik. Şimdi ise ortadaki sehpayı yana çekmiş, Jack oradaki halının üstüne yani koltuğun önüne oturmuş. Bizde Lauren'le koltuğa el ele tutuşmuş şekilde oturmuştuk ve bilin ne yapıyorduk? Tabiki çizgi film izliyorduk ! Ben ve Jack pür dikkat televizyona odaklanmıştık ve açıkçası Lauren'in şu an ne yaptığını bilmiyordum. Yanımda olduğunu da elimi tutmasından anlıyordum zaten, ne yapayım yani çok heyecanlı? Kapının çalmasıyla birlikte bende Jack'te sıçrayıp odağımızı televizyondan kapıya çevirdik. Lauren " Lana'dır " deyip kapıyı açmaya gittiğinde Jack'te koltuğa yani yanıma oturdu. Bende arkasından boynuna kolumu sarıp saçlarına bir öpücük kondurdum. Kıkırdayıp kafasını göğüsüme koydu ve rahat pozisyon aramaya başladı. Ikimizde odağımızı televizyona çevirmiştik ki Lauren'in " Alex bir gelir misin ? " demesiyle meraklandım. Jack kafasını göğüsümden kaldırdığında hızlı adımlarla kapıya gittim. Kapıdaki kişinin Luna olmasını ve Lauren'e onu öldürecekmiş gibi bakıyor olmasını beklemiyordum tabiki. Lauren'inde ondan aşağı kalır yanı yoktu. Adresimi nereden bulmuştu bu manyak ? Ondan sonra iki ev değiştirmiştim ben! " Ne işin var senin burada ? " sorabildigim en sert sesle sormuştum. Onun Lauren'e ölümcül bakışlar atan gözleri bana döndüğünde yumuşamıştı. " Ko-konuşmak istiyorum " dediğinde Lauren içeri doğru hamle yaptığında kolundan tutup olduğu yerde kalmasını sağladım " Ben istemiyorum ama " deyip kapıyı kapatmaya çalışıyordum ki ayağını koyup beni engelledi. Tabi bu engelleme acıyla kıvranmasına sebep oldu çünkü ayağını fena halde sıkıştırmıştım. Lauren kapıyı hızla geri açıp ayağını kurtarmasına yardım etti, o acıyan gözlerle Luna'ya bakarken bende tek mimik dahi oynamadı. Jack'e döndüm " Jack küçük odada senin için bir paket var. Ne olduğuna bakmak ister misin ? " Jack kafasını sallayıp hızla diğer odaya gitti. Anlayışlı bir oğlum var! " Geç içeri " dedikten sonra geçmesini bekledim. Luna ağır adımlarla içeri geçtiğinde kapıyı kapatıp Lauren'in elini tuttum. Luna umrumda değildi aslında ama Lauren'in gerildiğini bilmek benide geriyordu. Luna tekli koltuğa oturunca bende Lauren'in elini bırakmadan ikili koltuğa geçtim. Burada olmasam daha iyi bence Alex " dedi Lauren kulağıma yaklaşıp mırıltıyla. Bense Luna'nın gözlerine bakarak " Sen benim sevgilimsin, senin yerin benim yanım " dedikten sonra Lauren'e döndüm. Derin bir nefes alıp kafa salladı. Yine Luna'ya döndüm " Konuş " bacak bacak üstüne atıp rahat bir pozisyon aldım. Luna kollarını dizlerine dayadı, alnını kaşıyıp derin bir nefes aldı gözlerini saniyelik Lauren'e çevirdikten sonra bana döndü " Seni terk etmemin haklı bir sebebi var Alex " sinir bozucu ve kısa bir kahkaha attım " Bu muydu ? Gerçekten önemli bir şey diyeceksin sandım " , " Lütfen bitirmeme izin ver " deyince tek kaşımı kaldırıp sustum. Oda devam etti " Seni bırakmamın sebebi annemdi Alex. Annemi buldum, hemde ta o zamanlarda buldum. Senden habersiz gittiğim yerler vardı hatırlıyor musun hatta bir kaç kez bunun yüzünden kavga etmiştik. Oralarda annemle buluşuyordum ben Alex " olay garipleşmeye başlıyordu, ama ben nedense Luna'ya inanmıyordum. " Anneni bulmanla ne alakası var beni terk edisinin ? " sesim Luna'yla karşılaştığımız andan beri ilk kez bu kadar sakin çıkmıştı " Alex, annem biliyormuş. Yani bu zamandan o zamana kadar neler yaptığımı her şeyi öğrenmiş. Senide öğrenmiş tabi. Bana ' Hangi anne yıllar sonra bulduğu kızını eşcinsel olarak görmek ister ? ' diye sormuştu. O zamanlar ona hak vermiştim. Ama şimdi o kadar saçma geliyor ki " annesinin dediklerini söylediğinde Lauren'le aynı anda birbirimize baktık. Ahh kaderim bu muydu benim ? Sevdiğim kadınların ailesi tarafından istenmemek ? Bir dakika! Ben Luna'nın dediklerine inanıyor muyum ki ? " Her neyse yalnız değilken bunları konuşmak doğru değil. Şimdi ikinizide ilgilendirecek bir bilgi vereyim " önce Lauren'in gözlerine anlam veremediğim bir şekilde baktı, ardından bana dönüp ürkek bakışlar attı. Ne yani koskoca Luna benden mi çekiniyordu? " Dinliyoruz " dedi Lauren benim yerime. O öyle deyince bizde göz temasını kesmiştik. " A-Angelina çok tehlikeli bir kadın. Yani ondan uzak durmalısın Alex. Sende dikkatli ol, adını bilmiyorum ama her neyse. " diyerek ayaklandı. Kapıdan geçirmek gibi bir niyetim olmadığı için kılımı dahi kıpırdatmamıştım. Ama arkasından bağırdım " Sana niye güvenelim ? " bu sırada o kapıyı açıyordu. " Isterseniz güvenmeyin bayan Kelley. Ben uyarımı yaptım. O kadın tehlikeli ve sana karşı ayrı bir kini var " cevabımı beklemeden kapıyı çarptı. Şu an yumruklayacak duvar aradığına eminim. Çok iyi tanıyorum onu, onun beni tanıdığı gibi. Lauren'e döndüğümde düşünceli suratıyla karşılaştım. " Ben bir Jack'e bakayım bebeğim. Ya oyuncağını çok sevdi ya da başka bir işler karıştırıyor " ayaklandığımda Lauren'in gözleri gözlerimi buldu. Acı çektiğini görebiliyordum ve buda bana acı veriyordu. Bu kadar çok mu kıskanıyordu beni ? " Uyumuştur " dedi boğazı kurumuş bir sesle. Ahh hayır aglamayacaktı değil mi ? Kafamı sallayıp yutgundum ve arkamı dönerek küçük odaya geçtim. Dediği gibi Jack ona aldığım oyuncağın üstünde uyuyakalmıştı. O kadar tatlı gözüküyorduki uyandırmayacağımı bilsem onu şu an öpücük manyağı yapardım! Yavaşça yanına oturup yine yavaşça kucağıma aldım. Dikkatli bir şekilde kendi odama götürüp iki kişilik yatağımın tam ortasına yatırdım Jack'i. Yatırdıktan sonra da geri Lauren'in yanına gittim. Gözlerini kapatmış alnını ovuşturarak bir şeyler düşündüğünü belli ediyordu. Usulca yaklaşıp yanına oturdum. Anında gözlerini açmasıyla göz göze gelmemiz ve benim nefesimin kesilmesi bir olmuştu. " Ja-Jack de-diğin gibi uyu-uyumuş yatağa yatırdım " dedim güçlükle konuşarak. Kafasını salladı. Aramızda çok az bir mesafe vardı, mesafeyi kapatmak için yeltenmeyi düşünüyordum ki Lauren beni durdurdu " Bu kadın benim canımı sıkıyor Alexandra " hah! Çaktım, bu kadın ya gıcıklık yapmak istediğinde ya da bana soğuk olduğunda tam adımla sesleniyor. Tabi şu an düşünmem gereken bu değil " Benimde sıkıyor. Evimin adresini nereden buldu bilmiyorum yemin ederim " gözlerime öyle bir bakıyor ki, superman'ın bile böyle ışın atan gözleri yoktur. " Onu gördüğünde eski hislerinin canlanmadığına emin misin ? Hem bu anlattıklarından sonra belki-- " parmağımı dudaklarına bastırıp onu susturdum " Lütfen saçmalamaya devam etme. Seninle kavga etmek istemiyorum. Hele ki içerde Jack varken " parmağımı yavaşça çekerken elimi tuttu. Bu sefer gözlerinde ki delicilik yumuşamıştı ve yavaş yavaş dolmaya başlıyordu. Aramızdaki mesafeyi o kapattı hâlâ elimi tutuyorken. Baş parmağıyla oksuyordu " Çok mu erken bilmiyorum, ama seni kaybetmekten korkuyorum " , " Bende seni kaybetmekten korkuyorum. Hele annenle olan durumların, aklım çıkıyor benden gideceksin diye " yüzündeki endişe birden ufak bir kahkahaya dönüşünce kalbime ılık ılık bir şeyler aktığını hissettim. Çok seviyorum be! Gözleri dolu olduğu için gülerken bir damla yaş süzüldü yanağından hızla silip bana yaklaştı " Beni senden kimse alamaz Alex. Senide benden " sözlerini bitirdikten sonra dudaklarımızı birleştirdi. Anında gözlerim kapanırken kaskatı olan vücudum gevşedi, ilacım basitti aslında: O ve onun teni. Tuttuğu elini çekince elim hemen belinde yerini aldı. Daha sabah öptüğüm dudaklara ne kadar da hasret kalmıştım böyle! Öpüşmemiz yavaşça hızlanmaya başlıyordu, Lauren ben hiç bir hamlede bulunmamama rağmen dudaklarımızı ayırıp kucağıma oturmuştu. Bacaklarını iki yanıma attıktan sonra dudaklarımızı tekrar birleştirdim. Kontrolümü kaybetmek üzereydim ve Lauren'in bu durumdan şikayetçi olduğunu hiç sanmıyorum. Elimi yavaşça sağ göğüsüne götürdüğümde kalbimin duracağını sandım. Ben ilk defa birine dokunacagım için bu kadar heyecanlıydım. İlk defa bu kadar tarifi imkansız şeyler hissediyordum! Göğüsünü sıktığımda boğukça inlemesi beni dahada tahrik etti. Birazdan kucaklayıp odaya- ah sikeyim oda olmaz orada Jack var! Ben iç sesimle kavga ederken nefeslerimiz birbirine karışmısken tam ben artık mutlu sona erecekken bilin bakalım ne oldu ? Tabiki kapı çaldı! İkimizde sinirle dudaklarımızı ayırdığımızda Lauren'in sinirle " Sikeyim Lana zamanlanı sikeyim ! " diye isyanını duyduğumda şok olmuş bir şekilde ona baktım " Ne? ne var ? " derken kucağımdan kalkıyordu sinirle " Hiç sa-sadece ilk defa bu kadar sesli küfredişini duydum " , " O güzel durumumuz bozulmuş sen küfrüme mi takıldın acaba ? " dedi hâlâ sinirliyken. Bu kadın benimle yatmak için can mı atıyor, yoksa bana mı öyle geldi ? " O güzel durumları yaşayacak daha çok vaktimiz olacak bebeğim " deyip kapıya yöneldim. Fazla cool davransamda bu ıslaklık benide mahvetmiyor değil. Kapıyı yavaşça açtığımda gelen kişi - Şükürler olsun ki - bu sefer Lana'ydı. " Biraz daha kapıyı açmasaydınız yumruklamaya başlayacaktım. Ee nerede benim biricik yeğenim? Alex şu bavulları taşımama yardım eder misin ? " diyerek eline tek çanta alıp içeri geçti Lana, geride 4 bavulu bana bırakarak. " Bu kız hep bu kadar çok mu konuşuyordu yoksa ben hastayken mi fark edemedim Lauren ? " dedim bavulların ikisini içeri çekerken " Heyecanlıyken motora bağlıyor hayatım sen takma " dedi Lana'ya sarılırken. Lana'nın aşkolsun abla dediğini duymuştum. Çantaları taşımayı bitirince bende Lana'ya sarıldım. Annesinin ne kadar üzüldüğünü ama gururundan geri adım atmayacağını bildiğini, Leonardo'nun ise durumumuzu gayet modern karşıladığını falan anlattı. Jack'in uyduğunu duyunca giderken benim odaya uğrayıp minik bir öpücük kondurdu ve gitti. O gittiğinde zaten saat geç olmuştu. Lauren'e şimdi çantalarla uğraşmamasını önerip kendi pijamalarımdan verdim. Sevişememişken o gecelikleri kaldıramazdım! Ikimizde pijamalarımızı giydikten sonra ben Jack'in sağına, oda soluna yattı. Bu tablonun benim çok hoşuma gitmesinin bir sebebi var mıydı? Sabah Jack'in minik öpücüğüyle uyandım, gün geçtikçe daha çok seviyorum bu çocuğu ben! Lauren bizden önce uyanıp kahvaltı hazırlamıştı bile. Biz hızlıca kahvaltı ederken taksi çağırmamı istedi. Nedenini sorduğumda arabasının emniyette kaldığını öğrendim. Tabi ya dün benim arabamla döndük! Önce Jack'i bırakacaktı - ki onun kreşi emniyete çok uzaktı ve sapa kalıyordu - benim yolumun ise üzerindeydi. " Jack'i ben bırakırım Lauren. Senide bırakmak isterdim ama Jack'te bende geç kalırız. Alice nasıl biri bilmiyorum, ilk günden geç kalmak istemiyorum " gözlerindeki minneti görebiliyordum " Gerçekten bırakır mısın Jack'i ? " gülümseyip Jack'in saçlarını karıştırdım " Tabiki bırakırım, bu küçük beyin şoförü olmak benim için bir onurdur " Jack'te gülümsediğinde Lauren'in içi rahatladı. " Teşekkür ederim Alex " gülümseyerek geçiştirdim bu durumu. Ben onun sevgilisiyim, bu teşekkür de neyin nesi ? " Anne biz artık Alex'te mi kalıcaz hep ? " Jack'in olumlu cevap bekleyen gözlerini görebiliyordum, bende aynı gözleri Lauren'e diktim. Sözde bu durum bir kaç günlüktü ama dün geceki tablo, bu sabahki huzur sayesinde bu durumun sonsuza kadar sürmesini istediğimin farkındaydım. Lauren elindeki çatal ve bıçağı bırakıp önce bana sonra Jack'e baktı " Öyle olmasını mı isterdin oğlum? " Jack hızla kafasını salladığında kocaman gülümsedim " Bunu Alex'le henüz konuşmadık, konuşunca sana haber vericem. Hem benim bir kaç günlüğüne iş seyahatim var. O sürede belki Lana teyzende kalırsın bilemiyorum " ne demek iş seyahati? Benim neden haberim yok bu durumdan ? " Ne seyahati? " dedim kaşlarım çatık " Dün Angelina anlattı ya, Boston'da bir galeri işi. " sikeyim! Ben dinlemedim ki Angelina'yı! " A-Angelina'yı dinleyemedim ben " dedim kendime sinirlenerek. Derin bir nefes aldı " Taylor, Mark ben ve Luna Boston'a gidicez üç günlüğüne. İçeriğini bilmek istersen daha sonra anlatırım " dediklerini duyunca gözlerimi kapatıp açtım. Duymaktan korktuğum şey buydu, Luna Mark ve Lauren'in bir arada olacağını duymaktan korkuyordum. Ve korktuğum başıma çoktan gelmişti. .
Gençler biliyorum beklettim. Kusura bakmayın ya, benim sınavlar başladı. Bir de Üniversite de ilk yılım, çömezim biraz. Bölüm yazmaya vakit bulamıyorum. Kasım bol sınavlı geçecek benim için. Bir sonraki bölümü ne zaman atarım bilemiyorum... ama çok beğeneceğiniz bir bölüm olacağına garanti veririm. Macera kategorisinde de 4'e kadar yükselmişiz, oyunu, yorumunu, desteğini esirgemeyenlere çok teşekkür ederim 😍 Beni merak edenlere de çok teşekkür ederim! Sizleri seviyorum ❤ Beğendiyseniz o küçük yıldıza basmaya lütfen üşenmeyin :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AJAN (girlxgirl)
Adventure" 'İşlerin yoğun yetişemiyorsun sana bir ortak lazım ' dediğinde gerçekten bana yardım edebilecek güçlü birini düşünmüştüm. Tırnağı kırıldığında oturup ağlayacak bir barbie bebek değil " diyerek kükrüyordum oda da. O sırada ortak müsveddesi atıldı "...