Bölüm 23 : Niall ?!

2.4K 93 14
                                    

Sizin için artık sınavlar varken bile yazıyorum. Kısa oldu biliyorum ama üzgünüm derslerim kötü :D Vote ve yorum pleaseee :) Hikaye 5.000 okumaya ulaştı :O Vay be herkese teşekkkürrr ederimmmm :D <3

Over Again – 23. Bölüm : Niall ?!

Lanet olsaı telefon çalmaya başladı! Niall dudaklarımdan ayrılıp gözlerime baktı. Ne kadar sinirlendiğini görebiliyordum. Sessizce küfür ederek üzerimden kalkıp yerde duran pantolonuna uzandı. Pantolonun cebinden çıkardığı telefonu hızlı bir şekilde açıp kulağına götürdü. Tek yaptığım dikkatlice Niall’ı izlemekti. Sonra üşüdüğümü fark edip ayak ucumdaki pikeyi üstüme çektim. Neredeyse çıplak sayılırdım. Niall’ın konuşmasının uzun süreceğini anlayıp yataktan kalktım. Yerdeki şort ve atletimi alıp yavaşça giyinmeye başladım. Niall’ın sinirli konuşmaları telefonun diğer ucundaki Louis’i de sinirlendirmişti ki bağırarak konuşuyordu. Giyinmeyi bitirdiğimde Niall da telefonla konuşmasını bitirmişti.

Niall: Neden giyindin?

Mitchie: Gitmen gerekiyor.

Niall: Ah hadi ama ben bir yere gitmiyorum daha işimiz bitmedi.

Mitchie: Louis seni çağırıyor Niall…

Yatağımı düzeltmeye başladım. Biraz dağılmıştı tabi. Niall arkamdan ellerini belime doladı. Ardından boynuma öpücüklerini bıraktıktan sonra kulağıma fısıldadı.

Niall: Benim olacaksın. Benden kaçamazsın Doğa Kızı …

Kıkırdayarak arkamı döndüm. Niall ile burun burunaydık. Yüzünü ellerimin arasına alıp dudağına bir öpücük kondurdum. Sonra ittirip kapıyı gösterdim.

Mitchie: Gitme zamanı!

Gülerek yerdeki tişörtünü alıp odadan çıktı. Kendimi tekrar yatağa attım. Çünkü gerçekten kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Neredeyse Niall ile yatıyordum! Gerçekten ben ne yapacaktım? Yani Niall’dan başka sevgilim bile olmamıştı. Peki ben buna hazır mıydım? Kafamda binlerce soru işareti oluşmuştu. Alt tarafı hayatımın adamıyla birlikte olacaktım neden bu kadar büyütüyorum ki? O doğru adam eminim. Beni asla bırakmayacak olan adam. Bir diğer tarafta da beni çok seven adam vardı. Liam. Dün utancımdan yüzünü zar zor bakabilmiştim. Git sen çocuğa yakınlık göster, çocuk tam çıkma teklifi edecek sonra git Niall’ın boynuna atla. Kendimi bir sürtük gibi hissettim. Ama Liam zaten biliyordu benim Niall’a ait olduğumu.

Bu düşüncelerden sıyrılıp yataktan kalktım. Kendi kendime konuşuyordum resmen. Saate baktığımda 14.40 idi. Baya geç olmuştu. Karnımın aç olduğunu ve guruldadığını duyunca aşağı koşarak indim. Ev bomboştu. Çocukların stüdyoda işleri mi ne varmış. Rahat rahat omletimi yapıp kendim yedim. Bilirsiniz normalde Niall varken hepsini yemeniz mümkün olmuyor. Yemeğimi bitirdikten sonra 2 film izledim. Televizyon öyle güzel gösteriyordu ki. Benim küçük televizyonuma fark atardı. Biraz da internette oyalandıktan sonra sıkıldığımı fark ettim. Saatin 19.18 olduğunu gördüm. İşleri baya uzun sürmüştü. Acaba bir aksilik mi çıkmıştı? O sırada telefonumun çaldığını fark ettim. Numarayı tanımıyordum. Ama heyecanla açtım telefonu.

Mitchie: Evet.

Liam: Merhaba Mitchie. Senden bir şey isteyebilir miyim?

Mitchie: Ah merhaba Liam tabii

Liam: Ya odamda masamın üstünde telefonum kalmış. Acaba bana getirir misin?

Mitchie: Tabi ki getiririm Liam. Adresi mesaj at.

Liam onayladıktan sonra telefonu kapadım. Hızla üstümü değiştirip Liam’ın telefonunu aldım. Caddeden geçen bir taksiye binip adresi şoföre gösterdim. Adrese geldiğimizde şaşırdım. Çünkü burası bir gece kulübüydü. Liam neden buradaydı ki? Yavaş ve korkak adımlarla içeri girdim. Pek kalabalık değildi ama Liam’ı göremiyordum. Kulübün arkasına doğru ilerledim- Niall? O da buradaydı demek. Tam ona seslenecekken yanındaki Lucy’i fark ettim. Biraz daha yaklaşıp onları dinlemeye başladım.

Lucy: Ne zaman kurtulacaksın o lanet kızdan

Niall: Bak Lucy o Harry’in kardeşi. Onla çıkmak zorundayım. Onu en fazla kullanıp atarım. Benim sevgilim sensin biliyorsun değil mi?

Lucy usulca gülümseyerek Niall’ın dudağına yapıştı. O an yerin dibine girmek istedim. Bunca olan her şey yalan mıydı?! Koca bir hiç miydi?! Gözlerimden yaşlar akıyordu. Kullanıp atmak mı? Onun için dediklerimi hatırladım. “Alt tarafı hayatımın adamıyla birlikte olacaktım neden bu kadar büyütüyorum ki? O doğru adam eminim. Beni asla bırakmayacak olan adam.” Kendime lanetler savururken birazını da Lucy ve Niall’a gönderdim. Yine ben ağlıyordum işte. Acı çeken de benim.

O sırada Niall ile göz göze geldik. Beni görünce ne yapacağını bilemedi. Hemen Lucy ittirip ağzından birkaç cümle çıktı. Duymadım ve umurumda da değildi. Buradan hemen çıkmalıydım. Arkamı dönüp hızlı adımlarla ilerlemeye çalıştım. Çıkışa yaklaşmıştım ama enerjimde tükenmek üzereydi. Arkamdan biri beni tuttu. Hızla kendine çevirip kolları arasına sardı. Yüzünü görememiştim ama kim olduğunu çok iyi biliyordum…

Eğer vote ve yorum gelirse düzenli olarak cumartesi ve çarşamba koymayı düşünüyorum inşallah yazabilirsem :D

Over Again [ Niall Horan & Liam Payne Fanfic ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin