Dediğini duyunca gözlerimi kocaman açtım. Ne demek bizi açıklayabilirim? Ya-yani anneler konusunda bir şey bilmiyorum ama hangi anne bu durumu normal karşılar ki? " A-annen bu durumu nasıl karşılayacak bir fikrin var mı? " kafasını alayla salladı " Evet var " ne? Dercesine kaşımı kaldırınca devam etti " Jack'e hamile kaldığımdaki gibi olacak. Yani benimle ilgili her şeyden elini eteğini çekecek. Daha doğrusu o zaman öyle yapmıştı. Biz varlıklı bir aileyiz aslında Alex. Ama annem gayri meşru bir çocuğu kabullenmedi. Onun yerine büyük bir şirketin CEO sunun oğluyla evlenmemi istiyordu. Ama ben hamile kalınca tüm planları çöp oldu tabi " musluğa gidip elindeki bardağa su doldurdu ardından eski pozisyonuna geri döndü. " Ha şimdi senin kafan karıştı dimi sevgilim ? Dur iyice açıklayayım; benim zaten annemle aram hiç anne kız ilişkisi gibi olmadı. Ben en büyüktüm, benim örnek olmam gerekiyordu Luna'ya. Ama ben ne yaptım ? Babamında desteğiyle 14 yaşında akademiye yazıldım. " elindeki suyu bir dikişte bitirdi. Ben ise ona yaklaşmakla yaklaşmamak arasında kaldım. Bunları anlattıkça hüzünleniyordu ve benim icimdende bir seyler kopuyordu sanki. " Annem tabi çıldırdı ama aldıramadı beni akademiden. Babamın desteği vardı tabi o zamanlar, gayet iyidim. Sonra okulu bitirip küçük bir kasabaya Şerif olduğumda annem bayılmıştı " hafifçe kıkırdadığında bende gülümsedim. Olduğum yerden sıkılıp bir iki adımda yanına gittim. Yaslandığı mutfak taşına iki yanından ellerimi koyup tam karşısında durmuş oldum. " Onun beni zengin yakışıklı bir adamla evlendirme hayalleri benim erkeklere güvenimin son bulmasıyla suya düştü aslında ama o bunu sperm bankasıyla alakalı olduğunu sanıyor. Jack'e bile yeni yeni alıştı. Benimle arası da hâlâ bozuk " ben hafif bir tebessümle hiç bir şey demeden dediklerini dinliyordum. Sol elini sağ yanağıma koydu " Yani demem o ki Alexandra; nasıl bir kadına bulaştığına dair bir fikrin yok " benim gibi oda hafifçe gülümseyince taştaki ellerimi beline sardım " Bulaştığım kadına aşık olma yolunda hızla devam ederken sence bu anlattıkların beni durdurur mu ? " , " Bana aşık olduğunu mu düşünüyorsun ? " kafamı salladığımda bir an kocaman gülümsedi ardından yüzünü buruşturdu " Annemle tanıştığında bunları diyebilecek misin bakalım bayan Kelley " omuz silktim " Ne olabilir en fazla ? Bana söyle hazırlıklı olayım ? " derin bir nefes aldı " Öncelikle biz büyük bir kavga ederiz. Yüksek ihtimalle beni vazgeçirmeye çalışır. Ki bana o korkulu gözlerle bakma senden annem yüzünden asla vazgeçmem " tebessüm ettiğimde devam etti " Sen bize geldiğinde de muhtemelen seni evden kovar. Eline geçen şeyi kafana fırlatır falan " kaşlarımı kaldırıp indirdim " Eh iyi sandığım kadar zor değilmiş " sen öyle san der gibi mırıldandığını duydum ama üstelemedim. " Demek benden vazgeçmessin ha ? " dedim yüzümdeki çarpık gülümsemeyle " Geçmem " dedi oda minik bir sırıtışla. " Bu güzel " deyip dudaklarına yaklaştım. Oda bunu bekliyormuş gibi gözlerini kapattı. Minik ama tutkulu bir öpücük kondurdum dudaklarına. Geri çekildiğimde derin bir nefes alıp gözlerini açtı " Eğer annem aramamış olsaydı çok güzel gece geçiriyor olabilirdik ama tüm hevesimi çaldı " gözlerini devirişine ufak bir kahkaha atıp ellerimi belinden çektim ve elini tutup odaya sürüklemeye başladım. Odaya geldiğimizde onu dolabımın tam önünde bırakıp odanın içindeki banyonun kapısına gittim " İstediğini seçip giy. Çok fazla çişim var " diyerek banyodan içeri girdim. Arkamdan kıkırdayışını duymuştum. İşlerimi halledip dişimide fırçaladıktan sonra banyodan çıktım. Lauren çoktan üstünü giyip yatağa uzanmıştı bile. Dolabın karşısına geçip siyah pijama takımımı alıp giydim. Ardından da Lauren'in yanına uzandım. Ben uzandığımda biraz daha yanaşıp başını göğüsüme koydu. Bende ona sarılıp huzurlu bir uykuya gözlerimi kapattım. Gözlerimi ise mis kokulara açtım. Koca yatakta tek başımaydım ve mutfaktan harika kokular geliyordu. Lauren benden önce kalkıp kahvaltı hazırlamıştı anlaşılan. Uğuşukça kalkıp banyoya girdim, işlerimi halledip çıktığımda Üstümdeki pijamalara aldırmadan mutfağa gittim. Mis kokular yerini muazzam bir görüntüye bırakmıştı. Sofrada reçeller, peynir, zeytin, kızarmış ekmek ve en önemlisi krep vardı! Lauren geldiğimi fark edince kocaman gülümseyip elindeki son tabağı da masaya koydu. " Günaydın uykucu sevgilim hadi gel " diyerek masaya oturduğunda yanına gidip saçlarına bir öpücük kondurdum " Günaydın bebeğim " onun gibi bende gülümseyip tam karşısına oturdum. Bakışarak kahvaltı ederken birden gözüm saate takıldı. Ağzımdaki içi çikolata dolu krepi zorlukla yutup sordum " La-Lauren işe üç saat geç kaldığının farkında mısın ? " Lauren haince sırıttı " Bugün akşam çalışıyorum. Nöbetim var yani " göz kırpıp tabağına geri döndü. Benim ise içime sıkıntı çökmüştü. Artık ben yanında değildim sarhoş olsa ya da bir sıkıntı çıksa kıçını kurtaramazdım. Evet benden önce de bu işleri yapıyordu ama açıkçası benden öncesi umrumda değil. İştahımın kaçtığını hissediyordum ama bundan önce 5 krep yeyince Lauren'in dikkatini çekmedim. " Peki sen ? Bugünkü planın ne ? " bugün için tek bir planım vardı aslında; motorumu satıp birikmiş paramı bankadan çekmek ve araba almak. Biriktirdiğim para çok çok fazla değildi ama güzel bir araba almaya yeterdi. " Araba alıcam " dedim sanki her gün alıyormuşum gibi bir sesle. O an Lauren'in ağzına attığı reçelli ekmek boğazında kalıp öksürmeye başladı. Bir an telaş yapsamda bir kaç saniye de kendine gelince telaşım büyümedi suyunu yudumlarken " Iyi misin ? " dedim yüzümdeki endişeli ifadeyle. " İyiyim de bir an şaşırdım. Bakkaldan alıyormuş gibi bir ifadeyle söyledinde. " dedi yüzündeki eski gülümsemeyi yerleştirirken. Ufak çaplı bir kahkaha atıp " Haklısın " dedim. Sonra duraksadım " Benimle gelmek ister misin Lauren? " saate baktı ardından önündeki masaya bakıp iç geçirdi " Çok isterdim ama eve gitmeliyim. Annem zaten akşam yokum diye çok sinirlenecek. Bari sabah onlarla olayım. Leonardo gelmiş bile olabilir. " annem derken gözlerini devirdi, cümlesini bitirince de alt dudağını sarkıttı. O dudağı o an parçalamak istedim ama kendimi tuttum. " Pekiii " dedim muzipce " Arabam sürpriz olur " tekrar gülümsedi " Seni bırakabilirim Alex gideceğin yere ? " kafamı salladım " Harika olur " kahvaltımız bittikten sonra önceki akşam olduğu gibi sofrayı birlikte topladık. İşlerimiz bittikten sonra dolabımın önüne geçip istediği kıyafetlerimi seçti ve üstündeki pijamaları çıkardı. Aslında çıkarana kadar dikkatlice bakmıyordum ona. Hatta bende kıyafet seçiyordum. Ama çıkardıktan sonra ona anlık olarak bakmam nefesimin kesilmesini sağlamıştı. En sevdiğim renk olan; siyah ve dantelli iç çamaşırları vardı! Vücudunu gözlerimle yemeye başladığımda bana baktı, ardından baktığım yere baktı ve kızarmaya başladı. Eğer ıslanmıyor olsaydım şu gözüme çok tatlı gelebilirdi o yanaklar. Burnundan bir tıslama duydum " Ne-ne var yani hazırlıklı gelmiştim " dediğinde zorlukla gözlerimi gözlerine çıkarıp ne dediğini algılamaya çalıştım. Siktir! Yani Lauren bu geceyi planlamış mıydı? Annesi aramasa biz onunla.. ahh! " An " dedim ama sesim çıkmadığı için boğazımı temizledim " Anladım. Se-sen giyin ü-üşüme. B-bende bir yüzümü yıkayayım " deyip yüzüne baktım. Onunda yüzünde benim gibi utangaç bir ifade vardı ' çok iyi olur ' dercesine kafasını sallayınca koşar adım banyoya gittim. Aynaya baktığımda benimde kızardığımı fark ettim. Sorun şu ki; 45 derece ateşim olmadığı müddetçe ben asla kızarmazdım! Lauren'in annesi olmasaydı o arayan kişinin elimden çekeceği vardı! Yüzümü yıkayıp bir kaç dakika tuvalette bekledim. Lauren'in giyindigine kendimi ikna ettikten sonra banyodan çıktım. Tahmin ettiğim gibi giyinmişti. İçimden derin bir oh çektim. Ben zaten hazırdım. " Çıkalım mı sevgilim? " dedi Lauren. Ama yüzündeki o utanmış ifadeden eser yoktu. Onun yerine gayet hoşuna gitmiş bir ifade söz konusuydu. Yanına yaklaşıp kafamı boynuna doğru eğdim. O güzel boynuna nefesimi vererek minik bir öpücük kondurdum. Öpücüğümün üstüne derin bir nefes aldı. Kafamı boynundan kaldırdığımda o eğlenen ifade gitmiş yerine etkilenmiş bir Lauren gelmişti. Amacımda buydu zaten; ben ıslandıysam sıra onda. Elimi eline kenetledim " Hadi gidelim " yutgunuşunu duydum. Oda parmaklarını geçirip kafa salladı ardından odadan ve evden çıktık. Arabaya bindiğimizde de bu konuyu bir daha açmadık. Havadan sudan ve alacağım araba konusunda konuştuktan sonra istediğim galeriye beni bıraktı. Galerinin sahibi Jane eski bir arkadaşımdı, bir kaç geceyi beraber geçirmiş olabiliriz ama konumuz bu değil. Aklımda bir model vardı zaten, Jane de arkadaş olunca güzel bir rakam söyledi. Söylediği miktarı havale yapacaktım, bankaya gitmeme gerek kalmamıştı. Aynı şekilde motorumu da ikinci el fiyatından değilde sıfır fiyatına aldı. Eskisi gibi takılmayı özlediğini ima etsede hayatımda biri olduğunu duyduğunda ufak çaplı bir şok geçirdi. Kimse Luna'dan başkasına bağlanacağıma inanmıyordu ki. Biz muhabbete dalmışken telefonumun çalmasıyla sustuk. Numara telefonumda kayıtlı değildi, en son kayıtlı olmayan numara aradığında Lauren'di. Kendi kendime gülümseyip bir kaç adım öteye gidip telefonu açtım. Alo dememe bile fırsat kalmadan karşıdaki kişi konuşmuştu bile " Alex ben Alice. Burada işler karıştı, bir iki dosyanın teslim edilmesi gerek ve ben senden başkasına güvenemem. Asistanlık işine erken başlamandan bir zarar gelmez. Konum atıyorum hemen gel " bir çırpıda bunları söyleyip bir şey dememe izin vermeden telefonu suratıma kapattı. Ekrana şaşkın şaşkın bakarken konumun gelmesiyle kendime geldim. Henüz yeni aldığım konforlu arabama atlayıp attığı konuma gittim. Geldiğim yeri görünce bende ufak çaplı bir şok geçirdim. Attığı adresi tekrar tekrar kontrol ettim, evet burasıydı. Sayamadığım kadar katı olan camla kaplı kocaman bir gökdelen. Gelen mesajda katta varmış ama tabiki ben bunu fark etmemiştim. Daha doğrusu 33 yazısının kat olduğuna inanmak istememiştim. İçeri girdiğim normal bir güvenlik vardı, asansöre binip 33. Katta inene kadar zaten her şey normaldi. Hoş o katları çıkmak canımdan can götürmüştü ama neyse. İndiğim an yolum 3 kişi tarafından kesildi. Biri bir dedektörü üstümde gezdirirken kadın olan üstümü el yordamıyla arıyordu. Diğeri sadece duruyordu, yani bir önlem gibiydi daha çok. Kadın olan " Adın ? " diyerek sert bir şekilde sordu " Alexandra " dedim aynı sertlikle. " Takip et beni " dediğinde ikiletmedim. Getirdiği kapıda yine iki güvenlik vardı. Birini biliyordum Alice'nin daimi korumasıydı benide tanıyordu. " Sen gidebilirsin " dedi beni getirene. Ardındanda kapıyı çaldı " Gel " sesinden sonra kapıyı açıp geçmemi sağladı ve aynı hızla kapıyı kapattı. Alice'nin Odası büyük ve ihtişamlıydı. Dışardan görünenin aksine burası cam değil duvalarla kaplıydı. Ama fazlasıyla aydinlatma vardı. " Ah Tanrıya şükür. Alex normalde adetim değildir tatilleri iptal etmek fakat sağ kolum öldürülünce güvecek adam bulamadım " önemli değil gibi bir şeyler mırıldansamda taktığını sanmıyorum. Kilitli dolabına gidip anahtarla kilidi açtı. Açtığı kilidin içinden özel bir kasa çıktı. Çıkan kasayı da parmak iziyle açtıktan sonra içinden bir kaç dosya çıkardı. " Bunlar fazla gizli dosyalar. İçine bakmanı kesinlikle istemiyorum " doğrular gibi baktığında kafamı evet anlamında salladım " Güzel. Sana bir adam vericem, araban burada kalsın, evine yollanicak. Arabayı adamım sürecek. Ikinizde silahsız olacaksınız. Sadece dosyaları teslim etmen yeterli. Güvenlik buradakinin iki katı olacak onuda göz önünde bulundur tabi " dosyaları bana uzattığında titreyen ellerimle tuttum. Kahretsin fazla heyecanlandım! Tam olarak ne konuşacağımı anlatacakken kapının tıklatılmasiyla kapıya dönüp " Gel " dedi. İçeriye Angelina girdiğinde gözlerim yuvalarından çıkacaktı neredeyse! Gözleri ilk olarak Alice'yle buluştu ardından da beni buldu. " Angel " diye mırıldandığını duydum Alice'nin, bu ziyaret onu memnun etmiş gibi değildi " Alice selam. Aa Alex sen burada ne arıyorsun ? " dediğinde Alice cevaplamama izin vermedi " Alex benim için çalışıyor Angel " dedi sert bir ses tonuyla. Hayatımda ilk defa bu kadar sert olduğunu gördüm. Angelina içten olduğunu zannettiğim bir gülümseme yollayıp ağzını açtı " Hah bak işte buna çok sevindim. Yani sevgili Parker'ımızın artık güvenebilecek birini bulmasına " duyduğum şeyin heyecanıyla elimdeki dosyaları düşürdüm. Nasıl yani yıllardır peşinde koştuğum Parker, Alice miydi ?
Ayyyy teessüf ederim hepinize 😒 biride dememiş ki; bu yazar öldü mü kaldı mı hiç böyle yapmazdı. Hepiniz yb 😒 buyrun yb 😒 hastaydım ölüyodum, merdivenlerden bilem yuvarlandım neyse hadi size spoi vereyim. Hikaye asıl şimdi başlıyor! Beğendiyseniz o küçük yıldıza basmaya lütfen üşenmeyin :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AJAN (girlxgirl)
Adventure" 'İşlerin yoğun yetişemiyorsun sana bir ortak lazım ' dediğinde gerçekten bana yardım edebilecek güçlü birini düşünmüştüm. Tırnağı kırıldığında oturup ağlayacak bir barbie bebek değil " diyerek kükrüyordum oda da. O sırada ortak müsveddesi atıldı "...