20

6.4K 331 44
                                    

Gözlerimi yine acı dolu bir uykudan sonra açtım. Bu sefer borular ya da sayaçlar yerine beyaz bir tavana bakıyordum. Öldüm mü lan yoksa ? Kolumdaki serum? Nerdeyim lan ben? Aha parmağımda da bandaj var. Kafamı çevirdim etrafı incelemek için. Solda kapı, tam karşımda televizyon, sağımda ise, siktir Lauren ! Gözlerimi kocaman açtım, kesin öldüm ve sanırım cennet denen yerdeyim. Lauren tek kişilik beyaz bir koltukta kolunu koltuğun kenarına yaslamış yüzünüde avucunun içine almış uyuyordu. Melek gibi uyuyordu resmen. Biraz daha rahat incelemek adına yatakta hafifce doğrulmaya çalıştım. Ama bu göğüs tarafıma bir ağrı saplanıp acıyla inlememe ve olduğum yere geri yatmama sebep oldu. Benim inlememe Lauren uyanmıştı. Ne var o kadar sesli inleyecek salak! Kendine gelip olduğu yeri fark ettiğinde hızlıca olduğu yerden kalkıp yanıma geldi. Yatakta boş kalan yere oturup elimi tuttu " Uyanmışsın. Nasıl hissediyorsun kendini ağrın var mı? " yüzündeki endişe ve gözlerindeki kızarıklık? " Ağladın mı sen Lauren? " yutgundu " Hayır yani biraz. Neyse bunu boş ver nasılsın ağrın var mı doktoru çağırayım mı? " yerinden kalkıp çağrı tuşuna basmaya çalıştığında elini tutup onu durdurdum ve geri oturttum " Gayet iyiyim. Sadece derin nefes almaya çalıştığımda biraz göğüs tarafım ağrıyor " tuttuğum eline baktı tam rahatsız olduğunu düşünüp geri çekecekken izin vermeyip daha sıkı tuttu ve parmaklarımızı birbirine geçirdi " Kaburga kemiklerinden üçü kırılmış acın bu yüzden " sağgözünden yaş süzüldüğünde hızla sol elimi yanağına koyup sildim. Elime yanağını yaslayıp eliyle üstüne bastırdığında parmağım acıdığı için bir acı inlemesi daha kaçtı istemsizce ağzımdan. Ne yaptığını fark edip hemen elini çekti sol elimden " Çok özür dilerim " sırasıyla sol ve sağ gözünden arka arkaya yaşlar süzüldüğünde tekrar yanağını sildim " Üzülme Lauren ben iyiyim " kafasını iki yana salladı " Çok korktum Alex sana bir şey olacak diye çok korktum " ağzından minik bir hıçkırık kaçtığında boğazıma bir yumru oturduğunu hissettim. Kaburgamdaki ağrıyı siktir edip hafif doğruldum " Lauren bana bak, bak ben iyiyim tamam mı? Tam karşındayım, lütfen ağlama " ona sarılmaya çalıştığımda hızla yanaşıp bana sarıldı, canım biraz acımıştı ama sorun etmedim. Kollarımı beline sardığımda huzuru iliklerime kadar hissettim, burnunu boynuma sokup derin bir nefes aldı. Duyduğum nefesinin üstüne gözlerimi kapattım. Sonra aklıma gelen fikirle gözlerimi aniden açtım. Kollarımı hafifçe çekince Lauren'de benden ayrıldı. Sarılmamız boyunca ağlaması şiddetlenmişti, ayrılınca gözlerini sildi. " Yapma Lauren beni üzüyorsun " , " Tamam tamam üzülme sildim gözlerimi tamam mı ? " dediği gibi gözlerini silip gülümsedi. Bende gülümsedim, ardından aklıma gelen fikri hatırladım " Lauren bana bir ayna verebilir misin ? " bir şey düşündü ardından kafa sallayıp yanımdan kalktı, çantasına gidip küçük bir ayna çıkardı. Yanıma tekrar oturdu aynayı önce uzatıp ben almaya çalışınca çekti " Emin misin Alex ? Yani bak bu durum benim için tabiki sorun değil ama bir kaç gün sabretsen daha iyi olabilir " bunu demesi beni iyice meraklandırdı " Lauren aynayı verir misin ? " nefes alıp aynayı bana uzattı. Elinden hızlıca alıp kendime baktım. Siktir! Gözüm tahmin ettiğim gibi mor ve şiş, dudağım patlak, yanağımda atılan tokat sayesinde morluk, alnımda ve çenemde çizikler var kelimenin tam anlamıyla berbat görünüyorum! Kim bilir bedenim ne halde. Aynayı hızla Lauren'e uzattım " Bu halime rağmen bana hâlâ bakabiliyor olman mucize " elini yüzümde yarasız tek yer olan sağ yanağıma koydu " Benim için önemi yok bu durumun Alex seni her halinle seviyorum " kaşlarımı kaldırdım seviyorum mu dedi o ? " Seviyorum derken ? " gülümseyerek biraz yaklaştı dudağımın patlak yerine baş parmağını koyup hafifçe okşadı, dahada yaklaştı. Dudaklarımızı hafifçe birbirine değdirdi, kalbim yerinden çıkacakmış gibi atarken tam dudaklarımız birleşti derken siktiğimin kapısı açıldı ! Oturduğu pozisyonu değiştirmeden vücudunu geri çekti Lauren. Kapıya baktığımda elinde büyük bir paket çikolatayla gelen Benjamin'i gördüm. Çikolata da olsa bu anı bozmana değmez Ben! " Oo hastamız uyanmış " gülerek yanıma geldi. Alnıma minik bir öpücük kondurduktan sonra solumda bulunan koltuğa oturdu. Lauren'le olan yakınlığımdan hoşnut gibiydi. " Ee ? Nasıl hissediyorsun kendini Alex? " gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum. İğrenir gibi bir ifade yerleştirdim yüzüme " Fazla çirkin " Lauren'in hafif kıkırtısını duydum. Ben'de duyup anlık ona dönsede geri bana döndü " Yapma ama seni daha fena dövmüşlüğüm vardır " bu sefer göz devirmemi tutmadım. Kolejdeki yıllardan bahsediyordu " Neyse onu bunu boşverinde anlatın, kafama silah dayalıyken nasıl oluyorda ben bu hastane odasındayım? " Benjamin'in derin nefesini duyarken Lauren'in de gerildiğini hissettim. Neleri vardı? " Elizabeth'le takılırken odasına böcek koydum. Bu sayede konuşmalarını dinleyebiliyorduk. Taylor ise onun çoğu zaman yanındaydı ya da onu takip ediyordu. O depoda yaklaşık iki gün kaldın " , " Peki bizi nasıl bulmuşlar yani nasıl anlamışlar " cevap Lauren'den geldi " Fazla mükemmel bir çiftmişiz sanırım. Kimliklerimizi araştırmış orjinalleri 60 yaşında bir çifte aitmiş. İşin tuhafı polis olabileceği hiç aklına gelmemiş Black'in kendi düşmanlarından biri sanmış " anladım der gibi kafamı salladım. Sonra aklıma gelen düşünceyle devam ettim " Ama hâlâ soruma cevap alamadım, kafama silah dayalıydı diyorum " Benjamin sertçe yutgundu " Seni kaybedemezdim Alex yapmak zorundaydım " kaşlarım çatıldı " Neyi yapmak zorundaydın " dedim tane tane ama sert bir şekilde. Sertçe yutgundu " FBI ya haber verdim " gözlerim anında büyürken sinirimi kontrol altına almaya çalıştım tabiki başarılı değildim " Ne yaptın ne yaptın? " sinirle hızla doğrulduğumda çığlık atıp aynı hızla geri yaslandım siktiğimin kaburgası! " Alex biz-- " diyecek oldu Lauren ama elimi havaya kaldırıp onu susturdum " Şimdi benim yetersiz olduğumu düşünecekler, beni en sevdiğim yerden alıp bir masa başına mahkum edecekler, mutlu musunuz ? " sonlara doğru sesim kısık çıktı " Yaşadığın için gayet mutluyuz Alexandra " Lauren'e sinirle baktım, oda bana aynı sinirle baktı. Ne yani kızmaya hakkı olduğunu mu düşünüyordu ? " Ben bundan sonraki hayatımda mutlu olamiycam ama " Lauren'in gözünde büyük bir hayal kırıklığı gördüm. Ah! Ne demiştim ben! Titrek bir nefes alıp gözlerini kaçırdı " Alex sakin ol tamam mı? Daha kesin bir kararı bırak karar bile çıkmadı " Ben'e döndüm " Düşün işte o kadar vazgeçmişler benden " bu sefer göz deviren Ben oldu. Camdan dışarı baktığımda tanıdık olduğunu gördüm buraları " Neredeyiz biz ? " Lauren bakışlarını gizlemeyi bırakıp bana döndü " New York'a geri döndük. Seni bulduğumuzda helikopterde vardı ve o lanet depo hastane ve New York'a eşit uzaklıktaydı. Tekrar anladım der gibi başımı salladım " Beni kurtaran hanginizdi? Bir sesler duydum ama kadın mı erkek mi seçemedim bile. " , " Seni kurtaran Alice Carter'di " deyiverdi Ben bir çırpıda. Gözlerimi yine büyüyüp tekrar Ben'e döndüm ama bir şey demek istemedim. Sonuçta işler benim için tamamiyle boka sarmıştı, ömrümü masa başında geçirecektim. Derin bir nefes alıp kara düşüncelere dalmaya hazırlanırken sağ elimin üstünde bir el hissettim. Anlık olarak gözlerimi kapatıp huzura kendimi bıraktıktan sonra bakışlarımızı birleştirdim. Şevkat dolu bakıyordu Lauren bana. Elini bende tutup parmaklarımızı birbirine geçirdim. Gülümsemişti, su an odada Ben'in oluşuna lanet ettim. Hoş o gelmeseydi biz öpüşüyor olurduk! Biz bakışmaya devam ederken kapı tıklatıldı. Bakışmaya bile izin yok! Lauren'in " Gel " demesiyle kapı açıldı. Gelen kişiye baktığımda kendimi fazla güvende hissettim. Yani daha önce alışık olmadığım bir duygu. Farklı ama güzel bir his. Gelen Alice Carter'di. Yüksek ihtimalle benim yeni işimi kutlamaya gelmişti, elindeki çiçekler bunu gösteriyordu. Ne masa başı iş ama! " Geçmiş olsun bayan Kelley, bizi korkuttunuz " dedi samimi bir şekilde. Ben çoktan oturduğu koltuktan kalkmış yerini Alice'ye sunmuştu bile. Lauren'de ayağa kalkmıştı. Yüzüme bende samimi bir gülümseme yerleştidim " Beni siz kurtarmışsınız, cok teşekkür ederim bayan Carter " gülümsemesini bozmadı " Lafı bile olmaz. Ama şimdi daha mühim konulardan bahsetmeliyiz " gülümsemesini silmişti, sertçe yutgundum " Ne gibi efendim ? " soğuk terler dökmeye başladığıma eminim. Oturduğu koltukta bana doğru biraz eğildi " Artık bir Şerif değilsiniz bayan Kelley " biliyordum, lanet olsun biliyordum! Biraz daha uzanıp bandajlı parmağımın üstünde parmağını tüy kadar hafif bir şekilde gezdirdi. Bu bile tuhaf bir mutluluk ve güven duygusu vermişti. İşimden olacağımı söylese bile " Kovuldum mu ? " dedim ürkek bir sesle. Gülümsemesini yüzüne tekrar yerleştirdi ve gözlerini yaralarımda gezdirdi " Hayır bayan Kelley " ayağa kalktı " Doktorunuzla konuştum, ne tür acılara rağmen konuşmadığınızı biliyorum. Sizin gibi birini aramızda görmek isteriz. Yani FBI da.... "


Multimedya - Alice Carter -




Buyrunuz yeni bölümümüz :) @AllysWife nin dediği çok hoşuma gitti yorumlarda. Bu yüzden yeni bölümler pazartesi günleri gelecek :) Hikayemi bu kadar sevmeniz, bu kadar destek çıkmanız beni mutlu ediyor teşekkür ederim :) söz veremem bu konuda ama bazı haftalar iki bölüm atabilirim bilmiyorum okuluma bağlı. Ben siz okuyucularımın sabrına güveniyorum :) Bu arada büyük bir Camren shipperim. Camren kitabı yazmayı düşünüyorum. Siz ne dersiniz ? Beğendiyseniz o küçük yıldıza basmaya lütfen üşenmeyin :)

AJAN (girlxgirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin